Din Adına Savaş
Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahale ettiği 1980'lı yıllar, Selefilik gibi İslam'ın en radikal yorumu ile hareket eden cihadi örgütlerin ortaya çıktığı dönem olarak nitelendirilmektedir. Bu dönemde birçok Selefi grup ve örgütler tarafından önce Sovyetler Birliği'ne daha sonra A.B.D. ve Batılı ülkelere karşı küresel bir cephe oluşturularak cihat adına savaş ilan edilmiştir. Daha sonra bu küresel cepheye liderlik yapan El Kaide terör örgütünün kurucusu Usame bin Ladin'in yardımı ile günümüzde dünyanın en tehlikeli ve aykırı terör örgütü konumuna gelen ve IŞİD olarak da bilinen İslam Devleti örgütünün 1999 yılında kuruluşunun ilk adımı atılmıştır.
Dünyada tek bir Müslüman devletin dahi olmadığı inanışına sahip olan ve yeniden hilafeti öncelikle Ortadoğu'da daha sonra da tüm dünyada canlandırmayı amaçlayan IŞİD, 2003 Irak işgali sonrasında bölgede kendini göstermesiyle birlikte, 2011'de ve ardından devam eden süre içinde, Irak'ın batı bölgelerinde ve Suriye'nin doğusunda geniş bir coğrafyayı işgal edip bu alanlarda hilafeti ilan etmeyi başardı. Ayrıca IŞİD gerçekleştirdiği işgaller neticesinde insan gücü, askeri yeterlilik, mali kaynaklar ve propaganda yönünden yalnızca hâkim olduğu bölgelerde değil aynı zamanda tüm dünyaya korku salan bir tehdit unsuru haline gelmiştir.
Bu çalışma, Irak siyasi tarihinin önemli bir dönemi olan 2003-2018 yıllarında IŞİD'in“hilafet” ilan ettiği döneme odaklanarak örgütün ortaya çıkması, güç unsurlarını bünyesinde toplaması ve yayılmasında yerel koşulların oynadığı rolü incelemektedir. Bu bağlamda, 2003'te ABD'nin Irak'ı işgal ederek Saddam rejimini ortadan kaldırmasıyla yaşanan istikrarsızlık ortamında Baasçıların kamu kurum ve kuruluşlarından el çektirilmesi, 2006 yılından itibaren görülen mezhepsel savaşlar, Sünnilerin siyasal süreçten uzaklaştırılması ve Baasçı subayların örgütün yönetim kadrolarında bulunmalarının rolü ele alınarak tartışılmıştır.
- Açıklama
Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahale ettiği 1980'lı yıllar, Selefilik gibi İslam'ın en radikal yorumu ile hareket eden cihadi örgütlerin ortaya çıktığı dönem olarak nitelendirilmektedir. Bu dönemde birçok Selefi grup ve örgütler tarafından önce Sovyetler Birliği'ne daha sonra A.B.D. ve Batılı ülkelere karşı küresel bir cephe oluşturularak cihat adına savaş ilan edilmiştir. Daha sonra bu küresel cepheye liderlik yapan El Kaide terör örgütünün kurucusu Usame bin Ladin'in yardımı ile günümüzde dünyanın en tehlikeli ve aykırı terör örgütü konumuna gelen ve IŞİD olarak da bilinen İslam Devleti örgütünün 1999 yılında kuruluşunun ilk adımı atılmıştır.
Dünyada tek bir Müslüman devletin dahi olmadığı inanışına sahip olan ve yeniden hilafeti öncelikle Ortadoğu'da daha sonra da tüm dünyada canlandırmayı amaçlayan IŞİD, 2003 Irak işgali sonrasında bölgede kendini göstermesiyle birlikte, 2011'de ve ardından devam eden süre içinde, Irak'ın batı bölgelerinde ve Suriye'nin doğusunda geniş bir coğrafyayı işgal edip bu alanlarda hilafeti ilan etmeyi başardı. Ayrıca IŞİD gerçekleştirdiği işgaller neticesinde insan gücü, askeri yeterlilik, mali kaynaklar ve propaganda yönünden yalnızca hâkim olduğu bölgelerde değil aynı zamanda tüm dünyaya korku salan bir tehdit unsuru haline gelmiştir.
Bu çalışma, Irak siyasi tarihinin önemli bir dönemi olan 2003-2018 yıllarında IŞİD'in“hilafet” ilan ettiği döneme odaklanarak örgütün ortaya çıkması, güç unsurlarını bünyesinde toplaması ve yayılmasında yerel koşulların oynadığı rolü incelemektedir. Bu bağlamda, 2003'te ABD'nin Irak'ı işgal ederek Saddam rejimini ortadan kaldırmasıyla yaşanan istikrarsızlık ortamında Baasçıların kamu kurum ve kuruluşlarından el çektirilmesi, 2006 yılından itibaren görülen mezhepsel savaşlar, Sünnilerin siyasal süreçten uzaklaştırılması ve Baasçı subayların örgütün yönetim kadrolarında bulunmalarının rolü ele alınarak tartışılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.