Bitkilerde Bal Arısı Polinasyonu
Ülkemizde arıcılık sektörü her geçen gün gelişmekte, yeni yaklaşımların önü açılmaktadır. Yeni arı ürünleri ve üretim teknikleri yaygınlaşmakta, bir zamanlar adı dahi bilinmeyen polinasyon, gündemimizde yerini almaktadır. Bitkisel verimliliğin temeli olan polinasyon. aynı zamanda bal arısı yaşamının da besin kaynağı elde etmek anlamında bağlı olduğu sistemin ayrılmaz parçasıdır. Birini diğerinden ayrı düşünmek olası değildir. Milyonlarca yıl süren evrim sürecinde dengeye oturmuş ve tüm canlıların kendine yer edinmiş olduğu ekosistem, insanoğlunun yapmış olduğu doğal olmayan uygulamalar nedeniyle sürekli olarak zarar görmektedir. Bu süreçte, polinasyonda görev almakta olan pek çok polinatör yok olmakta veya yaşam alanları daralarak etkinlikleri düşürülmektedir. Bir taraftan daha fazla besin elde etmek için zirai ilaç kullanımı yapılırken, diğer taraftan hedefte olmayan organizmaların ölümüne ve yok olmasına neden olunmaktadır. Doğal dengedeki bu bozulma ister istemez başka canlıların ön plana çıkmasına olanak tanımaktadır. Bu durumda bal arıları, arı ürünleri üretimindeki katkılarından ziyade, polinasyonda görev alarak yabani polinatörlerin azalmasından kaynaklanan boşluğu doldurmaktadırlar. Hatta son yıllarda bal arısı kolonilerinde yaşanan yoğun ölümler de bu konuda daha dikkatli olunması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Polinatör eksikliği nedeniyle bitkisel üretimdeki verim kaybından dolayı yaşanacak sıkıntıların bitkisel ürünlere olan arz-talep dengesini etkilemesi, kitleler arasında birtakım huzursuzlukların yaşanmasına neden olabilecek boyuta henüz ulaşmamıştır. Bu aşamada alınacak önlemlerle çözüm üretilmesi olasıdır. Yabani polinatörlerin varlığını artırmaya çalışmak, bir çözüm önerisi olarak her zaman gündemimizdedir. Ancak bu o kadar da kolay olmamaktadır. Her şeye rağmen bal arısı, bu konuda alternatif olmaya devam etmektedir. Zira diğer polinatör böceklerin aksine bal arısı; polinasyon yanında bal polen, arı sütü gibi arı ürünleri de sağladığından, her açıdan ticari ve ekonomik önemi bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı arı yetiştiricileri yanında bitkisel üretimde bulunan yetiştiricilerin de bu gerçeği kavraması olumlu bir gelişme olacaktır. Arıcılığı ileri gitmiş ülkelerde bu sorun aşılmış ve her iki sektör yetiştiricileri organik bir bağ oluşturarak birlikte çalışmaktadırlar. Ülkemizde de bu sürecin yaşanılması kaçınılmaz bir noktaya doğru hızla ilerlemektedir.
Gelişen dünyada tarımsal anlamda ben de varım diyebilmek için geniş alanlarda üretim yapmak ve birim alandan elde edilen ürünü maksimize etmek ön koşuldur. Bu amaçla kaliteli tohum kullanımı, gübreleme, sulama gibi kültürel uygulamalar yanında polinasyonu şansa bırakmayıp garanti altına almak da gerekmektedir. Üreticilerimizin bu bilince sahip olması artık uzak bir olasılık değildir. Bu konuda bir takım yerel uygulamaların başlamış olması, gelecek için önemli ipuçlarıdır. Özellikle ayçiçeği ve kanola alanlarında kısmen başlayan bu süreç, diğer bitkisel ürünlere de yansıyacaktır. Tarımımızın geldiği bu noktada önemli bir işlev görecek olan polinasyon uygulamalarında çalışma yapan bilim insanları ve tarım teşkilatında çalışan teknik elemanlara katkı sağlamak, polinasyon konusunda bir altyapı oluşturmak amacıyla hazırlanan bu kitap, sahasında ilk olmanın özelliğini de taşımaktadır.
