%29
Bütün Öyküleri Abdullah Efendi'nin Rüyaları,Yaz Yağmuru ve Kitaplarına
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789750806223
Boyut
13.50x20.00
Sayfa Sayısı
332
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Bütün Öyküleri Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru ve Kitaplarına Girmemiş Öyküler

12,04TL
8,43TL
%29
Satışta değil
9789750806223
685751
Bütün Öyküleri Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru ve Kitaplarına Girmemiş Öyküler
Bütün Öyküleri Abdullah Efendi'nin Rüyaları, Yaz Yağmuru ve Kitaplarına Girmemiş Öyküler
8.43

“Yüzü, hiç tanımadığı, görmediği cinsten bir saadet içindeydi. Sanki birden tek bir çiçek oluvermişti. Ve bu saadet bazı akşam saatlerinde görülen aydınlıklara benziyordu. Eşyayı başka şekilde içimize sindiren yaşadığımız anı bir uçurtma, bir türkü gibi havalandıran bir şeydi bu. Sevinç denen şeyin asıl manası bu olmalıydı: maddesini böyle eriten, yok eden, hiç olmazsa kendi aydınlığında onu inkar eden bir hal... Çünkü şu anda genç kadını görenler onda bu parıltıdan başka bir şey seçemezlerdi. Birdenbire ürktü. Bu kadar derin bir şekilde sevinebilmek için bir insanın nasıl bir ıstırap içinde yaşaması lazım olduğunu düşündü.
Büyük bir lambaya benziyorsunuz. Büyük, temiz, işlenmiş, güzel, eski bir lamba. Yahut bir avize!

Gündüzün ortasında mı?“ (“Yağ Yağmuru“ adlı öyküden)

Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler gibi romanlarıyla edebiyatımızda sarsılmaz bir yer edinmiş olan Ahmet Hamdi Tanpınar, biri oyun formuna daha yakın- toplam on beş öykü yazdı. Ama her öyküye bir roman sakladı.

Her biri önce bir solukta okunan, sonra zihinde alışılmadık bir yer tutarak kendini tekrar tekrar okutturan öyküler.

  • Açıklama
    • “Yüzü, hiç tanımadığı, görmediği cinsten bir saadet içindeydi. Sanki birden tek bir çiçek oluvermişti. Ve bu saadet bazı akşam saatlerinde görülen aydınlıklara benziyordu. Eşyayı başka şekilde içimize sindiren yaşadığımız anı bir uçurtma, bir türkü gibi havalandıran bir şeydi bu. Sevinç denen şeyin asıl manası bu olmalıydı: maddesini böyle eriten, yok eden, hiç olmazsa kendi aydınlığında onu inkar eden bir hal... Çünkü şu anda genç kadını görenler onda bu parıltıdan başka bir şey seçemezlerdi. Birdenbire ürktü. Bu kadar derin bir şekilde sevinebilmek için bir insanın nasıl bir ıstırap içinde yaşaması lazım olduğunu düşündü.
      Büyük bir lambaya benziyorsunuz. Büyük, temiz, işlenmiş, güzel, eski bir lamba. Yahut bir avize!

      Gündüzün ortasında mı?“ (“Yağ Yağmuru“ adlı öyküden)

      Huzur, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Mahur Beste, Sahnenin Dışındakiler gibi romanlarıyla edebiyatımızda sarsılmaz bir yer edinmiş olan Ahmet Hamdi Tanpınar, biri oyun formuna daha yakın- toplam on beş öykü yazdı. Ama her öyküye bir roman sakladı.

      Her biri önce bir solukta okunan, sonra zihinde alışılmadık bir yer tutarak kendini tekrar tekrar okutturan öyküler.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat