Doğu-Batı Çizgisi'nde
azar, "Doğu-Batı Çizgisi'nde" adlı eserinin ilk bölümünde bir bakıma iki kültürün hüzün ile kızgınlık, kıskanma ile nefret, hesap sorma ile hesap verme duygusu içinde karşı karşıya gelişini anlatır. Kitap'ta topluma yayılmış anlam kaybından, aile, kadın hakları, uyuşturucu ve sokak çocuklarının durumuna kadar birçok sosyal konuya değinilmiştir. Uyuşturucunun nasıl bir yabancılaşmaya neden olduğunu ise, yazar, bir paragrafta şöyle ifade etmektedir: "Saç baş birbirine girmiş, her yaştan, her milletten insanlar, tüyü dökülmüş sığırcıklar gibi sesler çıkararak bek-leşiyorlar, kimi o esnada çırpınıyor; nöbeti tutmuş.. Meğer gram gram eroin dağıtacakmış belediye yetkilileri".
Kitabı okuyunca Valery'nin kitapta yer alan şu sözünün, bir bakıma Muhittin Arar gibiler için söylendiğini anlamamak mümkün değildir: "Bir insan, toplumun kendisine tanıdığı imkânlar kadar bir şeyler yapar".
Çoğu kez Anadolu'nun ötelenen, görmezden gelinen evlatları yetenek ve istidatlarını ortaya koyacak imkânlara sahip olamamışlardır. Okuma, yazma, konuşma, yönetme ve karar verme alanları, içinden çıktığı millete mensubiyet duymayan, yaşadığı toplumun aidiyetlerini reddeden hâkim elitlerin denetimi altına girmiştir. Belki de şu yargı onun için doğru görünür: "Türkler konuşur, Fransızlar yazar!". Türkiye'de yazanların önemli bir kısmı belki de bu yüzden Türk'e karşı "Fransız"dır.
Bir dönemin olayları, kişilikleri ve kimlikleri hakkında ciddi yorumlar ve bilgiler içeren yazılar ile bu çalışmada dile getirilen geleceğe yönelik tekliflerden herkesin çıkaracağı dersler olmalıdır.
- Açıklama
azar, "Doğu-Batı Çizgisi'nde" adlı eserinin ilk bölümünde bir bakıma iki kültürün hüzün ile kızgınlık, kıskanma ile nefret, hesap sorma ile hesap verme duygusu içinde karşı karşıya gelişini anlatır. Kitap'ta topluma yayılmış anlam kaybından, aile, kadın hakları, uyuşturucu ve sokak çocuklarının durumuna kadar birçok sosyal konuya değinilmiştir. Uyuşturucunun nasıl bir yabancılaşmaya neden olduğunu ise, yazar, bir paragrafta şöyle ifade etmektedir: "Saç baş birbirine girmiş, her yaştan, her milletten insanlar, tüyü dökülmüş sığırcıklar gibi sesler çıkararak bek-leşiyorlar, kimi o esnada çırpınıyor; nöbeti tutmuş.. Meğer gram gram eroin dağıtacakmış belediye yetkilileri".
Kitabı okuyunca Valery'nin kitapta yer alan şu sözünün, bir bakıma Muhittin Arar gibiler için söylendiğini anlamamak mümkün değildir: "Bir insan, toplumun kendisine tanıdığı imkânlar kadar bir şeyler yapar".
Çoğu kez Anadolu'nun ötelenen, görmezden gelinen evlatları yetenek ve istidatlarını ortaya koyacak imkânlara sahip olamamışlardır. Okuma, yazma, konuşma, yönetme ve karar verme alanları, içinden çıktığı millete mensubiyet duymayan, yaşadığı toplumun aidiyetlerini reddeden hâkim elitlerin denetimi altına girmiştir. Belki de şu yargı onun için doğru görünür: "Türkler konuşur, Fransızlar yazar!". Türkiye'de yazanların önemli bir kısmı belki de bu yüzden Türk'e karşı "Fransız"dır.
Bir dönemin olayları, kişilikleri ve kimlikleri hakkında ciddi yorumlar ve bilgiler içeren yazılar ile bu çalışmada dile getirilen geleceğe yönelik tekliflerden herkesin çıkaracağı dersler olmalıdır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.