%20
Bizim İnce Kızlar %15 indirimli Fakir Baykurt
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750407178
Boyut
13.50x21.50
Sayfa Sayısı
158
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
3
Basım Tarihi
2015-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bizim İnce Kızlar

32,00TL
25,60TL
%20
Satışta değil
9789750407178
625032
Bizim İnce Kızlar
Bizim İnce Kızlar
25.60

Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

İlk basımı 1993'de yapılan Bizim İnce Kızlar'ı yeniden okurla buluşturuyoruz:

Yeni zamanda Duisburg'ta kadınlar, şimdiye kadar “erkek işi” sayılan işlere karakucak daldı. Bir iki yıldır otobüs, tramvay da sürüyorlar. Başımı çevirip en öne, sürücünün oturduğu bölüme bakıyorum. Yanında ince, uzun, fidan boylu biri dikiliyor. Konuşuyorlar. Sürekli indi bindiler oluyor. Tramvay hep dolu. İşçiler, işçi çocukları bir yerlerden kalkıp bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Ben bugün onca ses arasından nedense hep Türkçeleri seçiyorum. Ama beni etkileyen o tatlı sesi bir türlü bulamıyorum. Deli olacağım. Yolum da bitiyor; Sığır Kapısı denilen yerde inmem gerekiyor. Üzgünüm; bir yenilmişlik duygusu içinde, ön kapıya doğru yürüyorum.

Hemen dibimde, “Vallayi çok iyi etmişin Emine!” diyor biri: “Bu yılın sonunda ben de senin gibi çalışmaya başlarım. Neden dersen, artık okul bitiyor! Ne yapıp edip bir iş bulmam gerekir...”

  • Açıklama
    • Fakir Baykurt, öykülerinde köy yaşamının sertliği, yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları ele alarak köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Gözlemlerden, canlı tanıklıklardan yola çıkan yazar, günlük konuşma dilini öyküye taşıyarak zaman zaman mizahi bir dil kullanıyor; bürokrasinin çarkları arasında sıkışan ama içinde de bir umudu barındıran “sıradan insanı”, yaşadığı yerin atmosferiyle birlikte çarpıcı bir biçimde betimliyor.

      İlk basımı 1993'de yapılan Bizim İnce Kızlar'ı yeniden okurla buluşturuyoruz:

      Yeni zamanda Duisburg'ta kadınlar, şimdiye kadar “erkek işi” sayılan işlere karakucak daldı. Bir iki yıldır otobüs, tramvay da sürüyorlar. Başımı çevirip en öne, sürücünün oturduğu bölüme bakıyorum. Yanında ince, uzun, fidan boylu biri dikiliyor. Konuşuyorlar. Sürekli indi bindiler oluyor. Tramvay hep dolu. İşçiler, işçi çocukları bir yerlerden kalkıp bir yerlere yetişmeye çalışıyor. Ben bugün onca ses arasından nedense hep Türkçeleri seçiyorum. Ama beni etkileyen o tatlı sesi bir türlü bulamıyorum. Deli olacağım. Yolum da bitiyor; Sığır Kapısı denilen yerde inmem gerekiyor. Üzgünüm; bir yenilmişlik duygusu içinde, ön kapıya doğru yürüyorum.

      Hemen dibimde, “Vallayi çok iyi etmişin Emine!” diyor biri: “Bu yılın sonunda ben de senin gibi çalışmaya başlarım. Neden dersen, artık okul bitiyor! Ne yapıp edip bir iş bulmam gerekir...”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat