%15
Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History and Urb
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789753535243
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
82
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
İngilizce

Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History and Urban Space

55,00TL
46,75TL
%15
Satışta değil
9789753535243
759120
Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History and Urban Space
Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History and Urban Space
46.75

Mimarlık tarihi ve kentsel tasarım üzerine yazılmış her kitabın, kaçınılmaz olarak, içeriğinin neyi kapsayıp neyi kapsamayacağı konusunda seçici olduğu savunulabilir. ‘Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History And Urban Space' başlıklı bu kitabın çıkış noktası, mimarlığın her nesnesinin ve onu deneyimleyen her öznenin doğrudan ya da dolaylı büyük bir bağlamın etki alanında yer almasıdır. Bu nedenle mimarlık tarihi ya da kentsel mekan anlatıları, bir gerçeklik ya da açıklama değil, onu aktaran kişinin ‘bugün'den bakışı ile bir sürecin yorumudur. İlgili nesne, bir tarih anlatısının içinden alındığında, farklı bir kurguyla, farklı bağlamlarda, farklı anlamlarla başka bir anlatının içine yerleştirilebilir. Mimarlığa zaman ve mekan üzerinden bu yapısökümü uygulanmadığında ya da karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmadığında, tarihçilerin ulusal, yerel, bölgesel gibi farklı başlıklar altında nesneleri sınıflama eğilimi, küresel gerçekliklerin anlaşılmasının önünü tıkayabilir.

Dört bölümden oluşan bu kitap, mimari üretimin zaman ve mekanın talepleri doğrultusunda nasıl şekillendiğinin anlaşılmasına dönük bir yöntem arayışını ortaya koymaktadır.
İlk bölümde, önerilen yöntem dekonstrüksiyonun ne olduğu ve mimarlık tarihi ile kentsel mekanın okunmasında bir yöntem olarak nasıl kullanılabileceği değerlendirilmektedir.
İkinci bölümde, kentsel değişim süreci Aydınlanma döneminden başlayarak aktarılmakta, kentin sosyal bir yapı olması sebebiyle statik bir yöntem ile açıklanmasının mümkün olmadığı savunulmaktadır.

Üçüncü bölümde modern kent ve toplum, yapısökümü yöntem olarak kullanılarak, tarih ve gündelik yaşamdan örneklerle tasarımcılar için analiz edilmektedir.

Dördüncü bölümde tasarım dünyasındaki yeni metaforlar, yeni tipolojiler, esnek ve çok işlevli yapılar, çağdaş kentin değişimine getirdikleri çözümler incelenmektedir.

Kitap, önerdiği yapısökümü yöntemi ile, kültürel pratik ve üretimleri tarih içindeki farklı görsel ve dilsel göstergelerle değerlendirmekte, kente ilişkin ortaya koyduğu soruların öznel yorumlarını okuyucuya bırakmaktadır.

  • Açıklama
    • Mimarlık tarihi ve kentsel tasarım üzerine yazılmış her kitabın, kaçınılmaz olarak, içeriğinin neyi kapsayıp neyi kapsamayacağı konusunda seçici olduğu savunulabilir. ‘Deconstruction: A Methodology For Reading Architecture History And Urban Space' başlıklı bu kitabın çıkış noktası, mimarlığın her nesnesinin ve onu deneyimleyen her öznenin doğrudan ya da dolaylı büyük bir bağlamın etki alanında yer almasıdır. Bu nedenle mimarlık tarihi ya da kentsel mekan anlatıları, bir gerçeklik ya da açıklama değil, onu aktaran kişinin ‘bugün'den bakışı ile bir sürecin yorumudur. İlgili nesne, bir tarih anlatısının içinden alındığında, farklı bir kurguyla, farklı bağlamlarda, farklı anlamlarla başka bir anlatının içine yerleştirilebilir. Mimarlığa zaman ve mekan üzerinden bu yapısökümü uygulanmadığında ya da karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmadığında, tarihçilerin ulusal, yerel, bölgesel gibi farklı başlıklar altında nesneleri sınıflama eğilimi, küresel gerçekliklerin anlaşılmasının önünü tıkayabilir.

      Dört bölümden oluşan bu kitap, mimari üretimin zaman ve mekanın talepleri doğrultusunda nasıl şekillendiğinin anlaşılmasına dönük bir yöntem arayışını ortaya koymaktadır.
      İlk bölümde, önerilen yöntem dekonstrüksiyonun ne olduğu ve mimarlık tarihi ile kentsel mekanın okunmasında bir yöntem olarak nasıl kullanılabileceği değerlendirilmektedir.
      İkinci bölümde, kentsel değişim süreci Aydınlanma döneminden başlayarak aktarılmakta, kentin sosyal bir yapı olması sebebiyle statik bir yöntem ile açıklanmasının mümkün olmadığı savunulmaktadır.

      Üçüncü bölümde modern kent ve toplum, yapısökümü yöntem olarak kullanılarak, tarih ve gündelik yaşamdan örneklerle tasarımcılar için analiz edilmektedir.

      Dördüncü bölümde tasarım dünyasındaki yeni metaforlar, yeni tipolojiler, esnek ve çok işlevli yapılar, çağdaş kentin değişimine getirdikleri çözümler incelenmektedir.

      Kitap, önerdiği yapısökümü yöntemi ile, kültürel pratik ve üretimleri tarih içindeki farklı görsel ve dilsel göstergelerle değerlendirmekte, kente ilişkin ortaya koyduğu soruların öznel yorumlarını okuyucuya bırakmaktadır.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat