Bizans Kaynaklarında TürklerMenandros Protektor Ve Theophylaktos Simokattes
Türklerin milat sonrası batıya doğru başlayan ve farklı mecralara doğru kayan yeni hayat biçimlerinin temelleri, Anayurt Asya'dan başlayan göçlerle şekillenmiştir. Yeni yurtlar, yeni otlaklar, yeni ülkeler belki de yeni vatanlar bulma gayesi ile birkaç asır boyunca devam eden bu göçler günümüz Moğolistan içlerinden başlayarak,Hazar Denizi ile Ural Altaylar arasında kalan ve tarihte "Kavimler Kapısı" olarak adlandırılan yol güzergahı üzerinden gerçekleştirmiştir. Öncelikle IV. asırda Avarlar ile devam etmiştir. Daha sonraki dönemlerde bu toplulukları diğer Türk kavimlerinden Bulgarlar, Hazarlar, Peçenekler, Oğuzlar ve Kuman-Kıpçaklar takip etmişlerdir. Türklerin batıya gelmesi ile Roma ve daha sonra Bizans imparatorları, gönderdikleri elçiler vasıtası ile bu bozkır kökenli kavmin siyasi, sosyal askeri ve idari yapısını öğrenmeye çalışmışlardır. Karşılıklı elçilerin gidip gelmesi bu tanımayı artırmakla beraber, mücadeleler esnasındaki ikili ilişkiler, alışverişler, ticaret, diğer topluluklarla olan münasebetler ve askeri işbirlikleri ile imparatorların Asya'dan gelen bu güçlü kavme olan yakın ilgisi, Bizans müelliflerinin de dikkatini çekmiştir. Akabinde gerek elçi olalrak gideler, gerek Türk topluluklarının kendi hayat alanlarına müdahil olmasına şahit olanlar ve de kilise tarihlerini kayıt altına alan müverrihler: Türklerle ilgili geniş malümat bulabileceğimiz eserler vücuda getirmişlerdir. İşte bu eserde VI. yüzyılda kaleme alınan iki önemli Bizans kaynağının Türkler hakkında verdikleri bilgiler, okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
- Açıklama
Türklerin milat sonrası batıya doğru başlayan ve farklı mecralara doğru kayan yeni hayat biçimlerinin temelleri, Anayurt Asya'dan başlayan göçlerle şekillenmiştir. Yeni yurtlar, yeni otlaklar, yeni ülkeler belki de yeni vatanlar bulma gayesi ile birkaç asır boyunca devam eden bu göçler günümüz Moğolistan içlerinden başlayarak,Hazar Denizi ile Ural Altaylar arasında kalan ve tarihte "Kavimler Kapısı" olarak adlandırılan yol güzergahı üzerinden gerçekleştirmiştir. Öncelikle IV. asırda Avarlar ile devam etmiştir. Daha sonraki dönemlerde bu toplulukları diğer Türk kavimlerinden Bulgarlar, Hazarlar, Peçenekler, Oğuzlar ve Kuman-Kıpçaklar takip etmişlerdir. Türklerin batıya gelmesi ile Roma ve daha sonra Bizans imparatorları, gönderdikleri elçiler vasıtası ile bu bozkır kökenli kavmin siyasi, sosyal askeri ve idari yapısını öğrenmeye çalışmışlardır. Karşılıklı elçilerin gidip gelmesi bu tanımayı artırmakla beraber, mücadeleler esnasındaki ikili ilişkiler, alışverişler, ticaret, diğer topluluklarla olan münasebetler ve askeri işbirlikleri ile imparatorların Asya'dan gelen bu güçlü kavme olan yakın ilgisi, Bizans müelliflerinin de dikkatini çekmiştir. Akabinde gerek elçi olalrak gideler, gerek Türk topluluklarının kendi hayat alanlarına müdahil olmasına şahit olanlar ve de kilise tarihlerini kayıt altına alan müverrihler: Türklerle ilgili geniş malümat bulabileceğimiz eserler vücuda getirmişlerdir. İşte bu eserde VI. yüzyılda kaleme alınan iki önemli Bizans kaynağının Türkler hakkında verdikleri bilgiler, okuyucuların istifadesine sunulmuştur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.