19. yüzyılda. Pâdişâh 2. Mahmud'un ilgisiyle, İstanbul'da halk şiirinin gelişmesi açısından, uygun bir ortam oluşmuş, halk şairleri ilk kez İstanbul'da saray ve konaklara girmeye başlamıştı. Aşıkların yetişmesinde önemli bir yeri olan yeniçeri ocaklarını kaldıran 2. Mahmud, âşıkları korumuştu. 28. yüzyılda gerileme gösteren âşık edebiyatı 19. Yüzyıl İstanbul'unda açılmaya başlanan semaî kahvelerinde yeniden canlanmıştı. Semaî kahvelerinde, başka müzik ve gösteri türleriyle birlikte, ünlü âşıklar da mâni, destan, koşma, dîvan, semaî, kalenderi gibi türlerde söylemekte, muamma çözmekte, atışmaktaydı. Bir dönem bu âşıklardan biri de, Bolulu Aşık Dertli olmuştu. Dertli, 28. yüzyılın son çeyreği ile 19. yüzyılın ilk yansında yaşadı. Yaşadığı zamanlarda, bir yandan klasik edebiyat içinde yöreselleşme akımı artarken, öte yandan halk şiiri klasik Divan edebiyatı etkisine girerek, halktan ve halk zevkinden kopmaya başlamıştı.
Yine bu yüzyılın önemli gelişmelerinden biri de "âşık kolu" adını verdiğimiz usta-çırak ilişkileriydi. Aşıklık geleneğini sürdüren âşıkların izleyicilerine "âşık kolları" deniyordu;
bunlardan biri de "Dertli KoIu"ydu. Bu yüzyılda âşıkların çoğu okur yazardı. Kimi âşıkların şiirleri klasik kalıplara uymasa da divan şeklinde düzenlenip basılmaktaydı. Kaldı ki, Dertli'nin şiirlerinin önemli bir bölümü Klasik kalıplara da uyuyordu.
- Açıklama
19. yüzyılda. Pâdişâh 2. Mahmud'un ilgisiyle, İstanbul'da halk şiirinin gelişmesi açısından, uygun bir ortam oluşmuş, halk şairleri ilk kez İstanbul'da saray ve konaklara girmeye başlamıştı. Aşıkların yetişmesinde önemli bir yeri olan yeniçeri ocaklarını kaldıran 2. Mahmud, âşıkları korumuştu. 28. yüzyılda gerileme gösteren âşık edebiyatı 19. Yüzyıl İstanbul'unda açılmaya başlanan semaî kahvelerinde yeniden canlanmıştı. Semaî kahvelerinde, başka müzik ve gösteri türleriyle birlikte, ünlü âşıklar da mâni, destan, koşma, dîvan, semaî, kalenderi gibi türlerde söylemekte, muamma çözmekte, atışmaktaydı. Bir dönem bu âşıklardan biri de, Bolulu Aşık Dertli olmuştu. Dertli, 28. yüzyılın son çeyreği ile 19. yüzyılın ilk yansında yaşadı. Yaşadığı zamanlarda, bir yandan klasik edebiyat içinde yöreselleşme akımı artarken, öte yandan halk şiiri klasik Divan edebiyatı etkisine girerek, halktan ve halk zevkinden kopmaya başlamıştı.
Yine bu yüzyılın önemli gelişmelerinden biri de "âşık kolu" adını verdiğimiz usta-çırak ilişkileriydi. Aşıklık geleneğini sürdüren âşıkların izleyicilerine "âşık kolları" deniyordu;
bunlardan biri de "Dertli KoIu"ydu. Bu yüzyılda âşıkların çoğu okur yazardı. Kimi âşıkların şiirleri klasik kalıplara uymasa da divan şeklinde düzenlenip basılmaktaydı. Kaldı ki, Dertli'nin şiirlerinin önemli bir bölümü Klasik kalıplara da uyuyordu.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.