%30
Bir Cinayet Leylası Canan Acar
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057055729
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
342
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Cinayet Leylası

Yazar: Canan Acar
Yayınevi : Feniks Yayınları
34,00TL
23,80TL
%30
Satışta değil
9786057055729
877745
Bir Cinayet Leylası
Bir Cinayet Leylası
23.80

O sabah bütün televizyon kanalları bu esrarengiz haberden bahsediyordu. İnsanlar ölenlerin kimliklerini, ölüm nedenlerini, olayın cinayet mi yoksa bir kaza mı olduğunu merak ediyordu. Sanat eserlerinin sergilendiği, elit insanların ve şehrin burjuvalarının ziyaret ettiği bir mekanın bodrum katında bulunan cesetler ezberleri bozuyordu. Böyle yerlerin üst katları öyle 'Ohh, zengin, gösterişli ve süslü olurdu ki bir de karanlık bodrum katlarının olabileceği insanın aklının ucuna dahi gelmezdi. Altında cesetlerin, korkuların, karanlığın, şüphenin, kanın ve pisliğin bulunduğu bir sanat galerisinin varlığını birisi göstermek istemedikten sonra kim bilebilirdi ki?

Haberin yankı bulduğu yerlerde belki birileri neler olup bittiğini biliyor, birileri ise şöyle bir kulak kabartıp umursamazca hayatına devam ediyordu. Oysa ölüm ve acı, tüm bu yaşananlardan ve yaşanacak olanlardan, gerçeği bilenlerden ya da onu yok sayanlardan bağımsız bir şekilde gelip son sözünü söylemişti. Üstelik son derece sıra dışı bir yerde ve biçimde. Bir müddet konuşulduktan sonra bütün şehir bu karanlık haberi kendi bilincinin yeraltına gömdü. Ne de olsa insanlar, kamu hafızası en fazla birkaç ay sonra her şeyi unutur diye bir yalana inandırılmıştı. Oysa hiçbir şey unutulmazdı ve başka bir zamanda ve formda kendini hatırlatmak için mutlaka geri dönerdi. Hiç şüphesiz bütün toplumların, şehirlerin, kabilelerin ve hatta medeniyetlerin böyle bir bilinçaltı mezarlığı vardır. Bir gün gömüldükleri yerden çıkıp gelene kadar...

"Siz bilinçaltıntzt bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz de ona kader diyeceksiniz."

Carl Gustav Jung

  • Açıklama
    • O sabah bütün televizyon kanalları bu esrarengiz haberden bahsediyordu. İnsanlar ölenlerin kimliklerini, ölüm nedenlerini, olayın cinayet mi yoksa bir kaza mı olduğunu merak ediyordu. Sanat eserlerinin sergilendiği, elit insanların ve şehrin burjuvalarının ziyaret ettiği bir mekanın bodrum katında bulunan cesetler ezberleri bozuyordu. Böyle yerlerin üst katları öyle 'Ohh, zengin, gösterişli ve süslü olurdu ki bir de karanlık bodrum katlarının olabileceği insanın aklının ucuna dahi gelmezdi. Altında cesetlerin, korkuların, karanlığın, şüphenin, kanın ve pisliğin bulunduğu bir sanat galerisinin varlığını birisi göstermek istemedikten sonra kim bilebilirdi ki?

      Haberin yankı bulduğu yerlerde belki birileri neler olup bittiğini biliyor, birileri ise şöyle bir kulak kabartıp umursamazca hayatına devam ediyordu. Oysa ölüm ve acı, tüm bu yaşananlardan ve yaşanacak olanlardan, gerçeği bilenlerden ya da onu yok sayanlardan bağımsız bir şekilde gelip son sözünü söylemişti. Üstelik son derece sıra dışı bir yerde ve biçimde. Bir müddet konuşulduktan sonra bütün şehir bu karanlık haberi kendi bilincinin yeraltına gömdü. Ne de olsa insanlar, kamu hafızası en fazla birkaç ay sonra her şeyi unutur diye bir yalana inandırılmıştı. Oysa hiçbir şey unutulmazdı ve başka bir zamanda ve formda kendini hatırlatmak için mutlaka geri dönerdi. Hiç şüphesiz bütün toplumların, şehirlerin, kabilelerin ve hatta medeniyetlerin böyle bir bilinçaltı mezarlığı vardır. Bir gün gömüldükleri yerden çıkıp gelene kadar...

      "Siz bilinçaltıntzt bilince dönüştürene kadar, o sizin hayatınızı yönlendirecek ve siz de ona kader diyeceksiniz."

      Carl Gustav Jung

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat