Devlet Olma ZanaatıOsmanlı'dan Bugüne Kamu İcraatı
“Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde devlet kesimleri, politik ve ekonomik kesimler, bürokratik ve partili kesimler, legal ve illegal kesimler arasında iç içe geçişler ve üst üste binmelerden oluşan akışkan bir manzara göze çarpar. Güçlü ve toplumdan net biçimde farklılaşmış bir devlet görüntüsünün
uzağında, devleti fethedilmesi gereken bir yer ve başka arenalarda kullanılabilecek kaynakları biriktirme olanağı veren bir mevkiler bütünü olarak gösteren paylaşılmış çıkarlar ve çoğul konumlanışlar gözler önüne serilir. O zaman devlet yapısı, toplumdan görece bağımsızlaşmış bürokratik bir örgütten çok, bir iktidar sahası görünümüne bürünür.”
Tarih, siyaset bilimi, sosyoloji, antropoloji ve coğrafya alanlarında çalışan birçok ismi bir araya getiren bu çalışma, Osmanlı'nın son dönemlerinden günümüze Türkiye'de devlet erkinin pratikte nasıl kullanıldığını farklı açılardan inceliyor. Türkiye'deki hükümet ve idare tarzlarının sosyolojik bir okumasını yapma, toplumsal-tarihsel bir perspektiften hareketle devlete ve icraatlarına yeni bir bakış açısı getirme iddiasında bulunan derleme, kurumları ve devleti yekpare, yeknesak ve özerk yapılar olarak ele almak yerine aktörleri de hesaba katarak değişken, devingen bir ilişkiler arenası olarak kavramayı öneriyor.
Devlet Olma Zanaatı, devlet ile toplum arasındaki sürtüşmelerin araştırılmasını, başbakanından en alt düzey memuruna kadar, devletin işleyişinde rol alan farklı düzeylerden aktörleri ele alarak boyutlandırıyor.
- Açıklama
“Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihinde devlet kesimleri, politik ve ekonomik kesimler, bürokratik ve partili kesimler, legal ve illegal kesimler arasında iç içe geçişler ve üst üste binmelerden oluşan akışkan bir manzara göze çarpar. Güçlü ve toplumdan net biçimde farklılaşmış bir devlet görüntüsünün
uzağında, devleti fethedilmesi gereken bir yer ve başka arenalarda kullanılabilecek kaynakları biriktirme olanağı veren bir mevkiler bütünü olarak gösteren paylaşılmış çıkarlar ve çoğul konumlanışlar gözler önüne serilir. O zaman devlet yapısı, toplumdan görece bağımsızlaşmış bürokratik bir örgütten çok, bir iktidar sahası görünümüne bürünür.”Tarih, siyaset bilimi, sosyoloji, antropoloji ve coğrafya alanlarında çalışan birçok ismi bir araya getiren bu çalışma, Osmanlı'nın son dönemlerinden günümüze Türkiye'de devlet erkinin pratikte nasıl kullanıldığını farklı açılardan inceliyor. Türkiye'deki hükümet ve idare tarzlarının sosyolojik bir okumasını yapma, toplumsal-tarihsel bir perspektiften hareketle devlete ve icraatlarına yeni bir bakış açısı getirme iddiasında bulunan derleme, kurumları ve devleti yekpare, yeknesak ve özerk yapılar olarak ele almak yerine aktörleri de hesaba katarak değişken, devingen bir ilişkiler arenası olarak kavramayı öneriyor.
Devlet Olma Zanaatı, devlet ile toplum arasındaki sürtüşmelerin araştırılmasını, başbakanından en alt düzey memuruna kadar, devletin işleyişinde rol alan farklı düzeylerden aktörleri ele alarak boyutlandırıyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.