Divan Şiiri Poetikası (17. Yüzyıl)(17. Yüzyıl)
17. Yüzyıl Türk Şiirinin gerçek kimliğini bulduğu yüzyıldır. Bu yüzyılda yetişen şairlerin kabına sığmaz doyumsuz karakterleri onları hep arayışlara itmiş ve bunun sonucunda da yüzyılda dört değişik üslup ortaya çıkmıştır. Her yeni çıkan bir anlayış öncekini eleştirmiş ve onun yerine kendi kriterlerini ortaya koymuştur. Bu bakımdan bu yüzyıl şiir kalitesi bakımından kaliteli ve orijinal ürünlerin ortaya konduğu yüzyıl olmuştur. Nef'i, Nai'li, Neşati vs. gibi şairler Sebk-i Hindi üslubunun özellikleri ile birlikte şiirin manasında devrim yaparlarken, Sabit, Atayi gibi şairler de şiirdeki manayı, halkın içinde arama yoluna gitmişler, gözlem yoluyla şiirlerin basit yolla da yazılabileceğini göstermişler, Nabi'nin öncüsü olduğu Hikemi tarzcılar ise şirin tamamen insanlara nasihat ve öğüt vermesi gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, şiiri bir eğitim aracı olarak görmüşlerdir. Fehim gibi özgür düşünceli bir şair ise düşünce ve şekillerle fazla takılmayarak, özgür düşünme ve istediğini yazma hususunda gelenekleri kırmış, bazen deli dolu bazen de çocuksu bir eda ile kendine has bir üslup oluşturmuştur. 17. yüzyılın poetik özelliklerine baktığımız zaman ağırlıklı olarak şiirde orijinallik ve yenilik hususlarının işlendiğini görürüz. Dönemin bütün şairleri bu konuda hassasiyet göstermişler ve sık sık da dile getirmişlerdir.
- Açıklama
17. Yüzyıl Türk Şiirinin gerçek kimliğini bulduğu yüzyıldır. Bu yüzyılda yetişen şairlerin kabına sığmaz doyumsuz karakterleri onları hep arayışlara itmiş ve bunun sonucunda da yüzyılda dört değişik üslup ortaya çıkmıştır. Her yeni çıkan bir anlayış öncekini eleştirmiş ve onun yerine kendi kriterlerini ortaya koymuştur. Bu bakımdan bu yüzyıl şiir kalitesi bakımından kaliteli ve orijinal ürünlerin ortaya konduğu yüzyıl olmuştur. Nef'i, Nai'li, Neşati vs. gibi şairler Sebk-i Hindi üslubunun özellikleri ile birlikte şiirin manasında devrim yaparlarken, Sabit, Atayi gibi şairler de şiirdeki manayı, halkın içinde arama yoluna gitmişler, gözlem yoluyla şiirlerin basit yolla da yazılabileceğini göstermişler, Nabi'nin öncüsü olduğu Hikemi tarzcılar ise şirin tamamen insanlara nasihat ve öğüt vermesi gerektiği düşüncesinden yola çıkarak, şiiri bir eğitim aracı olarak görmüşlerdir. Fehim gibi özgür düşünceli bir şair ise düşünce ve şekillerle fazla takılmayarak, özgür düşünme ve istediğini yazma hususunda gelenekleri kırmış, bazen deli dolu bazen de çocuksu bir eda ile kendine has bir üslup oluşturmuştur. 17. yüzyılın poetik özelliklerine baktığımız zaman ağırlıklı olarak şiirde orijinallik ve yenilik hususlarının işlendiğini görürüz. Dönemin bütün şairleri bu konuda hassasiyet göstermişler ve sık sık da dile getirmişlerdir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.