Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786058884915
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
272
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Yaman TürküBir Yaman Türkü Çanakkale

Yazar: Osman Koç
9,72TL
Satışta değil
9786058884915
452373
Bir Yaman Türkü Çanakkale
Bir Yaman Türkü Çanakkale Bir Yaman Türkü
9.72

Gelişlerinde bereketli Nisan yağmurlarıyla karşılanmışlardı. Bahar, demet demet çiçekler sunmuştu her birine. 25 Nisan' da esmeye başlayan hoyrat rüzgar ve misketten dolu taneleri bir felaket gibi inmişti üzerlerine. Kurşun yemeyen ot bile kalmamıştı buralarda. Kuşlar, sessizce terk etmişti Gelibolu'yu. Toprak kanamış, mezarlıklar bıkıp usanmıştı genç fidanları bağrına basmaktan.

Daha bıyıkları terlememiş, gençliğini yaşamamış, ağabeyliği tatmamış, baba olmaya fırsat bulamamış on binlerce vatan evladı Balkanlarda, Sarıkamış'ta şehit düşen kardeşlerinin kanları kurumadan, etleri kemiklerinden ayrılmadan bir kutlu sevda, bir milli dava için Çanakkale'ye koşmuş, Gelibolu Yarımadası'nın rüzgârlı tepelerinde bir gelincik olup, kalıvermişlerdi.

Şimdi, Gelibolu Yarımadası'na düşen kar taneleri, alabildiğine uzanan siperleri, mezarlıkları ve savaşın acılarını bir kefen gibi sarıp sarmalıyor, sinelere gömüyordu. Dört bir yanda hüzün kol geziyor, içleri yakıp kavuran yaman bir türkünün nağmeleri mırıldanıyordu.

  • Açıklama
    • Gelişlerinde bereketli Nisan yağmurlarıyla karşılanmışlardı. Bahar, demet demet çiçekler sunmuştu her birine. 25 Nisan' da esmeye başlayan hoyrat rüzgar ve misketten dolu taneleri bir felaket gibi inmişti üzerlerine. Kurşun yemeyen ot bile kalmamıştı buralarda. Kuşlar, sessizce terk etmişti Gelibolu'yu. Toprak kanamış, mezarlıklar bıkıp usanmıştı genç fidanları bağrına basmaktan.

      Daha bıyıkları terlememiş, gençliğini yaşamamış, ağabeyliği tatmamış, baba olmaya fırsat bulamamış on binlerce vatan evladı Balkanlarda, Sarıkamış'ta şehit düşen kardeşlerinin kanları kurumadan, etleri kemiklerinden ayrılmadan bir kutlu sevda, bir milli dava için Çanakkale'ye koşmuş, Gelibolu Yarımadası'nın rüzgârlı tepelerinde bir gelincik olup, kalıvermişlerdi.

      Şimdi, Gelibolu Yarımadası'na düşen kar taneleri, alabildiğine uzanan siperleri, mezarlıkları ve savaşın acılarını bir kefen gibi sarıp sarmalıyor, sinelere gömüyordu. Dört bir yanda hüzün kol geziyor, içleri yakıp kavuran yaman bir türkünün nağmeleri mırıldanıyordu.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat