Cücenin Taşkını
Karanfili de aynı karabiber, zencefil tozu, beyin salatası gibi sevmiyorum, fakat gördüğümde hepsini yemesem de ucundan bir parça kopararak ağzıma atıyorum. Çünkü; karanfilin çok az koparmama rağmen ağzımda bıraktığı tat, beni bir anda dört beş yaşlarıma geri götürüp, getiriyor. Kısacası karanfil ile geçmişe on beş, yirmi dakikalık yolculuklara çıkıyorum. Bu yolculuklar birçok şeyi unutmamama, hafızamda taze kalmalarına yardımcı oluyor.
Ve artık her yer bembeyaz olmuştu, çünkü ışık florasandı. Bornozun beyaz oluşu ve florasan ışığında parlaması sihir varmış gibi hissetmeme sebep oldu, tedirginliğim gitmişti. Henüz beş yaşındayken hissettiğim o güven duygusu hiç çıkmıyor aklımdan, hâlâ her florasan ışığında hüzünleniyorum. Geçmek de istemiyorum Bağdat Caddesi'ndeki evin önünden, geçmek zorundaysam da, gidiyorum binanın önüne, kaybolmak istiyorum o günkü anılarımda, mor mermerlerde.
- Açıklama
Karanfili de aynı karabiber, zencefil tozu, beyin salatası gibi sevmiyorum, fakat gördüğümde hepsini yemesem de ucundan bir parça kopararak ağzıma atıyorum. Çünkü; karanfilin çok az koparmama rağmen ağzımda bıraktığı tat, beni bir anda dört beş yaşlarıma geri götürüp, getiriyor. Kısacası karanfil ile geçmişe on beş, yirmi dakikalık yolculuklara çıkıyorum. Bu yolculuklar birçok şeyi unutmamama, hafızamda taze kalmalarına yardımcı oluyor.
Ve artık her yer bembeyaz olmuştu, çünkü ışık florasandı. Bornozun beyaz oluşu ve florasan ışığında parlaması sihir varmış gibi hissetmeme sebep oldu, tedirginliğim gitmişti. Henüz beş yaşındayken hissettiğim o güven duygusu hiç çıkmıyor aklımdan, hâlâ her florasan ışığında hüzünleniyorum. Geçmek de istemiyorum Bağdat Caddesi'ndeki evin önünden, geçmek zorundaysam da, gidiyorum binanın önüne, kaybolmak istiyorum o günkü anılarımda, mor mermerlerde.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.