Aşka ve sevgiye farklı bir bakış açısıyla yaklaşan ve insanı gerçek aşkın derinliklerine götüren aşkın güzelliklerini anlatan, çağdaş ve modern kafalara alternatif bir aşk kitabı...
Kendini, yerini, yurdunu ve yârini kaybedenlerin kendini, yerini, yurdunu ve yarini bulabilecekleri bir ahlaki yol...
Çağdaş ve entelektüel aşk bezirgânlarının çürümüş ve küflenmiş aşklarına inat dürüstçe dile getirilmiş edepli ve edebi bir eser...
Her türlü şeytani ve dünyevi zevklerden uzak gerçekliklerle yoğrulmuş asaletli bir fikirler demeti...
Gülü seven dikenine katlanır, gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar misali tüm hak âşıklarının duygularının topluca ifade edildiği güllerden bir demet...
Arayı arayı bulsam izini, izinin tozuna sürsem yüzünü ya Muhammed canım arzular seni diyen âşıkların izini bulabileceğiniz bir çöl serüveni...
Kurumuş ve çatlak dudaklara verilen bir damla su,
Mum gibi eriyip davası, ideali ve yâri uğruna pervaneler gibi dönmek isteyenlere bir kutlu çağrı...
Fırtınalı dertlerle boğuşarak gözyaşları kandan akan çağdaş nemrutların sömürü çarkında sersemleşen gençliğe bir hayâ ve hayat dersi...
Aklında ince bir nokta beyninde çınlayan seslerle gecesi gündüzü belli olmayan, kapitalist şehvetperestlerin ağına takılan ve meyledenlere şefkat elini uzatan dizeler...
Yüreğinde bir ürperti kalbinde ve yüreğinde sancı olanlara beyinsel korku ve sancı çekenlere bir ilaç...
Ümit ve hayallerine kurşun sıkılanlara bir ümit...
Duygularına kelepçe hayallerine prangalar vurulanlara uzanan bir el...
Fikri ve zikri bulanık olanlara vek awake zelal...
Karanlık çağın toz bulanık havasını soluyarak aşk diye şehvetlerin esiri olan bir gençlik var karşımızda...
Gençlik aşk noktasında olumsuz yönde bir hayli mesafe kat etmiş durumda...
Çağın din simsarları önüne gelen her tür firavuni pisliği aşk diye altın tepsiyle sunmaktadırlar...
Suçlu kim?
Suçu sahiplenen yok...
Hani öte tarafta şeytan da suçu üstlenmez misali kimse suçunu üstlenmemekte...
Evet, gençlik aşk çıkmazında...
Aşkını kaybetmiş...
Bulmaya çalışmakta...
Fakat ne yazık ki yol gösterenler kendileriyle beraber gençliği de uçuruma sürüklemekte...
İşte elinizdeki bu eser aşk, sevgi, muhabbet ve yar noktasında emperyalizmin kasıp kavurduğu ve katlettiği kavramlara farklı bir anlam yükleyerek siz değerli okuyuculara sunmaktadır...
- Açıklama
Aşka ve sevgiye farklı bir bakış açısıyla yaklaşan ve insanı gerçek aşkın derinliklerine götüren aşkın güzelliklerini anlatan, çağdaş ve modern kafalara alternatif bir aşk kitabı...
Kendini, yerini, yurdunu ve yârini kaybedenlerin kendini, yerini, yurdunu ve yarini bulabilecekleri bir ahlaki yol...
Çağdaş ve entelektüel aşk bezirgânlarının çürümüş ve küflenmiş aşklarına inat dürüstçe dile getirilmiş edepli ve edebi bir eser...
Her türlü şeytani ve dünyevi zevklerden uzak gerçekliklerle yoğrulmuş asaletli bir fikirler demeti...
Gülü seven dikenine katlanır, gül bahçesine girenler gül olmasalar da gül kokarlar misali tüm hak âşıklarının duygularının topluca ifade edildiği güllerden bir demet...
Arayı arayı bulsam izini, izinin tozuna sürsem yüzünü ya Muhammed canım arzular seni diyen âşıkların izini bulabileceğiniz bir çöl serüveni...
Kurumuş ve çatlak dudaklara verilen bir damla su,
Mum gibi eriyip davası, ideali ve yâri uğruna pervaneler gibi dönmek isteyenlere bir kutlu çağrı...
Fırtınalı dertlerle boğuşarak gözyaşları kandan akan çağdaş nemrutların sömürü çarkında sersemleşen gençliğe bir hayâ ve hayat dersi...
Aklında ince bir nokta beyninde çınlayan seslerle gecesi gündüzü belli olmayan, kapitalist şehvetperestlerin ağına takılan ve meyledenlere şefkat elini uzatan dizeler...Yüreğinde bir ürperti kalbinde ve yüreğinde sancı olanlara beyinsel korku ve sancı çekenlere bir ilaç...
Ümit ve hayallerine kurşun sıkılanlara bir ümit...
Duygularına kelepçe hayallerine prangalar vurulanlara uzanan bir el...
Fikri ve zikri bulanık olanlara vek awake zelal...
Karanlık çağın toz bulanık havasını soluyarak aşk diye şehvetlerin esiri olan bir gençlik var karşımızda...
Gençlik aşk noktasında olumsuz yönde bir hayli mesafe kat etmiş durumda...
Çağın din simsarları önüne gelen her tür firavuni pisliği aşk diye altın tepsiyle sunmaktadırlar...
Suçlu kim?
Suçu sahiplenen yok...
Hani öte tarafta şeytan da suçu üstlenmez misali kimse suçunu üstlenmemekte...
Evet, gençlik aşk çıkmazında...
Aşkını kaybetmiş...
Bulmaya çalışmakta...
Fakat ne yazık ki yol gösterenler kendileriyle beraber gençliği de uçuruma sürüklemekte...
İşte elinizdeki bu eser aşk, sevgi, muhabbet ve yar noktasında emperyalizmin kasıp kavurduğu ve katlettiği kavramlara farklı bir anlam yükleyerek siz değerli okuyuculara sunmaktadır...
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.