Bir Büyükelçinin Gözündenİzlenimler, Anılar
"İkinci Dünya Savaşı sırasında Batum'dan Orta Asya Cumhuriyetlerine sürülen Türklerin çoğundan haber almamamıştı. Bir gün bunlardan Kazakistan'a sürülmüş bir vatandaşımız Başkonsolosluğa geldi. Geliş amacı Batum'da bıraktığı evini geri almaya çalışmaktı. Evini şimdi üç bölüme ayırmışlar, üç yoksul aileye paylaştırmışlardı. Kendisi bir Rus kadınla evienmişti. Yaşlıydı, Türkçeyi uzun zamandır konuşmadığı belliydi; yine de, yaptığı dil yanlışlarının sıkılganlığı içinde, herşeye rağmen, kimliğini diliyle ortaya koymak istercesine heyecanla konuşuyordu. Çocuklarını sordum; çocuklarının Türkçeyle bağları zayıflamıştı. Arşivdeki kendi ailesine ait vatandaş dosyasını bulup getirdim. Eski mektupları, gençlik pasaportunu görünce çok duygulandı. Kendisine ayrılırken bezden küçük bir Türk bayrağı armağan ettim. Bayrağı, eski baskı günlerinden kalma bir çekingenlik içgüdüsüyle alarak hemen gömleğinin içine sakladı. Bayrağı çocuklarına göstereceğini söyledi."
- Açıklama
"İkinci Dünya Savaşı sırasında Batum'dan Orta Asya Cumhuriyetlerine sürülen Türklerin çoğundan haber almamamıştı. Bir gün bunlardan Kazakistan'a sürülmüş bir vatandaşımız Başkonsolosluğa geldi. Geliş amacı Batum'da bıraktığı evini geri almaya çalışmaktı. Evini şimdi üç bölüme ayırmışlar, üç yoksul aileye paylaştırmışlardı. Kendisi bir Rus kadınla evienmişti. Yaşlıydı, Türkçeyi uzun zamandır konuşmadığı belliydi; yine de, yaptığı dil yanlışlarının sıkılganlığı içinde, herşeye rağmen, kimliğini diliyle ortaya koymak istercesine heyecanla konuşuyordu. Çocuklarını sordum; çocuklarının Türkçeyle bağları zayıflamıştı. Arşivdeki kendi ailesine ait vatandaş dosyasını bulup getirdim. Eski mektupları, gençlik pasaportunu görünce çok duygulandı. Kendisine ayrılırken bezden küçük bir Türk bayrağı armağan ettim. Bayrağı, eski baskı günlerinden kalma bir çekingenlik içgüdüsüyle alarak hemen gömleğinin içine sakladı. Bayrağı çocuklarına göstereceğini söyledi."
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.