Denizlerimizdeki Tarih Türkiye'nin Sualtı Hazineleri (Ciltli)
Anadolu toprakları insanlık tarihinin paha biçilmez sayısız hazinesini barındırıyor. Bu muhteşem yarımadayı kuşatan denizlerin derin sularında ese binlerce yıllık insanlık tarihinin karanlıkta kalan satırlarını okutacak başka hazineler yatıyor. Dip sularda uyuyan bu hazineleri gün ışığına çıkarmayı hedefleyen sualtı arkeolojisi, her yeni araştırmayla insanlık tarihine önemli bir katkıda bulunuyor.
Kaptan Tufan Turanlı, İngilizce yazdığı, Bahar Öcal Düzgören tarafından Türkçeye çevrilen, Denizlerimizdeki Tarih adlı kitabında denizlerimizde yürütülen sualtı kazılarının ve böylece bilime yapılan katkıların heyecan verici serüvenlerini anlatırken; sularımızda uyuyan tarihin bir portresini de çiziyor.
Dünyanın bilinen en eski gemi batığı olan, M.Ö. 1300 yılından kalma ve çıkarıldığı yerin adıyla anılan Uluburun batığından başlayan bu muhteşem yolculuk; sualtı arkeologlarını ve insanlık tarihine ilgi duyan herkesi yakından ilgilendiriyor. Binlerce yıl sularda uyuduktan sonra gün ışığıyla karşılaşan eski çağlardan kalma kupa, mücevher, kadeh, taş kitap, mızrak, balta başları ve daha birçok objenin kitapta yer alan resimleri, çok büyük ve eski bir serüvenin hala sürmekte olduğunu günümüz insanına gösteriyor.
- Açıklama
Anadolu toprakları insanlık tarihinin paha biçilmez sayısız hazinesini barındırıyor. Bu muhteşem yarımadayı kuşatan denizlerin derin sularında ese binlerce yıllık insanlık tarihinin karanlıkta kalan satırlarını okutacak başka hazineler yatıyor. Dip sularda uyuyan bu hazineleri gün ışığına çıkarmayı hedefleyen sualtı arkeolojisi, her yeni araştırmayla insanlık tarihine önemli bir katkıda bulunuyor.
Kaptan Tufan Turanlı, İngilizce yazdığı, Bahar Öcal Düzgören tarafından Türkçeye çevrilen, Denizlerimizdeki Tarih adlı kitabında denizlerimizde yürütülen sualtı kazılarının ve böylece bilime yapılan katkıların heyecan verici serüvenlerini anlatırken; sularımızda uyuyan tarihin bir portresini de çiziyor.
Dünyanın bilinen en eski gemi batığı olan, M.Ö. 1300 yılından kalma ve çıkarıldığı yerin adıyla anılan Uluburun batığından başlayan bu muhteşem yolculuk; sualtı arkeologlarını ve insanlık tarihine ilgi duyan herkesi yakından ilgilendiriyor. Binlerce yıl sularda uyuduktan sonra gün ışığıyla karşılaşan eski çağlardan kalma kupa, mücevher, kadeh, taş kitap, mızrak, balta başları ve daha birçok objenin kitapta yer alan resimleri, çok büyük ve eski bir serüvenin hala sürmekte olduğunu günümüz insanına gösteriyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.