Polinasyonda bal arısının katkısı ve kullanımına yönelik ülkemizdeki ilk eserdir. Kitabın hazırlanması aşamasında, polinasyon konusunda pek çok eser vermiş olan. İngiliz bilim insanı John B. Free'nin "Inseet PotlinatUm of Crops" adlı eseri temel alınmıştır. Bal arısı ile ilgili olan kısmındaki kaynaklar nispeten korunarak ve günümüz kaynakları ile de desteklenerek, bal arısı polinasyonunun önemi ve ilgili çalışma teknikleri verilmiştir. Ayrıca polinasyonun ve polinasyon çalışmalarının temeli bitkilerin döllenme biyolojisi olduğu için kitabın birinci bölümü bu konuya ayrılmıştır. Bitkilerde döllenme biyolojisi konusunda ise Prof. Dr. Sinan Eti'nin "Bahçe Bitkilerinde Döllenme Biyolojisi" ders notlarından yararlanılmıştır. Böylece konunun iki tarafı olan. bitki ve bal ansı arasındaki polinasyon olayına etki eden faktörler etraflıca açıklanmaya gayret edilmiştir. Polinasyon olgusunun Amerika Birleşik Devletlerinde bir sektör halinde uygulanması nedeniyle oradaki uygulamalar ve gelinen nokta, kitapta özellikle vurgulanmıştır. Bir gün ülkemizin de polinasyon uygulamalarında bu düzeye ulaşacağına olan inancımı muhafaza ediyorum. Bu nedenle hazırlanan bu kitabın polinasyon ortak paydasında çalışma yapan tüm paydaşlara yararlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle kitaptaki her bir bölümde damgası olan John B. Free ve Prof. Dr. Sinan Eti'ye teşekkürlerimi arz ediyorum. Ayrıca lisansüstü eğitimim aşamasında ülkemiz için yeni sayılabilecek polinasyon konusuna beni yönlendirdiği ve bugünlere kadar gelmeme yardımcı olduğu için. hocam Prof. Dr. Ulviye Kumova'ya da şükranlarımı sunuyorum.
- Açıklama
Ülkemizde arıcılık sektörü her geçen gün gelişmekte, yeni yaklaşımların önü açılmaktadır. Yeni arı ürünleri ve üretim teknikleri yaygınlaşmakta, bir zamanlar adı dahi bilinmeyen polinasyon, gündemimizde yerini almaktadır. Bitkisel verimliliğin temeli olan polinasyon. aynı zamanda bal arısı yaşamının da besin kaynağı elde etmek anlamında bağlı olduğu sistemin ayrılmaz parçasıdır. Birini diğerinden ayrı düşünmek olası değildir. Milyonlarca yıl süren evrim sürecinde dengeye oturmuş ve tüm canlıların kendine yer edinmiş olduğu ekosistem, insanoğlunun yapmış olduğu doğal olmayan uygulamalar nedeniyle sürekli olarak zarar görmektedir. Bu süreçte, polinasyonda görev almakta olan pek çok polinatör yok olmakta veya yaşam alanları daralarak etkinlikleri düşürülmektedir. Bir taraftan daha fazla besin elde etmek için zirai ilaç kullanımı yapılırken, diğer taraftan hedefte olmayan organizmaların ölümüne ve yok olmasına neden olunmaktadır. Doğal dengedeki bu bozulma ister istemez başka canlıların ön plana çıkmasına olanak tanımaktadır. Bu durumda bal arıları, arı ürünleri üretimindeki katkılarından ziyade, polinasyonda görev alarak yabani polinatörlerin azalmasından kaynaklanan boşluğu doldurmaktadırlar. Hatta son yıllarda bal arısı kolonilerinde yaşanan yoğun ölümler de bu konuda daha dikkatli olunması gerektiğini gözler önüne sermektedir. Polinatör eksikliği nedeniyle bitkisel üretimdeki verim kaybından dolayı yaşanacak sıkıntıların bitkisel ürünlere olan arz-talep dengesini etkilemesi, kitleler arasında birtakım huzursuzlukların yaşanmasına neden olabilecek boyuta henüz ulaşmamıştır. Bu aşamada alınacak önlemlerle çözüm üretilmesi olasıdır. Yabani polinatörlerin varlığını artırmaya çalışmak, bir çözüm önerisi olarak her zaman gündemimizdedir. Ancak bu o kadar da kolay olmamaktadır. Her şeye rağmen bal arısı, bu konuda alternatif olmaya devam etmektedir. Zira diğer polinatör böceklerin aksine bal arısı; polinasyon yanında bal polen, arı sütü gibi arı ürünleri de sağladığından, her açıdan ticari ve ekonomik önemi bulunmaktadır. Bu nedenlerden dolayı arı yetiştiricileri yanında bitkisel üretimde bulunan yetiştiricilerin de bu gerçeği kavraması olumlu bir gelişme olacaktır. Arıcılığı ileri gitmiş ülkelerde bu sorun aşılmış ve her iki sektör yetiştiricileri organik bir bağ oluşturarak birlikte çalışmaktadırlar. Ülkemizde de bu sürecin yaşanılması kaçınılmaz bir noktaya doğru hızla ilerlemektedir.
Gelişen dünyada tarımsal anlamda ben de varım diyebilmek için geniş alanlarda üretim yapmak ve birim alandan elde edilen ürünü maksimize etmek ön koşuldur. Bu amaçla kaliteli tohum kullanımı, gübreleme, sulama gibi kültürel uygulamalar yanında polinasyonu şansa bırakmayıp garanti altına almak da gerekmektedir. Üreticilerimizin bu bilince sahip olması artık uzak bir olasılık değildir. Bu konuda bir takım yerel uygulamaların başlamış olması, gelecek için önemli ipuçlarıdır. Özellikle ayçiçeği ve kanola alanlarında kısmen başlayan bu süreç, diğer bitkisel ürünlere de yansıyacaktır. Tarımımızın geldiği bu noktada önemli bir işlev görecek olan polinasyon uygulamalarında çalışma yapan bilim insanları ve tarım teşkilatında çalışan teknik elemanlara katkı sağlamak, polinasyon konusunda bir altyapı oluşturmak amacıyla hazırlanan bu kitap, sahasında ilk olmanın özelliğini de taşımaktadır.
Polinasyonda bal arısının katkısı ve kullanımına yönelik ülkemizdeki ilk eserdir. Kitabın hazırlanması aşamasında, polinasyon konusunda pek çok eser vermiş olan. İngiliz bilim insanı John B. Free'nin "Inseet PotlinatUm of Crops" adlı eseri temel alınmıştır. Bal arısı ile ilgili olan kısmındaki kaynaklar nispeten korunarak ve günümüz kaynakları ile de desteklenerek, bal arısı polinasyonunun önemi ve ilgili çalışma teknikleri verilmiştir. Ayrıca polinasyonun ve polinasyon çalışmalarının temeli bitkilerin döllenme biyolojisi olduğu için kitabın birinci bölümü bu konuya ayrılmıştır. Bitkilerde döllenme biyolojisi konusunda ise Prof. Dr. Sinan Eti'nin "Bahçe Bitkilerinde Döllenme Biyolojisi" ders notlarından yararlanılmıştır. Böylece konunun iki tarafı olan. bitki ve bal ansı arasındaki polinasyon olayına etki eden faktörler etraflıca açıklanmaya gayret edilmiştir. Polinasyon olgusunun Amerika Birleşik Devletlerinde bir sektör halinde uygulanması nedeniyle oradaki uygulamalar ve gelinen nokta, kitapta özellikle vurgulanmıştır. Bir gün ülkemizin de polinasyon uygulamalarında bu düzeye ulaşacağına olan inancımı muhafaza ediyorum. Bu nedenle hazırlanan bu kitabın polinasyon ortak paydasında çalışma yapan tüm paydaşlara yararlı olmasını diliyorum. Bu vesileyle kitaptaki her bir bölümde damgası olan John B. Free ve Prof. Dr. Sinan Eti'ye teşekkürlerimi arz ediyorum. Ayrıca lisansüstü eğitimim aşamasında ülkemiz için yeni sayılabilecek polinasyon konusuna beni yönlendirdiği ve bugünlere kadar gelmeme yardımcı olduğu için. hocam Prof. Dr. Ulviye Kumova'ya da şükranlarımı sunuyorum.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.