Atatürk tarafından görevlendirilen iki gencin macerası… Sürgün ve Ölümle biten bir aşk… Fransız Zulmü ve İhanet… Vatan Fedaileri… Milli Mücadele'de ilk kurşun… Hırs, İntikam, Kurtuluş, Zafer… Cami, Kilise, Havra… Peygamberler, Evliyalar… Tarih, Mitoloji, Kültür…
Ummayın sakın gökyüzünü görmeyi, öbür yakaya, sonsuz karanlıklara, fokurdayan ateşler diyarına götürmeye geliyorum sizi.Ölen bedenlerin ruhlarını kayığına bindirmek için Cehennem Kayıkçısı'nın bir şartı vardır. Ruh, yanında altın sikke getirmek zorundadır. Cehennem Kayıkçısı, yanında altın sikke getirenleri hemen kayığına alıyor, gecikenlerin de sırtına küreği indiriyordu. Altın sikkesi olmayanlar ise kayığa binmek için durmadan yalvarıp yakarıyor ancak Cehennem Kayıkçısı onlara kulak asmıyor, sırtını dönüp istemediği bu kişileri kıyıda bırakıyordu. Bu ruhlar kıyıdan karşıya geçebilmek için belki yüz yıl belki de yüzlerce yıl bekleyeceklerdi. Büyük bir ızdırap çekerek, ah u zar içinde, beyhude bir şekilde kıyıda dolaşacaklardı. İyilik yapmadan yaşamış ruhları zifiri karanlık içinde at sinekleri sokacaktı. Tüyler ürperten çığlıkları yankılanacak, ruha eziyet çektiren bu durum zamanla arınmalarına vesile olacaktı. Onlar arındıktan sonra Cehennem Kayıkçısı eğer isterse hepsini kayığına bindirecek, suları köpürerek fokurdayıp ters akan korkunç Asi Nehri'nden geçirecekti.
- Açıklama
Atatürk tarafından görevlendirilen iki gencin macerası… Sürgün ve Ölümle biten bir aşk… Fransız Zulmü ve İhanet… Vatan Fedaileri… Milli Mücadele'de ilk kurşun… Hırs, İntikam, Kurtuluş, Zafer… Cami, Kilise, Havra… Peygamberler, Evliyalar… Tarih, Mitoloji, Kültür…
Ummayın sakın gökyüzünü görmeyi, öbür yakaya, sonsuz karanlıklara, fokurdayan ateşler diyarına götürmeye geliyorum sizi.Ölen bedenlerin ruhlarını kayığına bindirmek için Cehennem Kayıkçısı'nın bir şartı vardır. Ruh, yanında altın sikke getirmek zorundadır. Cehennem Kayıkçısı, yanında altın sikke getirenleri hemen kayığına alıyor, gecikenlerin de sırtına küreği indiriyordu. Altın sikkesi olmayanlar ise kayığa binmek için durmadan yalvarıp yakarıyor ancak Cehennem Kayıkçısı onlara kulak asmıyor, sırtını dönüp istemediği bu kişileri kıyıda bırakıyordu. Bu ruhlar kıyıdan karşıya geçebilmek için belki yüz yıl belki de yüzlerce yıl bekleyeceklerdi. Büyük bir ızdırap çekerek, ah u zar içinde, beyhude bir şekilde kıyıda dolaşacaklardı. İyilik yapmadan yaşamış ruhları zifiri karanlık içinde at sinekleri sokacaktı. Tüyler ürperten çığlıkları yankılanacak, ruha eziyet çektiren bu durum zamanla arınmalarına vesile olacaktı. Onlar arındıktan sonra Cehennem Kayıkçısı eğer isterse hepsini kayığına bindirecek, suları köpürerek fokurdayıp ters akan korkunç Asi Nehri'nden geçirecekti.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.