%35
Deneme'den Olmaz Hüseyin Özbay
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786057682369
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
360
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Deneme'den Olmaz

Yayınevi : Post Yayın
60,00TL
39,00TL
%35
Satışta değil
9786057682369
840440
Deneme'den Olmaz
Deneme'den Olmaz
39.00

“Semender kendi ateşinin küllerinden kendini oluşturan mitolojik kuştu ve beni hayat suyu ile telepatik sarmalamaya başlamıştı. Biraz sonra kaliteli bir duruş, bir hoş endam geliverdi.
Ten diliyle ses dilinin birbirine yapıştığı bir garip sinerji ile doldurdu Serender'i. Yaşantıyı kaba ve külfetli bir yük olmaktan çıkaran ve Sisipus söylencesini yırtıp atan güç nedir ki? İrsal edicim bir büyücü gibi sağlayıverdi bunu: Hayat, haberci bir Semenderle anlam kazanır ancak. Serender-Semender ve resul-haberci arasındaki semantik ilişki o akşam çarptı beni. Semender'den Sem doğdu. Zehirleyen ve yaşatan tılsımlı cereyan damarlarıma işledi. Hayat Sem'in zehiri ile iksiri arasına mıhladı beni. Bir kelebek etkisiyle dudaktan akan bir semin sonu trajedi olabilirdi. Oysa, Sem'in dudaklarından sızan seme razıydım. Büyük bidat semin zehrinden değil Sem'in sihrinden geldi bana. Büyük korkuyu da içinde bir deprem kıpırtısı gibi hissettiren büyük hayat iksirini de aynı anda duydum. Büyük aşkların büyük korkularla beslendiğini ve bir perestiş duygusu yarattığını biliyordum. Sem ile sem arasındaki paradoksa gönüllü teslim olmaya hazırdım. Sem'in semi de iksiri de Semender söylencesinin büyük müjdesiydi benim için. Adamakıllı hayatla adamakıllı ölüm arasındaki hassas çizgiydi benim için bu müjde. Kanadı kırık bir kuşu onarmak için gelmişti sanki Sem. Kırılan menekşeyi bol toprakla saksısında dikleştiren Haberci; çekildiği zaman, uçurumlarda paramparça olacağım bir kelebek gücüydü benim için. Çıldırtan bir dünyanın tehlikeli eşiğinde ona yaslanmıştım artık. Çekilirse yıkılacaktım…”

  • Açıklama
    • “Semender kendi ateşinin küllerinden kendini oluşturan mitolojik kuştu ve beni hayat suyu ile telepatik sarmalamaya başlamıştı. Biraz sonra kaliteli bir duruş, bir hoş endam geliverdi.
      Ten diliyle ses dilinin birbirine yapıştığı bir garip sinerji ile doldurdu Serender'i. Yaşantıyı kaba ve külfetli bir yük olmaktan çıkaran ve Sisipus söylencesini yırtıp atan güç nedir ki? İrsal edicim bir büyücü gibi sağlayıverdi bunu: Hayat, haberci bir Semenderle anlam kazanır ancak. Serender-Semender ve resul-haberci arasındaki semantik ilişki o akşam çarptı beni. Semender'den Sem doğdu. Zehirleyen ve yaşatan tılsımlı cereyan damarlarıma işledi. Hayat Sem'in zehiri ile iksiri arasına mıhladı beni. Bir kelebek etkisiyle dudaktan akan bir semin sonu trajedi olabilirdi. Oysa, Sem'in dudaklarından sızan seme razıydım. Büyük bidat semin zehrinden değil Sem'in sihrinden geldi bana. Büyük korkuyu da içinde bir deprem kıpırtısı gibi hissettiren büyük hayat iksirini de aynı anda duydum. Büyük aşkların büyük korkularla beslendiğini ve bir perestiş duygusu yarattığını biliyordum. Sem ile sem arasındaki paradoksa gönüllü teslim olmaya hazırdım. Sem'in semi de iksiri de Semender söylencesinin büyük müjdesiydi benim için. Adamakıllı hayatla adamakıllı ölüm arasındaki hassas çizgiydi benim için bu müjde. Kanadı kırık bir kuşu onarmak için gelmişti sanki Sem. Kırılan menekşeyi bol toprakla saksısında dikleştiren Haberci; çekildiği zaman, uçurumlarda paramparça olacağım bir kelebek gücüydü benim için. Çıldırtan bir dünyanın tehlikeli eşiğinde ona yaslanmıştım artık. Çekilirse yıkılacaktım…”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat