Çankırılı HocaCumhuriyet'in Öteki İnsanları Bir Köy İmamının Hayatı
Her insan kendi hayatının kahramanıdır. Onları seçilmiş yerlerde aramak gerekmiyor. "Onda ne var!" denilecek kadar basit olmayan hayat mücadelesinde, ayaklarının üzerinde durup tek başına yürüyebilmek en büyük kahramanlık sayılmalı. O kahraman ki pek çok badireler atlatıp, yaşam yolculuğunu sonlandırana kadar kendi öyküsünü yazan kişidir.
Esasında Cumhuriyet, bir yönüyle köylülükten kurtulma hamlesiydi fakat bu hamlede, fizik ile metafiziğin birbirinin karşıtıgibi algılanması söz konusuydu. Okul, caminin; öğretmen, imamın ayrılmaz parçası iken, karşıtı gibi algılandı veya gösterildi. Devletin öğretmeni tercih ettiği bu süreçte halkın imamı tercih etmesi kaçınılmazdı. Oysa okulu camiye egemen kılmaya çalışmak yerine, camiyi okulla barışık tutmak gerekiyordu. Belki yaşanan bu ikilemde, bu ülkenin aydınlarının tercihlerinin etkisi de vardı. Doğrusu, hiçbirini dışlamadan, "hem o hem o" diyebilmek önemliydi.
Bugüne kadar okuduklarımızın pek çoğu, kurumların ve yönetenlerin tarihidir. Toplumsal bilinç altını şekillendiren izdüşümleri görebileceğimiz netlikte "öteki insanın hikâyesi" pek seyrek kaleme alınmıştır. Bu yüzdendir ki çok farklı sosyolojik evrelerden geçen bir toplumun tarihini okuduğumuzda, o toplumu oluşturan tüm kesimleri aynı sosyo-kültürel iklimden geçmişler gibi algılayabiliriz.
Okuduğunuz biyografik anı kitabı, bir insanın hayatından hareketle toplumsal tarihe ışık tutacak niteliği haiz bir kişisel tarih çalışmasıdır. Yazım türü itibarıyla diğer biyografi çalışmalarının bir benzeri sayılabilir. Onlardan farklı yanı ise bir köy imamının hayatının kaleme alınmış olmasıdır.
- Açıklama
Her insan kendi hayatının kahramanıdır. Onları seçilmiş yerlerde aramak gerekmiyor. "Onda ne var!" denilecek kadar basit olmayan hayat mücadelesinde, ayaklarının üzerinde durup tek başına yürüyebilmek en büyük kahramanlık sayılmalı. O kahraman ki pek çok badireler atlatıp, yaşam yolculuğunu sonlandırana kadar kendi öyküsünü yazan kişidir.
Esasında Cumhuriyet, bir yönüyle köylülükten kurtulma hamlesiydi fakat bu hamlede, fizik ile metafiziğin birbirinin karşıtıgibi algılanması söz konusuydu. Okul, caminin; öğretmen, imamın ayrılmaz parçası iken, karşıtı gibi algılandı veya gösterildi. Devletin öğretmeni tercih ettiği bu süreçte halkın imamı tercih etmesi kaçınılmazdı. Oysa okulu camiye egemen kılmaya çalışmak yerine, camiyi okulla barışık tutmak gerekiyordu. Belki yaşanan bu ikilemde, bu ülkenin aydınlarının tercihlerinin etkisi de vardı. Doğrusu, hiçbirini dışlamadan, "hem o hem o" diyebilmek önemliydi.
Bugüne kadar okuduklarımızın pek çoğu, kurumların ve yönetenlerin tarihidir. Toplumsal bilinç altını şekillendiren izdüşümleri görebileceğimiz netlikte "öteki insanın hikâyesi" pek seyrek kaleme alınmıştır. Bu yüzdendir ki çok farklı sosyolojik evrelerden geçen bir toplumun tarihini okuduğumuzda, o toplumu oluşturan tüm kesimleri aynı sosyo-kültürel iklimden geçmişler gibi algılayabiliriz.
Okuduğunuz biyografik anı kitabı, bir insanın hayatından hareketle toplumsal tarihe ışık tutacak niteliği haiz bir kişisel tarih çalışmasıdır. Yazım türü itibarıyla diğer biyografi çalışmalarının bir benzeri sayılabilir. Onlardan farklı yanı ise bir köy imamının hayatının kaleme alınmış olmasıdır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.