Çokkültürlülük veÇokkültürlülük ve Kürtler
Gelişmek ve değişmek ezberleri bozmayı gerektirir. Bir önceki yüzyıldan kalma değer yargılarıyla ve bakış açısıyla günümüzdeki gelişmeler anlaşılamaz. İki kutuplu dünyanın ve Soğuk Savaş koşullarının oluşturduğu siyasetle yeni bir gelecek yaratılamaz. Öyleyse, öncelikle ezberlerimizden kurtulmamız gerekir.
Türkiye'nin Avrupa Birliği değerleriyle bütünleşme projesi çok önemli bir projedir. Bu proje, hem Türkiye, hemde Kürtlerin geleceği açısından yaşamsal önemi olan bir projedir. Bu proje büyük bir şanstır.
Herkesten çok Kürtlerin bu şansa ihtiyacı var. Ve yine herkesten çok Kürtlerin bu süreci olumsuz yönde etkileyecek davranışlardan uzak durması gerekir. Kürtlerin ulusal-demokratik hak talepleri ve bunun için mücadele etmeleri elbette meşrudur. Ancak haklı olmak, bir hakkı elde etmek için yeterli değil; meşruiyet zemininden uzaklaşmak, haklılığı ortadan kaldırır.
Kürtler, muzdarip oldukları devletin benzeştirme ve tek tipleştirme politikalarına karşı yıllarca mücadele yürüttü; düşünceyi özgürce ifade etme, örgütlenme, farklılığını koruyarak yaşama talebinde bulundu ve bunun için ağır bedeller ödedi. Özgürleşmek uğruna verilen bu mücadele, Kürtlerin farklılıklara, çoğulculuğa kapalı olmasına, hoşgörüsüz ve tek tipleşmesine yol acmamalıdır. Aksi halde özgürleşmek adına tutsaklığa mahkum olurlar. Demokratik değerlere sahip çıkmak Kürtlere saygınlık kazandırır.
Düşünsel-siyasal farklılıkları, farklı ulusal, etnik, dinsel, dilsel, kültürel kimlikleri bir arada ve barış içinde yaşatmanın yolu bu farklılıkları kabul etmek, tanımak, onlara saygı duymak ve kendilerini yaşamalarına olanak sağlamaktan geçer. "Ben benim, sen sensin, o odur, bunların toplamı biziz" (H.Mem). Bırakalım herkes kendini, kendi gibi yaşasın. Öyleyse çatışma kültürü yerine uzlaşma kültürünü egemen kılalım.
- Açıklama
Gelişmek ve değişmek ezberleri bozmayı gerektirir. Bir önceki yüzyıldan kalma değer yargılarıyla ve bakış açısıyla günümüzdeki gelişmeler anlaşılamaz. İki kutuplu dünyanın ve Soğuk Savaş koşullarının oluşturduğu siyasetle yeni bir gelecek yaratılamaz. Öyleyse, öncelikle ezberlerimizden kurtulmamız gerekir.
Türkiye'nin Avrupa Birliği değerleriyle bütünleşme projesi çok önemli bir projedir. Bu proje, hem Türkiye, hemde Kürtlerin geleceği açısından yaşamsal önemi olan bir projedir. Bu proje büyük bir şanstır.
Herkesten çok Kürtlerin bu şansa ihtiyacı var. Ve yine herkesten çok Kürtlerin bu süreci olumsuz yönde etkileyecek davranışlardan uzak durması gerekir. Kürtlerin ulusal-demokratik hak talepleri ve bunun için mücadele etmeleri elbette meşrudur. Ancak haklı olmak, bir hakkı elde etmek için yeterli değil; meşruiyet zemininden uzaklaşmak, haklılığı ortadan kaldırır.
Kürtler, muzdarip oldukları devletin benzeştirme ve tek tipleştirme politikalarına karşı yıllarca mücadele yürüttü; düşünceyi özgürce ifade etme, örgütlenme, farklılığını koruyarak yaşama talebinde bulundu ve bunun için ağır bedeller ödedi. Özgürleşmek uğruna verilen bu mücadele, Kürtlerin farklılıklara, çoğulculuğa kapalı olmasına, hoşgörüsüz ve tek tipleşmesine yol acmamalıdır. Aksi halde özgürleşmek adına tutsaklığa mahkum olurlar. Demokratik değerlere sahip çıkmak Kürtlere saygınlık kazandırır.
Düşünsel-siyasal farklılıkları, farklı ulusal, etnik, dinsel, dilsel, kültürel kimlikleri bir arada ve barış içinde yaşatmanın yolu bu farklılıkları kabul etmek, tanımak, onlara saygı duymak ve kendilerini yaşamalarına olanak sağlamaktan geçer. "Ben benim, sen sensin, o odur, bunların toplamı biziz" (H.Mem). Bırakalım herkes kendini, kendi gibi yaşasın. Öyleyse çatışma kültürü yerine uzlaşma kültürünü egemen kılalım.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.