Büyük Şirkte Cehalet Mazeret Değildir
Her türlü tezatların ve karanlıkların yaşandığı şu çağımızda durum öyle bir hal almıştır ki; iyilik, kötülük; kötülük iyilik olarak ortaya konmuş, İslam'ı sahiplendiğini iddia edenler bile her türlü batıla büründükleri halde kendilerine takvalı birer mü'min süsü vermiş, bid'at ehli, fasıklar, suçlular, zalimler adete yeryüzünü fesada boğmada birbirleriyle yarışır olmuşlardır. Bu karanlık çağda İslam inancı dar kalıplara, kısır isimlendirmelere sokulmuş, kasıtlı saptırma ve tahriflere maruz bırakılmıştır. Sonuçta öyle bir hal almış ki; her kim La ilaha illallah Muhammedun Rasulullah'ı söylüyor ve buna inandığını iddia ediyorsa, o kimse velev ki bu sözün manasını, gereklerini, şartlarını, ona bozacak meseleleri bilmese, şirkten kaçınmayı öğrenmese, tagutları tekfir etmeyi, onlardan uzak durmayı bilmese, böylece Allah (c.c)'ı nasıl birlemesi gerektiğinden habersiz olsa bile, işte o kimse müslümandır, anlayışı zihinlerde yer etmiş, yer ettirilmiş.
Bu düşünceyi de öyle süslü hale getirmişler ki; bu vasıftaki kimselere “cahil müslüman”, “huccetin ulaşması gereken müslüman”, “tekfirin kendisinden kalktığı müslüman”, “tekfir engellerinin söz konusu olduğu müslüman” gibi adlandırmalarla meseleyi hafifletmişler, güzel göstermişlerdir. İşte bunu yapanlar tagutların alim olarak ileri sürdüğü sahte alimcikler, belamlar, şeyhler, cemaat ve tarikat liderleri ve halkın kendilerine din konusunda değer verdikleri din büyükleridir. Bu kimseler öyle büyük fitneler ortaya atmışlar, İslam inancında o derece büyük tahrifatlar meydana getirmişlerdir ki işte bu kitapta onların gerçek yüzleri ortaya konmakta, sapık olan fikirleri çürütülmekte, böylece batıl iddialarının ne kadar boş ve geçersiz olduğu isbatlı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu durumda artık onların ne söyleyebilecekleri bir sözü, ne de ortaya koyabilecekleri bir delili vardır. Fakat sapıklık ehlinin her zaman kendilerinin sarılacakları silahları olan delilsiz ithamları yine de var olacak, bununla birlikte hakkın karşısında yenik ve ezilmiş bir şekilde tekrar tekrar zillete düşeceklerdir.
Hidayete tabi olanlara, kandırılmışlara ve hakkı isteyenlere bir yol azığı olması dileğiyle bu kitabı okuyucuya sunuyoruz.
- Açıklama
Her türlü tezatların ve karanlıkların yaşandığı şu çağımızda durum öyle bir hal almıştır ki; iyilik, kötülük; kötülük iyilik olarak ortaya konmuş, İslam'ı sahiplendiğini iddia edenler bile her türlü batıla büründükleri halde kendilerine takvalı birer mü'min süsü vermiş, bid'at ehli, fasıklar, suçlular, zalimler adete yeryüzünü fesada boğmada birbirleriyle yarışır olmuşlardır. Bu karanlık çağda İslam inancı dar kalıplara, kısır isimlendirmelere sokulmuş, kasıtlı saptırma ve tahriflere maruz bırakılmıştır. Sonuçta öyle bir hal almış ki; her kim La ilaha illallah Muhammedun Rasulullah'ı söylüyor ve buna inandığını iddia ediyorsa, o kimse velev ki bu sözün manasını, gereklerini, şartlarını, ona bozacak meseleleri bilmese, şirkten kaçınmayı öğrenmese, tagutları tekfir etmeyi, onlardan uzak durmayı bilmese, böylece Allah (c.c)'ı nasıl birlemesi gerektiğinden habersiz olsa bile, işte o kimse müslümandır, anlayışı zihinlerde yer etmiş, yer ettirilmiş.
Bu düşünceyi de öyle süslü hale getirmişler ki; bu vasıftaki kimselere “cahil müslüman”, “huccetin ulaşması gereken müslüman”, “tekfirin kendisinden kalktığı müslüman”, “tekfir engellerinin söz konusu olduğu müslüman” gibi adlandırmalarla meseleyi hafifletmişler, güzel göstermişlerdir. İşte bunu yapanlar tagutların alim olarak ileri sürdüğü sahte alimcikler, belamlar, şeyhler, cemaat ve tarikat liderleri ve halkın kendilerine din konusunda değer verdikleri din büyükleridir. Bu kimseler öyle büyük fitneler ortaya atmışlar, İslam inancında o derece büyük tahrifatlar meydana getirmişlerdir ki işte bu kitapta onların gerçek yüzleri ortaya konmakta, sapık olan fikirleri çürütülmekte, böylece batıl iddialarının ne kadar boş ve geçersiz olduğu isbatlı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu durumda artık onların ne söyleyebilecekleri bir sözü, ne de ortaya koyabilecekleri bir delili vardır. Fakat sapıklık ehlinin her zaman kendilerinin sarılacakları silahları olan delilsiz ithamları yine de var olacak, bununla birlikte hakkın karşısında yenik ve ezilmiş bir şekilde tekrar tekrar zillete düşeceklerdir.Hidayete tabi olanlara, kandırılmışlara ve hakkı isteyenlere bir yol azığı olması dileğiyle bu kitabı okuyucuya sunuyoruz.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.