Marcus Aurelius Antoninus, 26 Nisan, M.S. 121'de doğdu. Gerçek adı M. Annius Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi. Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil) seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
- Açıklama
Marcus Aurelius Antoninus, 26 Nisan, M.S. 121'de doğdu. Gerçek adı M. Annius Verus'du ve Roma'nın ikinci Kralı Numa'nın soyundan olduğunu iddia eden asil bir aileden geliyordu. Başka bir anlamda imparatorların en dindarının, ilk zamanlardaki kralların en dini bütün olanının kanını taşıyordu. Babası Annius Verus, Roma'da yüksek rütbelere gelmiş ve aynı adı taşıyan büyükbabası üç kez Konsül olmuştu. Her iki ebeveyni de genç yaşta öldü, ancak Marcus onları hep sevgiyle anardı. Babasının ölümü üzerine Marcus, büyükbabası konsolosluk görevlisi Annius Verus tarafından evlat edinildi ve bu ikisinin arasında derin bir sevgi bağı vardı. Kitabının ilk sayfasında Marcus, büyükbabasından nasıl nazik ve uysal olmayı ve her tür öfkeden ve tutkudan kaçınmayı öğrendiğini minnet duyarak vurgular. İmparator Hadrian, daha önceleri Verus değil de kendi isminden daha Doğrucu anlamına gelen Verissimus olarak çağırdığı delikanlının güzel karakterini böldü. Marcus'a altı yaşındayken at binmeyi öğretti ve sekiz yaşındayken onu antik Salian rahipliğine üye yaptı. Çocuğun teyzesi Annia Galeria Faustina, daha sonra imparator olan Antoninus Pius ile evlendi. Böylece oğlu olmayan Antoninus, Marcus'u evlat edindi, ona bilinen adını vererek kızı Faustina ile nişanladı. Eğitimini itina ile tamamladı. En hünerli öğretmenler onun için seferber oldu ve en büyük zevki olan Stoacı felsefenin katı doktrininde eğitim gördü. Tüm sevecen tavırlardan ve lüksten kaçınmak için gösterişsiz giyinmesi ve basitçe yaşaması öğretildi. Vücudu güreş, avcılık ve açık hava oyunları ile uyumlu olması için eğitildi ve bünyesi zayıf olmasına rağmen, en vahşi domuzlarla karşılaşmak için büyük kişisel cesaret gösterirdi. Aynı zamanda, günlük savurganlıklardan da kaçındı. Roma'daki büyük heyecan, sirkteki adlarıyla Çeteler'in çatışmasıydı. Yarışmacı sürücüler dört renkten birini (kırmızı, mavi, beyaz veya yeşil) seçerdi ve yandaşları onları büyük bir coşkuyla desteklerlerdi. İsyan ve yolsuzluk yarış arabalarının tekerlerinde kaybolurdu ve Marcus bütün bunlardan hep uzak dururdu.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.