Bir Kadının Yaşamından 24 Saat
“Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnızız.”
Savaşın doğurduğu ve yaşamına son vermesine neden olduğu usta kalem Stefan Zweig, 1927 yılında yazdığı Bir Kadının Yaşamından 24 Saat adlı hikâyesinde, sıradan ve tekdüze bir hayatın kırılganlığını işliyor. Evli, çocuklu ve saygın bir kadın olan Henriette, kaldığı otelde sadece birkaç gün önce tanışmış olduğu bir Fransız'la birlikte kaçmaya karar verir. Olayın yarattığı spekülasyon ve kınama dolu sohbetler, otel sakinlerinden Bayan C.'nin de uzun zaman önce başından geçen bir hikayenin ilk defa dile getirilmesine zemin hazırlayacaktır.
İlk cümleden itibaren insanı içine çeken bu hikâyede tutkuyu, hayal kırıklığını, ümidi, ümitsizliği, yüzleşmeyi ve daha nice hissi yaşatırken Zweig, okura içten içe şu soruyu sordurur: “O kadının yerinde ben olsaydım, ne yapardım?”
- Açıklama
“Bütün yalnızlar gibi özgür ve bütün özgürler gibi yalnızız.”
Savaşın doğurduğu ve yaşamına son vermesine neden olduğu usta kalem Stefan Zweig, 1927 yılında yazdığı Bir Kadının Yaşamından 24 Saat adlı hikâyesinde, sıradan ve tekdüze bir hayatın kırılganlığını işliyor. Evli, çocuklu ve saygın bir kadın olan Henriette, kaldığı otelde sadece birkaç gün önce tanışmış olduğu bir Fransız'la birlikte kaçmaya karar verir. Olayın yarattığı spekülasyon ve kınama dolu sohbetler, otel sakinlerinden Bayan C.'nin de uzun zaman önce başından geçen bir hikayenin ilk defa dile getirilmesine zemin hazırlayacaktır.
İlk cümleden itibaren insanı içine çeken bu hikâyede tutkuyu, hayal kırıklığını, ümidi, ümitsizliği, yüzleşmeyi ve daha nice hissi yaşatırken Zweig, okura içten içe şu soruyu sordurur: “O kadının yerinde ben olsaydım, ne yapardım?”
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.