%30
Bir Bahçe Düşü %35 indirimli Ali Çolak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789754375022
Boyut
12.00x19.50
Sayfa Sayısı
176
Baskı
4
Basım Tarihi
2014-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Bahçe Düşü

Yazar: Ali Çolak
Yayınevi : Ötüken Neşriyat
13,89TL
9,72TL
%30
Satışta değil
9789754375022
367102
Bir Bahçe Düşü
Bir Bahçe Düşü
9.72

"Bir bahçe düşü kurmadığım zaman olmuyor neredeyse. Bir bahçe evet, şöyle korunaklı, küçücük... Kıyısı boyunca renk renk ortancalar köpürecek. Duvarın üstünden morsalkımlar sarkacak baharda, illa ki çelimsiz de olsa bir erik olacak, bir ayva, bir çam... Erik ağacı, kış biter bitmez ilkyazı müjdeleyecek. Sonra nişan geldi mi ayva, ‘bak işte, yaz geliyor' diyecek. Çam, dağların kokuşunu anımsatacak durduğu yerden. Bir küçük leylak ağacı köşede, buram buram kokutacak çiçeklerini. Sonra bir köşesinde el kadar bir toprağa maydanoz, kıvırcık, soğan, biber ekeceğiz. Küçücük bir bahçe işte, içinde gezinip sokağın kirinden arınacağız. Bahçe nedir ki zaten, bir kaçış ve sığınma yeridir. Toprakla haşır neşir olduğun, içinin karaşını döktüğün, yeğnelip kuşa döndüğün korunak. Ne diyordu Dağlarca bir şiirinde: "insan sokakta olmayabilir/ bazı garip vakitlerde / muhakkak bahçelerdedir." Mavisini Yitirmiş Yaşamak'ın, Günlük Güneşlik Şarkılar'ın, Günsarısının, Periyi Uyandırmak'ın yazarı Ali Çolak, ‘Bir Bahçe Düşü'nde ‘korunaklı bir bahçe', hülyası kuruyor. Âşık olunan, dost bilinen ağaçlardan söz ediyor. Ve daha başka şeylerden... Otel odası yalnızlıklarından, sabah uykularından, yaz yolculuklarından, sokaklara ‘aşk' yazan adamdan... Kitabın ikinci bölümünde ise yazarın, edebiyatımızın ve yazı hayatının güncel sorunları üstüne yazdığı denemeler yer alıyor. Ali Çolak, okuruna uçup gidenin, parlayıp sönenin değil, ışığı sürekli olanın peşine düşmeyi salık veriyor. Bunu yaparken de denemenin tabiatına uyup yine bir şeyleri sevdiriyor, bir şeylerin tadına vardırıyor.

  • Açıklama
    • "Bir bahçe düşü kurmadığım zaman olmuyor neredeyse. Bir bahçe evet, şöyle korunaklı, küçücük... Kıyısı boyunca renk renk ortancalar köpürecek. Duvarın üstünden morsalkımlar sarkacak baharda, illa ki çelimsiz de olsa bir erik olacak, bir ayva, bir çam... Erik ağacı, kış biter bitmez ilkyazı müjdeleyecek. Sonra nişan geldi mi ayva, ‘bak işte, yaz geliyor' diyecek. Çam, dağların kokuşunu anımsatacak durduğu yerden. Bir küçük leylak ağacı köşede, buram buram kokutacak çiçeklerini. Sonra bir köşesinde el kadar bir toprağa maydanoz, kıvırcık, soğan, biber ekeceğiz. Küçücük bir bahçe işte, içinde gezinip sokağın kirinden arınacağız. Bahçe nedir ki zaten, bir kaçış ve sığınma yeridir. Toprakla haşır neşir olduğun, içinin karaşını döktüğün, yeğnelip kuşa döndüğün korunak. Ne diyordu Dağlarca bir şiirinde: "insan sokakta olmayabilir/ bazı garip vakitlerde / muhakkak bahçelerdedir." Mavisini Yitirmiş Yaşamak'ın, Günlük Güneşlik Şarkılar'ın, Günsarısının, Periyi Uyandırmak'ın yazarı Ali Çolak, ‘Bir Bahçe Düşü'nde ‘korunaklı bir bahçe', hülyası kuruyor. Âşık olunan, dost bilinen ağaçlardan söz ediyor. Ve daha başka şeylerden... Otel odası yalnızlıklarından, sabah uykularından, yaz yolculuklarından, sokaklara ‘aşk' yazan adamdan... Kitabın ikinci bölümünde ise yazarın, edebiyatımızın ve yazı hayatının güncel sorunları üstüne yazdığı denemeler yer alıyor. Ali Çolak, okuruna uçup gidenin, parlayıp sönenin değil, ışığı sürekli olanın peşine düşmeyi salık veriyor. Bunu yaparken de denemenin tabiatına uyup yine bir şeyleri sevdiriyor, bir şeylerin tadına vardırıyor.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat