%30
Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 2 (Temmuz-Ağustos-Eylül) Kolektif
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786254413414
Boyut
21.00x27.00
Sayfa Sayısı
216
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2021-07
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 2 (Temmuz-Ağustos-Eylül)

Yazar: Kolektif
Yayınevi : Destek Yayınları
48,00TL
33,60TL
%30
Satışta değil
9786254413414
882238
Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 2 (Temmuz-Ağustos-Eylül)
Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 2 (Temmuz-Ağustos-Eylül)
33.60

Belki de sadece beynimizi kandırarak kolaya kaçıyor, zahiri kabullenebileceğimiz kadar görmeyi tercih ediyoruz.

Söyleyemediklerimizden, itiraf edemediklerimizden başka hayatlar, başka insanlar çıkar şüphesiz. Ama unuttuğumuz şu ki o başkaları da biziz... Arka bahçelerimizde, sessizliğimizde, çekincelerimizde yaşatıyor olabilir miyiz karanlık yüzümüzü? Karanlıkta kalan tarafımız, bizi görünen yüzümüzden daha az biz yapmıyor. Bilakis pek çok zaman söyleyemediklerimizde gizli esas karakterimiz. Onlara iyi bakın, arka bahçelerinize... Çünkü ihtiyacınız olacak...
Arka bahçeler dolusu yaşanmışlıklar, itiraf edilemeyenler, vazgeçilenler ve nicesi, sizi tam da olduğunuz insan haline getirenler... Yaptıklarınız kadar yapamadıklarınız da, söyledikleriniz kadar saklamaya çalıştıklarınız da şekillendiriyor dünyanızı. Görünmez kıldıklarınız, unutmaya çalıştıklarınız, onların var olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Dışınıza ördüğünüz kabuk, etik sancılar içinde kıvranırken bile içinizdeki meraklı, antenlerini dikmiş bakıyor, izliyor, okuyor ve besliyor kendi karanlığını. Oysa hayatın her anı kendini ifşa halinde. Bunu anlayan da çıkıyor, görmezden gelen de, anlamayan, kanan da... Pek çok zaman yaşamak yerine risk almadan izlemeyi seçiyoruz. Aynı yorulmadan koşmayı, zıplamayı, uçmayı seçtiğimiz gibi...

  • Açıklama
    • Belki de sadece beynimizi kandırarak kolaya kaçıyor, zahiri kabullenebileceğimiz kadar görmeyi tercih ediyoruz.

      Söyleyemediklerimizden, itiraf edemediklerimizden başka hayatlar, başka insanlar çıkar şüphesiz. Ama unuttuğumuz şu ki o başkaları da biziz... Arka bahçelerimizde, sessizliğimizde, çekincelerimizde yaşatıyor olabilir miyiz karanlık yüzümüzü? Karanlıkta kalan tarafımız, bizi görünen yüzümüzden daha az biz yapmıyor. Bilakis pek çok zaman söyleyemediklerimizde gizli esas karakterimiz. Onlara iyi bakın, arka bahçelerinize... Çünkü ihtiyacınız olacak...
      Arka bahçeler dolusu yaşanmışlıklar, itiraf edilemeyenler, vazgeçilenler ve nicesi, sizi tam da olduğunuz insan haline getirenler... Yaptıklarınız kadar yapamadıklarınız da, söyledikleriniz kadar saklamaya çalıştıklarınız da şekillendiriyor dünyanızı. Görünmez kıldıklarınız, unutmaya çalıştıklarınız, onların var olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Dışınıza ördüğünüz kabuk, etik sancılar içinde kıvranırken bile içinizdeki meraklı, antenlerini dikmiş bakıyor, izliyor, okuyor ve besliyor kendi karanlığını. Oysa hayatın her anı kendini ifşa halinde. Bunu anlayan da çıkıyor, görmezden gelen de, anlamayan, kanan da... Pek çok zaman yaşamak yerine risk almadan izlemeyi seçiyoruz. Aynı yorulmadan koşmayı, zıplamayı, uçmayı seçtiğimiz gibi...

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat