Demokratik Modernite ve Ahlak
Tarih bize, zamanın belli dönemlerinde ortaya çıkan ve yaygınlaşarak toplumun geneline hakim olup bir süre sonra normal olarak görülmeye başlanan bir sürü ahlakdışı ve vahşi uygulamanın, sorgulanıp aşılacağına inanılmamasına rağmen, sorgulandığı ve aşıldığını göstermiştir. Bu karamsar düşünce ve inançlara rağmen de olsa bir gün bu malum gaflet ve yanılgı durumu da aşılacaktır. Güneş doğmuş, umut ışığı görünmüştür. Tek yapmamız gereken bu perdeyi tamamen aralamaktır.
Demokratik Modernite, Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği "Demokratik, Ekolojik Cinsiyet Örgürlükçü Toplum Paradigması"nın somutlaştırılmış hali olarak da değerlendirilebilir.
Kapitalist Modernitenin bencil, tekçi, tahripkar, sorumsuz, merhametsiz, hoşgörüsüz, açgözlü, israfçı, tecavüzcü, inkarcı, asimilasyoncu, tahakkümcü ve sömürücü, toplumun dokusunu bozan, değer düşmanı özelliğinin karşısına iyiliği, mutluluğu, doğruluğu ve güzelliği esas alan, özgürlükçü, eşitlikçi ve demokrat özelliğini çıkartmaktadır. Böyle bir birey-özellik gerçekliği üzerine inşa edilecek olan toplum, dolayısıyla "ahlaki ve politik toplum olarak anlamsal bir gerçekliğe kavuşur. Bu toplumun ve bireyin ekolojiye, ekonomiye ve demokrasiye yaklaşımı ahlaki olur. Sorun çıkarmaktan ziyade varolan sorunları ahlaki politikalarla çözmeye çalışır.
- Açıklama
Tarih bize, zamanın belli dönemlerinde ortaya çıkan ve yaygınlaşarak toplumun geneline hakim olup bir süre sonra normal olarak görülmeye başlanan bir sürü ahlakdışı ve vahşi uygulamanın, sorgulanıp aşılacağına inanılmamasına rağmen, sorgulandığı ve aşıldığını göstermiştir. Bu karamsar düşünce ve inançlara rağmen de olsa bir gün bu malum gaflet ve yanılgı durumu da aşılacaktır. Güneş doğmuş, umut ışığı görünmüştür. Tek yapmamız gereken bu perdeyi tamamen aralamaktır.
Demokratik Modernite, Abdullah Öcalan'ın geliştirdiği "Demokratik, Ekolojik Cinsiyet Örgürlükçü Toplum Paradigması"nın somutlaştırılmış hali olarak da değerlendirilebilir.
Kapitalist Modernitenin bencil, tekçi, tahripkar, sorumsuz, merhametsiz, hoşgörüsüz, açgözlü, israfçı, tecavüzcü, inkarcı, asimilasyoncu, tahakkümcü ve sömürücü, toplumun dokusunu bozan, değer düşmanı özelliğinin karşısına iyiliği, mutluluğu, doğruluğu ve güzelliği esas alan, özgürlükçü, eşitlikçi ve demokrat özelliğini çıkartmaktadır. Böyle bir birey-özellik gerçekliği üzerine inşa edilecek olan toplum, dolayısıyla "ahlaki ve politik toplum olarak anlamsal bir gerçekliğe kavuşur. Bu toplumun ve bireyin ekolojiye, ekonomiye ve demokrasiye yaklaşımı ahlaki olur. Sorun çıkarmaktan ziyade varolan sorunları ahlaki politikalarla çözmeye çalışır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.