New Yorklu bir belgeselci olan Jeremiah Salinger, eşi ve beş yaşındaki kızıyla birlikte İtalya'daki Dolomit Dağları'nın yamacında bulunan bir kasabaya taşınır. Oranın yerlileri tarafından kurulan arama kurtarma ekibini görünce onlarla ilgili bir belgesel yapmaya karar verir fakat çekimler sırasında yaşanan korkunç bir kazada Salinger hariç ekipten herkes hayatını kaybeder. Salinger hastaneden çıktıktan sonra yaşadığı vicdan azabıyla baş etmeye çalışırken pek çok fosile de ev sahipliği yapan görkemli ama bir o kadar da tehlikeli Bletterbach Vadisi'ni ziyarete gider ve burada yıllar önce korkunç bir cinayet işlendiğini öğrenir. Kasabanın yerlisi olan üç genç, insan mı, hayvan mı olduğu bile belli olmayan bir şey tarafından öldürülmüş ve katil asla bulunamamıştır. Salinger depresyonun pençesinden kurtulmak için bunu bir şans olarak görür ve olayı araştırmaya karar verir. Fakat kasabalılar bu işin peşini bırakması için Salinger'ı tehdit etmeye başlar. Bletterbach Vadisi ise içinde sakladığı gizem ve buz dolu mağaralarıyla Salinger'ı kendisine çekmektedir. Nesilden nesile aktarılan korkunç hikâyelere de konu olan bu vadide lanetli bir şeyler vardır ve Salinger her ne pahasına olursa olsun bunu çözmek zorundadır. Fakat araştırdıkça hikâyenin aslında çok daha derin bir yanı olduğunu keşfeder. Ta ki korkunç gerçeklere erişene dek.
“Dağ, zengin içerikli, çok katmanlı bir gerilim, içinde kendinizi kolayca kaybedebiliyorsunuz. Yanında sıcak bir şeyler içtiğinizden emin olun çünkü kanınız donacak. Siebenhoch isimli güzel bir dağ kasabasının ilk bakışta görünmeyen yüzünü görmeniz için D'Andrea, karanlığı delip geçiyor. Hiç beklenmedik anda yaşanan gelişmeler yüzünden tren çarpmış gibi oluyorsunuz. Yapbozun her bir parçası ise sonunda mükemmel bir uyumla yerine oturuyor.”
Publishers Weekly
“D'Andrea'nın yarattığı hikâyede öyle ters köşeler var ki okur gerilim çığının altında kalmamak için sayfaları soluk soluğa okumak zorunda kalacak.”
New York Journal of Books
“Gerilimin her dozu burada.”
Booklist
“Bazıları insan bile olmayan pek çok muhtemel şüpheli ve keyif veren bir kurgu. Ters köşeler, şaşırtmacalar kitabın son sayfasına kadar devam ediyor.”
Western Mail
“Harika kurguya sahip bir gerilim. Sonuna kadar okuru kendine çekiyor.”
Bayerischer Rundfunk TV “Capriccio”
“Cümleler ateş gibi yakıcı, ters köşeler çığ etkisi yaratıyor; muazzam bir gerilim.”
Playboy
“İtalyan geriliminden heyecan dolu bir çıkış romanı. D'Andrea'nın adını gerilim romanı severler bir kenara not etsin.”
David Hewson
“Bir doğa filmi gibi, yüksek tempolu, sert ve insanı huzursuz eden sahnelerle dolu. Büyük bir zekâ ve ustalıkla yazılmış bir gerilim.”
Sunday Sport
“Dolomit Dağları'nda güzel ama tehlikeli bir kanyon, Luca D'Andrea'nın ilk romanı için harika bir ortam sunuyor. D'Andrea kış mevsiminin dağda yarattığı cazibeyi hakkını vererek kullanmayı başarmış.”
The Times
“İnanılmaz! Tırnaklarınızı yiyeceksiniz.”
Alpin - Das BergMagazin
“Birinci sınıf bir gerilim.”
ZDF Morgenmagazin
“Korkunç bir cinayetten yola çıkarak çevre ve toplum incelemesi yapan bir roman. Son sayfasına kadar şaşırtmaya devam ediyor.”
Schweizer Radio SRF 1, Luzia Stettler
“Ters köşelerin geldiğini ruhunuz bile duymayacak. Bu faili meçhul cinayet hikâyesinin beni bu denli içine alacağını hiç tahmin etmezdim.”
Anne Bonny Book Reviews
“Hiç abartısız Stephen King ve Jo Nesbø'yla mukayese edilecek derecede.”
Massimo Vincenz, La Repubblica
“Harika bir yazım tarzı, güzel bir tempo, mekânlar arası nazik geçişler, kısa bölümler, hepsi mükemmel bir roman ortaya koyuyor. Sonuç mu? Çok şaşırtıcı.”
NDR Kultur, “Neue Bücher”
“Büyüleyici bir çıkış romanı.”
Stern
“Ustaca, tarz sahibi ve gerçekten gerilim dolu.”
Sunday Mirror
“Bu romanı öyle çok sevdim ki… Luca D'Andrea çok başarılı bir hikâye anlatıcısı.”
Lacey Does Lit
“İncecik detaylarına kadar ilmik ilmik dokunarak kurgulanmış ve hikâyenin geçtiği yerin de kendine has özelliklere sahip olması romanın en cezbedici yanı.”
JD DeHart Reading and Literature Resources
“Çoksatan listelerine girmeyi hak eden ve gerilim sevenlerin mutlaka kitaplığında olması gereken bir roman ve harika bir hikâye anlatıcılığı.”
June's Literary Blog
“D'Andrea gerçek bir usta.”
La Stampa
“Bu etkileyici hikâyenin altında acı ve travmaya dair güçlü ve duygusal bir inceleme yatıyor. Anılar bir bir gün yüzüne çıkıyor, her ne kadar gizem ortadan kalkıyor gibi görünse de ana hikâye daha da can alıcı bir noktaya geliyor. Gerçek hayatlardan ve gerçek bir coğrafyadan güç alan roman, doğaüstü imalarla da okuru şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyor.”
-RT Book Reviews-
“Biraz Stephen King, biraz David Lynch'in İkiz Tepeler'i. Kötülüğün insanlık tarihinden bile daha eski, daha güçlü bir korkudan beslendiği, insanı soluksuz bırakan bir gerilim.”
-Ranieri Polese, Corriere della Sera-
“D'Andrea yüksek tempolu bu kurguyu ipuçlarını okurun gözüne sokmadan, hiç tahmin etmedikleri anda ters köşe yaparak son sayfasına kadar layıkıyla taşımış.”
-Fabrizio D'Esposito, Il Fatto Quotidiano-
- Açıklama
New Yorklu bir belgeselci olan Jeremiah Salinger, eşi ve beş yaşındaki kızıyla birlikte İtalya'daki Dolomit Dağları'nın yamacında bulunan bir kasabaya taşınır. Oranın yerlileri tarafından kurulan arama kurtarma ekibini görünce onlarla ilgili bir belgesel yapmaya karar verir fakat çekimler sırasında yaşanan korkunç bir kazada Salinger hariç ekipten herkes hayatını kaybeder. Salinger hastaneden çıktıktan sonra yaşadığı vicdan azabıyla baş etmeye çalışırken pek çok fosile de ev sahipliği yapan görkemli ama bir o kadar da tehlikeli Bletterbach Vadisi'ni ziyarete gider ve burada yıllar önce korkunç bir cinayet işlendiğini öğrenir. Kasabanın yerlisi olan üç genç, insan mı, hayvan mı olduğu bile belli olmayan bir şey tarafından öldürülmüş ve katil asla bulunamamıştır. Salinger depresyonun pençesinden kurtulmak için bunu bir şans olarak görür ve olayı araştırmaya karar verir. Fakat kasabalılar bu işin peşini bırakması için Salinger'ı tehdit etmeye başlar. Bletterbach Vadisi ise içinde sakladığı gizem ve buz dolu mağaralarıyla Salinger'ı kendisine çekmektedir. Nesilden nesile aktarılan korkunç hikâyelere de konu olan bu vadide lanetli bir şeyler vardır ve Salinger her ne pahasına olursa olsun bunu çözmek zorundadır. Fakat araştırdıkça hikâyenin aslında çok daha derin bir yanı olduğunu keşfeder. Ta ki korkunç gerçeklere erişene dek.
“Dağ, zengin içerikli, çok katmanlı bir gerilim, içinde kendinizi kolayca kaybedebiliyorsunuz. Yanında sıcak bir şeyler içtiğinizden emin olun çünkü kanınız donacak. Siebenhoch isimli güzel bir dağ kasabasının ilk bakışta görünmeyen yüzünü görmeniz için D'Andrea, karanlığı delip geçiyor. Hiç beklenmedik anda yaşanan gelişmeler yüzünden tren çarpmış gibi oluyorsunuz. Yapbozun her bir parçası ise sonunda mükemmel bir uyumla yerine oturuyor.”
Publishers Weekly
“D'Andrea'nın yarattığı hikâyede öyle ters köşeler var ki okur gerilim çığının altında kalmamak için sayfaları soluk soluğa okumak zorunda kalacak.”
New York Journal of Books
“Gerilimin her dozu burada.”
Booklist
“Bazıları insan bile olmayan pek çok muhtemel şüpheli ve keyif veren bir kurgu. Ters köşeler, şaşırtmacalar kitabın son sayfasına kadar devam ediyor.”
Western Mail
“Harika kurguya sahip bir gerilim. Sonuna kadar okuru kendine çekiyor.”
Bayerischer Rundfunk TV “Capriccio”
“Cümleler ateş gibi yakıcı, ters köşeler çığ etkisi yaratıyor; muazzam bir gerilim.”
Playboy
“İtalyan geriliminden heyecan dolu bir çıkış romanı. D'Andrea'nın adını gerilim romanı severler bir kenara not etsin.”
David Hewson
“Bir doğa filmi gibi, yüksek tempolu, sert ve insanı huzursuz eden sahnelerle dolu. Büyük bir zekâ ve ustalıkla yazılmış bir gerilim.”
Sunday Sport
“Dolomit Dağları'nda güzel ama tehlikeli bir kanyon, Luca D'Andrea'nın ilk romanı için harika bir ortam sunuyor. D'Andrea kış mevsiminin dağda yarattığı cazibeyi hakkını vererek kullanmayı başarmış.”
The Times
“İnanılmaz! Tırnaklarınızı yiyeceksiniz.”
Alpin - Das BergMagazin
“Birinci sınıf bir gerilim.”
ZDF Morgenmagazin
“Korkunç bir cinayetten yola çıkarak çevre ve toplum incelemesi yapan bir roman. Son sayfasına kadar şaşırtmaya devam ediyor.”
Schweizer Radio SRF 1, Luzia Stettler
“Ters köşelerin geldiğini ruhunuz bile duymayacak. Bu faili meçhul cinayet hikâyesinin beni bu denli içine alacağını hiç tahmin etmezdim.”
Anne Bonny Book Reviews
“Hiç abartısız Stephen King ve Jo Nesbø'yla mukayese edilecek derecede.”
Massimo Vincenz, La Repubblica
“Harika bir yazım tarzı, güzel bir tempo, mekânlar arası nazik geçişler, kısa bölümler, hepsi mükemmel bir roman ortaya koyuyor. Sonuç mu? Çok şaşırtıcı.”
NDR Kultur, “Neue Bücher”
“Büyüleyici bir çıkış romanı.”
Stern
“Ustaca, tarz sahibi ve gerçekten gerilim dolu.”
Sunday Mirror
“Bu romanı öyle çok sevdim ki… Luca D'Andrea çok başarılı bir hikâye anlatıcısı.”
Lacey Does Lit
“İncecik detaylarına kadar ilmik ilmik dokunarak kurgulanmış ve hikâyenin geçtiği yerin de kendine has özelliklere sahip olması romanın en cezbedici yanı.”
JD DeHart Reading and Literature Resources
“Çoksatan listelerine girmeyi hak eden ve gerilim sevenlerin mutlaka kitaplığında olması gereken bir roman ve harika bir hikâye anlatıcılığı.”
June's Literary Blog
“D'Andrea gerçek bir usta.”
La Stampa
“Bu etkileyici hikâyenin altında acı ve travmaya dair güçlü ve duygusal bir inceleme yatıyor. Anılar bir bir gün yüzüne çıkıyor, her ne kadar gizem ortadan kalkıyor gibi görünse de ana hikâye daha da can alıcı bir noktaya geliyor. Gerçek hayatlardan ve gerçek bir coğrafyadan güç alan roman, doğaüstü imalarla da okuru şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyor.”
-RT Book Reviews-
“Biraz Stephen King, biraz David Lynch'in İkiz Tepeler'i. Kötülüğün insanlık tarihinden bile daha eski, daha güçlü bir korkudan beslendiği, insanı soluksuz bırakan bir gerilim.”
-Ranieri Polese, Corriere della Sera-
“D'Andrea yüksek tempolu bu kurguyu ipuçlarını okurun gözüne sokmadan, hiç tahmin etmedikleri anda ters köşe yaparak son sayfasına kadar layıkıyla taşımış.”
-Fabrizio D'Esposito, Il Fatto Quotidiano-
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.