Devrim Öncesi ve Sonrasında Mısır'da Türkiye İmajı
Mısır'da Türk varlığı bin yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Abbasiler döneminden başlayarak Akşitler, Memluklular ve daha sonra Osmanlılar döneminde gelişen derin tarihi ilişkiler, günümüze kadar devam etmiştir. Bu derin tarihsel ilişkiler, kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda ciddi iz bırakmıştır. Mısır, coğrafi konumu, verimli toprakları ve Ezher Üniversitesi gibi bir ilim yuvasına sahip olduğu için Osmanlı Devleti içinde çok önemli bir yere sahipti. Mehmet Ali Paşa ile başlayan Osmanlı modernleşmesi bütün Arap coğrafyasında etkisini hissettirmiş ve Hidiv yönetimiyle de Osmanlı'da özerk bir yere konuma sahip olmuştur. 1882 yılında İngilizlerin Mısır'ı işgal etmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma süreci de başlamış ve Türklerle olan ilişkiler de zayıflamıştır. Bu dönemde İngilizler özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayacak Ermeni ve Arap milliyetçileri gibi çeşitli ayrılıkçı gruplara destek vermişlerdir. Osmanlı Halifeliğin yıkılmasından sonra Mısır tekrar halifeliği canlandırmak istese de bunu başaramamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Türkiye, laik ve İslam'dan uzaklaşan bir devlet olarak görülmüştür. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da Türkiye'nin İsrail'le yakın ilişkileri ve Batıcılığı olumsuz algılanmıştır. Bu dönemde Abdünnasır yönetimi altındaki Mısır, Arapların liderliği ve bağımsızlığı için çalışmaktaydı. Kıbrıs ambargosu ve petrol krizi ile Türkiye'nin Arap dünyasına yönelmesi bölgede olduğu gibi Mısır'da da olumlu karşılanmıştır. Turgut Özal ile başlayıp özellikle AK Parti döneminde Türkiye'nin demokratik ve ekonomik gelişmesi ilgi çekmiş; aktif dış politikası ile Ortadoğu'ya açılması Mısır'da ciddi kabul görmüştür. Davos ve Mavi Marmara olayları, Türkiye'ye olan ilgiyi ve hayranlığı zirveye taşımış, Arap Baharı ile örnek alınacak başarılı Türkiye modeli gündeme gelmiştir. Arap Baharı öncesi ve sonrasında Türkiye'ye bakışın dönemsel olarak nasıl değiştiğini ele aldığımız bu kitapta, Türkiye algısının özellikle Arap Baharı'ndan sonra neden ve nasıl farklı yönlerde değiştiğini bulacaksınız. Kitap, aynı zamanda devrim ve darbe süreçlerinin iç ve dış dinamiklerini ortaya koyduğu için, Mısır'daki son dönemin siyasetini de detaylı olarak analiz etmektedir.
- Açıklama
Mısır'da Türk varlığı bin yıllık bir geçmişe dayanmaktadır. Abbasiler döneminden başlayarak Akşitler, Memluklular ve daha sonra Osmanlılar döneminde gelişen derin tarihi ilişkiler, günümüze kadar devam etmiştir. Bu derin tarihsel ilişkiler, kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi alanlarda ciddi iz bırakmıştır. Mısır, coğrafi konumu, verimli toprakları ve Ezher Üniversitesi gibi bir ilim yuvasına sahip olduğu için Osmanlı Devleti içinde çok önemli bir yere sahipti. Mehmet Ali Paşa ile başlayan Osmanlı modernleşmesi bütün Arap coğrafyasında etkisini hissettirmiş ve Hidiv yönetimiyle de Osmanlı'da özerk bir yere konuma sahip olmuştur. 1882 yılında İngilizlerin Mısır'ı işgal etmesinden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma süreci de başlamış ve Türklerle olan ilişkiler de zayıflamıştır. Bu dönemde İngilizler özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalayacak Ermeni ve Arap milliyetçileri gibi çeşitli ayrılıkçı gruplara destek vermişlerdir. Osmanlı Halifeliğin yıkılmasından sonra Mısır tekrar halifeliği canlandırmak istese de bunu başaramamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra Türkiye, laik ve İslam'dan uzaklaşan bir devlet olarak görülmüştür. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra da Türkiye'nin İsrail'le yakın ilişkileri ve Batıcılığı olumsuz algılanmıştır. Bu dönemde Abdünnasır yönetimi altındaki Mısır, Arapların liderliği ve bağımsızlığı için çalışmaktaydı. Kıbrıs ambargosu ve petrol krizi ile Türkiye'nin Arap dünyasına yönelmesi bölgede olduğu gibi Mısır'da da olumlu karşılanmıştır. Turgut Özal ile başlayıp özellikle AK Parti döneminde Türkiye'nin demokratik ve ekonomik gelişmesi ilgi çekmiş; aktif dış politikası ile Ortadoğu'ya açılması Mısır'da ciddi kabul görmüştür. Davos ve Mavi Marmara olayları, Türkiye'ye olan ilgiyi ve hayranlığı zirveye taşımış, Arap Baharı ile örnek alınacak başarılı Türkiye modeli gündeme gelmiştir. Arap Baharı öncesi ve sonrasında Türkiye'ye bakışın dönemsel olarak nasıl değiştiğini ele aldığımız bu kitapta, Türkiye algısının özellikle Arap Baharı'ndan sonra neden ve nasıl farklı yönlerde değiştiğini bulacaksınız. Kitap, aynı zamanda devrim ve darbe süreçlerinin iç ve dış dinamiklerini ortaya koyduğu için, Mısır'daki son dönemin siyasetini de detaylı olarak analiz etmektedir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.