Bir Arpa Boyu Yol Ayşe Filiz Avşar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056220722
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
281
Baskı
1
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Arpa Boyu Yol

10,42TL
Satışta değil
9786056220722
670514
Bir Arpa Boyu Yol
Bir Arpa Boyu Yol
10.42

Sonbaharın tüm renkleri sinmişti her yere; ağaçlara, yollara, çatılara, bahçelere, sarı, kahverengi, kırmızı, biraz da yeşil... Kendimi geçmiş zaman içinde Türkiye'de bir kasabada gibi hissediyorum. Hastane binaları Türkiye'nin 30-40, belki 50 yıl öncesindeki memleket, millet hastaneleri gibi... Bahçede kocaman bir su kuyusu, tamirhaneler, at ahırları, toprak yollar, tek katlı binalar, desenli yer karoları, bahçeli, tek katlı, çinko çatılı evler, ahşap süslemeli ev alınlıkları, yollarda at arabaları... Bazen de Sovyetlerin romanlara bile sinmiş olan ıssız, yalnızlık kokusu hissediliyordu havada. Ben daha çok çiçekli başörtüsü takmış yavaş yavaş yürüyen Gagauz anasını, başı kalpaklı at süren Gagauz aksakalını, okul bahçelerinde ağaç dallarından yapılmış tüfeklerle "savaşçılık" oynayan çocukları, gencecik bir ananın kucağına sarıp sarmaladığı yavrusunu hastaneye getirişini görüyordum. Gagauz spiker, radyo hoparlöründen "Sabahınız hayır olsun" deyip, arkasından, "Kara gözlü karakaşlı yar" türküsünü dinletiyordu.

  • Açıklama
    • Sonbaharın tüm renkleri sinmişti her yere; ağaçlara, yollara, çatılara, bahçelere, sarı, kahverengi, kırmızı, biraz da yeşil... Kendimi geçmiş zaman içinde Türkiye'de bir kasabada gibi hissediyorum. Hastane binaları Türkiye'nin 30-40, belki 50 yıl öncesindeki memleket, millet hastaneleri gibi... Bahçede kocaman bir su kuyusu, tamirhaneler, at ahırları, toprak yollar, tek katlı binalar, desenli yer karoları, bahçeli, tek katlı, çinko çatılı evler, ahşap süslemeli ev alınlıkları, yollarda at arabaları... Bazen de Sovyetlerin romanlara bile sinmiş olan ıssız, yalnızlık kokusu hissediliyordu havada. Ben daha çok çiçekli başörtüsü takmış yavaş yavaş yürüyen Gagauz anasını, başı kalpaklı at süren Gagauz aksakalını, okul bahçelerinde ağaç dallarından yapılmış tüfeklerle "savaşçılık" oynayan çocukları, gencecik bir ananın kucağına sarıp sarmaladığı yavrusunu hastaneye getirişini görüyordum. Gagauz spiker, radyo hoparlöründen "Sabahınız hayır olsun" deyip, arkasından, "Kara gözlü karakaşlı yar" türküsünü dinletiyordu.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat