Çıplak Ayaklarımla Doğdum, Çıplak Ayaklarımla Öleceğim…
Efendisinin ölmeden önce azat ettiği zenci köle Caridad, Sevilla sokaklarında tecavüzcülerle ve hastalıklarla savaşmaktadır. Bir gece vakti ölmek üzereyken karşısına yaşlı Çingene Melchor Vega çıkar. Melchor onu alıp yaşadığı yere götürür ve Caridad orada iyileşip Melchor'un torunuyla tanışır; genç, güzel ve asi Milagros'la… İki kadın kısa sürede birbirine can yoldaşı olur.
Günlerini annesiyle birlikte soyluların fallarına bakıp dans ederek geçiren Milagros, düşmanları olan García ailesinden Pedro'ya âşık olur. Caridad ise diğer erkeklerden farklı olarak yalnızca şarkılarını dinlemek isteyen yaşlı Melchor'a tutulur. İki arkadaş imkânsız aşklarının hayalini kurarken krallıktaki bütün Çingenelerin tutuklanmasına karar verilir. Böylece prangalarla, haksızlıklarla, ayrılıklarla, gözyaşlarıyla ve ağıtlarla dolu uzun geceler başlar. Kölelikten sonra sevilmeyi ve kadın olmayı öğrenmek için Caridad'ın; ailesinin ve köklerinin değerini anlayabilmesi için de Milagros'un ödemesi gereken bazı bedeller vardır. Fakat tek suçları Çingene ya da köle doğmak olan bu insanlar için sevgi ve özgürlük kadar değerli bir şey yoktur.
Aşk, tutku ve intikam ağıtlarının yankılandığı bu sayfaları okurken on sekizinci yüzyıl Madrid'inin meydanlarında gezinecek, tütün kokusu alacak ve o rengarenk dünyalarına rağmen Çingenelerin ve Afrikalı kölelerin acılarını ta içinizde hissedeceksiniz…
“Çıplak Ayaklı Kraliçe hiç durmadan keskin virajlar alırken Falcones'in çizdiği Çingene portresinin canlılığı, ilgiyi daima en üst seviyede tutuyor. Kendi ahlak kurallarına göre yaşayan bu gururlu ve sıra dışı insanların hikayesi okuyucuyu renkleriyle büyülerken finaliyle şaşırtıyor.”
- Kirkus
“Size kitap okuduğunuzu unutturup sinemada olduğunuzu düşündürecek türden bir kitap…”
- Nürnberger Zeitung
“Falcones'in bu zengin ve çok sesli romanı acının, kederin, aşkın, dostluğun ve özgürlüğün hikayesini anlatıyor.”
- Schweriner Volkszeitung
“Şiddet, tecavüz, macera, adaletsizlik, aşk, yolculuklar ve büyüleyici manzaralar… Kısacası Falcones geri döndü.”
- La Vanguardia
“Çok satan tarih romanlarının yazarı Ildefonso Falcones tarzına sadık kalmış. Üçüncü romanı Çıplak Ayaklı Kraliçe'de Çingenelerin yüzyıllarca uğradığı zulme ve baskıya, Flamenko'nun doğuşuna ve köleliğe yer vermiş.”
- ABC
“Çıplak Ayaklı Kraliçe her yaştan insanın zevkle okuyabileceği türden bir kitap.”
- Caparros Adolfo Gómez de Mercado
“Çıplak Ayaklı Kraliçe dostluğa, tutkuya ve intikama dair dokunaklı bir hikaye. İki kadının yürek parçalayan bir özgürlük ağıdını tek bir ağızdan söylemesi gibi…”
- Europapress.es
- Açıklama
Çıplak Ayaklarımla Doğdum, Çıplak Ayaklarımla Öleceğim…
Efendisinin ölmeden önce azat ettiği zenci köle Caridad, Sevilla sokaklarında tecavüzcülerle ve hastalıklarla savaşmaktadır. Bir gece vakti ölmek üzereyken karşısına yaşlı Çingene Melchor Vega çıkar. Melchor onu alıp yaşadığı yere götürür ve Caridad orada iyileşip Melchor'un torunuyla tanışır; genç, güzel ve asi Milagros'la… İki kadın kısa sürede birbirine can yoldaşı olur.
Günlerini annesiyle birlikte soyluların fallarına bakıp dans ederek geçiren Milagros, düşmanları olan García ailesinden Pedro'ya âşık olur. Caridad ise diğer erkeklerden farklı olarak yalnızca şarkılarını dinlemek isteyen yaşlı Melchor'a tutulur. İki arkadaş imkânsız aşklarının hayalini kurarken krallıktaki bütün Çingenelerin tutuklanmasına karar verilir. Böylece prangalarla, haksızlıklarla, ayrılıklarla, gözyaşlarıyla ve ağıtlarla dolu uzun geceler başlar. Kölelikten sonra sevilmeyi ve kadın olmayı öğrenmek için Caridad'ın; ailesinin ve köklerinin değerini anlayabilmesi için de Milagros'un ödemesi gereken bazı bedeller vardır. Fakat tek suçları Çingene ya da köle doğmak olan bu insanlar için sevgi ve özgürlük kadar değerli bir şey yoktur.
Aşk, tutku ve intikam ağıtlarının yankılandığı bu sayfaları okurken on sekizinci yüzyıl Madrid'inin meydanlarında gezinecek, tütün kokusu alacak ve o rengarenk dünyalarına rağmen Çingenelerin ve Afrikalı kölelerin acılarını ta içinizde hissedeceksiniz…
“Çıplak Ayaklı Kraliçe hiç durmadan keskin virajlar alırken Falcones'in çizdiği Çingene portresinin canlılığı, ilgiyi daima en üst seviyede tutuyor. Kendi ahlak kurallarına göre yaşayan bu gururlu ve sıra dışı insanların hikayesi okuyucuyu renkleriyle büyülerken finaliyle şaşırtıyor.”
- Kirkus
“Size kitap okuduğunuzu unutturup sinemada olduğunuzu düşündürecek türden bir kitap…”
- Nürnberger Zeitung
“Falcones'in bu zengin ve çok sesli romanı acının, kederin, aşkın, dostluğun ve özgürlüğün hikayesini anlatıyor.”
- Schweriner Volkszeitung
“Şiddet, tecavüz, macera, adaletsizlik, aşk, yolculuklar ve büyüleyici manzaralar… Kısacası Falcones geri döndü.”
- La Vanguardia
“Çok satan tarih romanlarının yazarı Ildefonso Falcones tarzına sadık kalmış. Üçüncü romanı Çıplak Ayaklı Kraliçe'de Çingenelerin yüzyıllarca uğradığı zulme ve baskıya, Flamenko'nun doğuşuna ve köleliğe yer vermiş.”
- ABC
“Çıplak Ayaklı Kraliçe her yaştan insanın zevkle okuyabileceği türden bir kitap.”
- Caparros Adolfo Gómez de Mercado
“Çıplak Ayaklı Kraliçe dostluğa, tutkuya ve intikama dair dokunaklı bir hikaye. İki kadının yürek parçalayan bir özgürlük ağıdını tek bir ağızdan söylemesi gibi…”
- Europapress.es
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.