Disiplinlerarası Bakışta Türk KadınıSağlık, Fen ve Sosyal Bilimler
Yıllardır şiddeti konuştuk, şiddet mağdurlarını himaye etmek için seferber olduk, ağır cezalar talep ettik ve büyük ölçüde bu minvalde bir kodifikasyon sağladık. Ancak şiddetin bir türlü azalmadığını, katlanarak arttığını görmekten dolayı şaşkınız. Üstelik idealize ettiğimiz eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme de bunu engelleyemiyor. Şiddet ne yazık ki eğitimliler içinde daha hızla yaygınlaşıyor. Yine idolümüz olan ülkelerde de durum farklı değil. Örneğin Avrupa'da kadın cinayetlerinde Finlandiya ilk sıralarda yer alıyor ve ezberlerimizi bozuyor. Biz cinsiyetçilik suçlamasına maruz kalan kelimeleri çizerek sözlüklerimizi revize ederken, şiddet maalesef hızla yayılarak evrensel bir dile dönüşüyor. Biz insanlığın ortak değerlerine atıfta bulunurken, “insanlık” kavramının dahi ahlâki ve hukuki kurallar için bir kaynak olarak iş göremeyeceği noktaya hızla sürükleniyoruz. İnsanlık kavramının insanları tam insan, daha az insan, insan olmayan şeklinde bir sınıflama aracı haline geldiğini dehşetle seyrediyoruz. Öyle sanıyorum ki, insan, insanlık, birey, erkek, kadın gibi kavramların kendileri bir değer önermiyor. Ancak bir değere nisbet ettiğinde anlam kazanıyor ve parıldamaya başlıyor. İşte insanın anlam arayışı kitabımızın bir bölümü, belki de en önemli bölümü olan Kadın kavramının anlamını ve önemini düşünmeye ve araştırmaya çabalayacağımız bir çalışmanın başındayız. Sadece “kahrolsun” veya “hayır” sloganlarına indirgemeden bu kez gerçekten tüm insanlığa önerilebilecek bir değer yargısı, bir manifesto… Yine sanıyorum ki bu cevaplardan bazıları 100. Yıldönümünü geride bıraktığımız Dünyanın İlk Kadın Mitinginde, Kastamonulu Kadınların eylemlerinde, ifadelerinde, cümlelerinde karşımıza çıkacak. Lütfen bunları not edelim. Kastamonulu Kadınların kimliğinde tezahür eden hakiki anlamı ile evrensel cevher ve değerlerin izini sürelim. Cumhuriyete giden yolda, o günkü Kastamonulu kadınların haykırdığı değerlere bakarak Cumhuriyet Kadınının nasılını ve neliğini anlamaya çalışalım. Her alanda “Ben Varım” diyen Türk kadınının tarihi perspektifini görmeye çabalayalım.
- Açıklama
Yıllardır şiddeti konuştuk, şiddet mağdurlarını himaye etmek için seferber olduk, ağır cezalar talep ettik ve büyük ölçüde bu minvalde bir kodifikasyon sağladık. Ancak şiddetin bir türlü azalmadığını, katlanarak arttığını görmekten dolayı şaşkınız. Üstelik idealize ettiğimiz eğitim ve gelir düzeyindeki yükselme de bunu engelleyemiyor. Şiddet ne yazık ki eğitimliler içinde daha hızla yaygınlaşıyor. Yine idolümüz olan ülkelerde de durum farklı değil. Örneğin Avrupa'da kadın cinayetlerinde Finlandiya ilk sıralarda yer alıyor ve ezberlerimizi bozuyor. Biz cinsiyetçilik suçlamasına maruz kalan kelimeleri çizerek sözlüklerimizi revize ederken, şiddet maalesef hızla yayılarak evrensel bir dile dönüşüyor. Biz insanlığın ortak değerlerine atıfta bulunurken, “insanlık” kavramının dahi ahlâki ve hukuki kurallar için bir kaynak olarak iş göremeyeceği noktaya hızla sürükleniyoruz. İnsanlık kavramının insanları tam insan, daha az insan, insan olmayan şeklinde bir sınıflama aracı haline geldiğini dehşetle seyrediyoruz. Öyle sanıyorum ki, insan, insanlık, birey, erkek, kadın gibi kavramların kendileri bir değer önermiyor. Ancak bir değere nisbet ettiğinde anlam kazanıyor ve parıldamaya başlıyor. İşte insanın anlam arayışı kitabımızın bir bölümü, belki de en önemli bölümü olan Kadın kavramının anlamını ve önemini düşünmeye ve araştırmaya çabalayacağımız bir çalışmanın başındayız. Sadece “kahrolsun” veya “hayır” sloganlarına indirgemeden bu kez gerçekten tüm insanlığa önerilebilecek bir değer yargısı, bir manifesto… Yine sanıyorum ki bu cevaplardan bazıları 100. Yıldönümünü geride bıraktığımız Dünyanın İlk Kadın Mitinginde, Kastamonulu Kadınların eylemlerinde, ifadelerinde, cümlelerinde karşımıza çıkacak. Lütfen bunları not edelim. Kastamonulu Kadınların kimliğinde tezahür eden hakiki anlamı ile evrensel cevher ve değerlerin izini sürelim. Cumhuriyete giden yolda, o günkü Kastamonulu kadınların haykırdığı değerlere bakarak Cumhuriyet Kadınının nasılını ve neliğini anlamaya çalışalım. Her alanda “Ben Varım” diyen Türk kadınının tarihi perspektifini görmeye çabalayalım.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.