%30
Doğu - Batı Kıskacında Türkiye Seyfi Öngider
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789758337958
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
231
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2004-11
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Doğu - Batı Kıskacında Türkiye

18,00TL
12,60TL
%30
Satışta değil
9789758337958
705328
Doğu - Batı Kıskacında Türkiye
Doğu - Batı Kıskacında Türkiye
12.60
Kurdukları büyük imparatorluk çatırdamaya başlayıp, Batı / Avrupa karşısındaki gerileme artık inkar edilemez hale gelince eski günlerine dönebilmek için karşısındakini, düşmanını daha yakından incelemeye yönelen Türkler sonuçta ‘Batılılaşmaya' karar verdiler. Artık 200 yılı geride bırakan ‘Batılılaşma' süreci çağdaşlaşmanın, modernleşmenin kendisinden başka bir şey değildi.. Öncelikle devletin tepesinde, siyasi elitte egemen olan bu kavrayış, asıl olarak devlet aygıtının, ordunun ve bürokrasinin çağdaş olanaklarla yeniden örgütlenmesi eksenindeki reformlarla ilerlerken, bir ölçüde topluma da nüfuz etti elbette. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Yeni Osmanlıları, İttihatçıları, Kemalistleri arkada bırakırken artık günümüzde AB üyesi olmaya dönüşen bu paradigmanın iktidardaki savunucusu ve uygulayıcısı eski İslamcı, yeni ‘muhafazakar-demokrat' bir partidir. Belki bu da bir paradoks olmaktan çok modernleşme sürecinin bir ironisi ya da bir başarısı olarak algılanabilir, ama 17 Aralık 2004'teki AB zirvesinden hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu serüvenin bu yılın sonunda yeni bir aşamaya gireceği kesin.Tarihin en büyük imparatorluklarından birinin bakiyesi, kendi iradesiyle Batılılaşmaya karar veren bir ‘büyük devlet' ve Batı'ya en çok yaklaşan, en modern ‘İslam toplumu' olan Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirip, geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmaya çalışmanın tam zamanıdır.Bu derlemedeki makaleler de bunu yapmaya çalışıyor.
  • Açıklama
    • Kurdukları büyük imparatorluk çatırdamaya başlayıp, Batı / Avrupa karşısındaki gerileme artık inkar edilemez hale gelince eski günlerine dönebilmek için karşısındakini, düşmanını daha yakından incelemeye yönelen Türkler sonuçta ‘Batılılaşmaya' karar verdiler. Artık 200 yılı geride bırakan ‘Batılılaşma' süreci çağdaşlaşmanın, modernleşmenin kendisinden başka bir şey değildi.. Öncelikle devletin tepesinde, siyasi elitte egemen olan bu kavrayış, asıl olarak devlet aygıtının, ordunun ve bürokrasinin çağdaş olanaklarla yeniden örgütlenmesi eksenindeki reformlarla ilerlerken, bir ölçüde topluma da nüfuz etti elbette. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Yeni Osmanlıları, İttihatçıları, Kemalistleri arkada bırakırken artık günümüzde AB üyesi olmaya dönüşen bu paradigmanın iktidardaki savunucusu ve uygulayıcısı eski İslamcı, yeni ‘muhafazakar-demokrat' bir partidir. Belki bu da bir paradoks olmaktan çok modernleşme sürecinin bir ironisi ya da bir başarısı olarak algılanabilir, ama 17 Aralık 2004'teki AB zirvesinden hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu serüvenin bu yılın sonunda yeni bir aşamaya gireceği kesin.Tarihin en büyük imparatorluklarından birinin bakiyesi, kendi iradesiyle Batılılaşmaya karar veren bir ‘büyük devlet' ve Batı'ya en çok yaklaşan, en modern ‘İslam toplumu' olan Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirip, geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmaya çalışmanın tam zamanıdır.Bu derlemedeki makaleler de bunu yapmaya çalışıyor.
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat