%25
Bir Yürüyüşün Serencamı Bayram Yılmaz
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059477130
Boyut
13.00x21.00
Sayfa Sayısı
336
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2017-05
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bir Yürüyüşün Serencamı

Yayınevi : Çıra Yayınları
40,00TL
30,00TL
%25
Satışta değil
9786059477130
655929
Bir Yürüyüşün Serencamı
Bir Yürüyüşün Serencamı
30.00

Kün kâinatla başladı hikâyemiz, varlık tecellisinde tekâmül etmek için. Var edilen âlemde havsalanın almakta zorlanacağı baskı altında, tonlar çeken zerreler içindeydik. Benliğimizi bulmak için patlamamız, dağılmamız, bölünmemiz boşluğa anlam katmamız gerekliydi. Gerekliydi çünkü Var edenin imtihanla sorumlu varlıklar âleminde topraktan var edilenlerin sırası gelmişti. İlkin ana parçadan hesaplanamaz hızla kopup uzaklaşan sımsıcak bir kütle halinde “dur” denilinceye kadar hızımızla savrulmaktaydık. Zamanın sahibinin yüzeyini soğuttuğu kütleyi yeşerten dengenin içindeydik. Bildiğimiz ve bilmediğimiz elementler halinde her birinin bir parçası her birinden bir parça idik… Her birimizin yıllar, yıllar, yıllar sonra başladı hikâyemiz. Atamızın cennetteki hikâyesinin ne kadar sürdüğünü bilmesek de bizim hikâyemiz cennette yazılamazdı. Var olabilmemiz için atamızın aile olması gerekliydi. Yeryüzünün her karışından bir parçamız vardı. Kaderimiz ait olduğumuz toprağa dönmekti. Atamız Âdem gibi can verildikten sonra kendi kaderimizi tayin etme kudreti bahşedildi, aramızdan bazıları “şu dağlarda kar olsa idim” dese de çoğumuz ne olduğumuzu ne olmamız gerektiğini bile sor\gula\maktan aciz olduk. Pek azımız yaşadığımız asrın idrakinde idik Âdem ve Havva'nın açtığı yoldan yürüyerek bu günlere geldik. “ve zaman döne döne gelmişti” bizim de varlık sancımıza Ve yeryüzünün üstünde gezebilme şerefi, sorumluluğu ile birlikte verilmişti…

  • Açıklama
    • Kün kâinatla başladı hikâyemiz, varlık tecellisinde tekâmül etmek için. Var edilen âlemde havsalanın almakta zorlanacağı baskı altında, tonlar çeken zerreler içindeydik. Benliğimizi bulmak için patlamamız, dağılmamız, bölünmemiz boşluğa anlam katmamız gerekliydi. Gerekliydi çünkü Var edenin imtihanla sorumlu varlıklar âleminde topraktan var edilenlerin sırası gelmişti. İlkin ana parçadan hesaplanamaz hızla kopup uzaklaşan sımsıcak bir kütle halinde “dur” denilinceye kadar hızımızla savrulmaktaydık. Zamanın sahibinin yüzeyini soğuttuğu kütleyi yeşerten dengenin içindeydik. Bildiğimiz ve bilmediğimiz elementler halinde her birinin bir parçası her birinden bir parça idik… Her birimizin yıllar, yıllar, yıllar sonra başladı hikâyemiz. Atamızın cennetteki hikâyesinin ne kadar sürdüğünü bilmesek de bizim hikâyemiz cennette yazılamazdı. Var olabilmemiz için atamızın aile olması gerekliydi. Yeryüzünün her karışından bir parçamız vardı. Kaderimiz ait olduğumuz toprağa dönmekti. Atamız Âdem gibi can verildikten sonra kendi kaderimizi tayin etme kudreti bahşedildi, aramızdan bazıları “şu dağlarda kar olsa idim” dese de çoğumuz ne olduğumuzu ne olmamız gerektiğini bile sor\gula\maktan aciz olduk. Pek azımız yaşadığımız asrın idrakinde idik Âdem ve Havva'nın açtığı yoldan yürüyerek bu günlere geldik. “ve zaman döne döne gelmişti” bizim de varlık sancımıza Ve yeryüzünün üstünde gezebilme şerefi, sorumluluğu ile birlikte verilmişti…

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat