Birinci Dünya Savaşı'nda Gördüklerim ve Yaşadıklarım Erich Ludendorff
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786054635108
Boyut
15.00x21.00
Sayfa Sayısı
792
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-09
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Birinci Dünya Savaşı'nda Gördüklerim ve Yaşadıklarım

Yayınevi : DBY Yayınları
150,00TL
Satışta değil
9786054635108
560819
Birinci Dünya Savaşı'nda Gördüklerim ve Yaşadıklarım
Birinci Dünya Savaşı'nda Gördüklerim ve Yaşadıklarım
150.00

İmparatorluk Almanyası'ndan, Hitler Almanyası'na uzanan yolda bir geçiş unsuru olan Erich Ludendorff, birinci Dünya Savaşı yıllarının efsanevi Alman generalidir. 29 Ağustos 1916'da Alman Genelkurmay Başkanlığı'na, Doğu Cephesi'nde Rus ilerlemesini durduran ve Tannenberg ile Masuria'da kazandıkları parlak zaferlerle Almanya'da kahraman ilan edilen Hindenburg-Ludendorff ikilisi getirildi. Ludendorff Genelkurmay İkinci Başkanı olmasına rağmen Hindenburg'la uyumlu bir mesai arkadaşlığı yaptı ve önemli kararlar alınmasında hep belirleyici oldu.

Batılı tarihçilere göre o andan itibaren Ludendorff'un hakimiyeti başladı ve Ludendorff adeta bir diktatör olarak lanse edildi. Bu yıllarda Almanya adına alınan askeri ve siyasi her kararda muhakkak Ludendorff'un izni, onayı veyahut emri vardı.Ludendorff'un hatıralarında, genel tarih bilgisine ulaşmanın yanında Birinci Dünya Savaşı'nda her şeyimizle bağlandığımız Almanya'nın ordularına hükmetmiş bir komutanın sadece savaşı değil, siyaseti, uluslararası ilişkileri, şahsi duygu ve düşüncelerini, Osmanlı Devleti'ne ve Türk ordusuna yaklaşımını da bulmak mümkündür.

Eserde aynı zamanda Türkiye ile ilgili çarpıcı bilgiler bulunmaktadır. Her olaya Almanya'nın menfaatleri açısından bakmayı adet haline getiren Ludendorff'un, Osmanlı Devleti ile ittifakı çok da benimsediği ortadadır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu için de aynı fikirdedir. Ludendorff'a göre, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı gibi ölüme mahkum devletlerle müttefik olmak Almanya için çok da mantıklı değildi.

Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yılında savaşa dair yayınlanan kitaplar arasında özel bir yere sahip olan bu kitap, Osmanlı Devleti'nin dört yıl boyunca imzaladıkları antlaşmaya ve yaptıkları ittifaka sadakatle bağlı olduğu Almanya'nın o zamanki en yetkili asker ve devlet adamlarından birinin, genelde 1. Dünya Savaşı'na, özelde Türkiye ve Türkler'e dair kişisel ve resmi görüşlerini ortaya koymaktadır.

  • Açıklama
    • İmparatorluk Almanyası'ndan, Hitler Almanyası'na uzanan yolda bir geçiş unsuru olan Erich Ludendorff, birinci Dünya Savaşı yıllarının efsanevi Alman generalidir. 29 Ağustos 1916'da Alman Genelkurmay Başkanlığı'na, Doğu Cephesi'nde Rus ilerlemesini durduran ve Tannenberg ile Masuria'da kazandıkları parlak zaferlerle Almanya'da kahraman ilan edilen Hindenburg-Ludendorff ikilisi getirildi. Ludendorff Genelkurmay İkinci Başkanı olmasına rağmen Hindenburg'la uyumlu bir mesai arkadaşlığı yaptı ve önemli kararlar alınmasında hep belirleyici oldu.

      Batılı tarihçilere göre o andan itibaren Ludendorff'un hakimiyeti başladı ve Ludendorff adeta bir diktatör olarak lanse edildi. Bu yıllarda Almanya adına alınan askeri ve siyasi her kararda muhakkak Ludendorff'un izni, onayı veyahut emri vardı.Ludendorff'un hatıralarında, genel tarih bilgisine ulaşmanın yanında Birinci Dünya Savaşı'nda her şeyimizle bağlandığımız Almanya'nın ordularına hükmetmiş bir komutanın sadece savaşı değil, siyaseti, uluslararası ilişkileri, şahsi duygu ve düşüncelerini, Osmanlı Devleti'ne ve Türk ordusuna yaklaşımını da bulmak mümkündür.

      Eserde aynı zamanda Türkiye ile ilgili çarpıcı bilgiler bulunmaktadır. Her olaya Almanya'nın menfaatleri açısından bakmayı adet haline getiren Ludendorff'un, Osmanlı Devleti ile ittifakı çok da benimsediği ortadadır. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu için de aynı fikirdedir. Ludendorff'a göre, Avusturya-Macaristan ve Osmanlı gibi ölüme mahkum devletlerle müttefik olmak Almanya için çok da mantıklı değildi.

      Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yılında savaşa dair yayınlanan kitaplar arasında özel bir yere sahip olan bu kitap, Osmanlı Devleti'nin dört yıl boyunca imzaladıkları antlaşmaya ve yaptıkları ittifaka sadakatle bağlı olduğu Almanya'nın o zamanki en yetkili asker ve devlet adamlarından birinin, genelde 1. Dünya Savaşı'na, özelde Türkiye ve Türkler'e dair kişisel ve resmi görüşlerini ortaya koymaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat