Don Kişot100 Temel Dünya Klasikleri
Yıllar önce, on altıncı yüzyılda, Kesada adında İspanya'nın Manca şehrinde yaşayan bir soylu vardı. Ama ne yazık ki bu soylu kişi zengin değildi ve fazla bir malı mülkü de yoktu. Birkaç küçük tarlası ve birde şatoya benzer evi onun bütün servetini oluşturuyordu.
Kesada'nın dedelerinden kalan evi, bakımsızlıktan dolayı çok yıpranmıştı. Ara sıra da olsa yapılan onarımlarla ayakta kalabiliyordu. Kesada ise bunlara aldırmıyor, durumundan da hoşnut bir şekilde yaşıyordu.
Aym evde yaşadığı orta yaşlarındaki becerikli bir kadınla, getir götür işlerinde çalışan bir çocuk, Kesada'nın tüm isteklerini yerine getiriyordu. Yirmi yaşında bir genç kız olan yeğeni ise amcasının rahatı için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.
Kesada'nın parada pulda gözü yoktu. Her gün önüne istediği yemekler geliyordu o da onun için yeterliydi. Onun tek ilgilendiği şey, bol bol şövalye öyküleri okumaktı. Sabah uyanır uyanmaz kitaplarından birini eline alır, gözlerini kitaptan ayırmadan okumasını sürdürürdü. Bazı zamanlar sabahladığı bile olmuştu kitaplarını okurken.
Elindeki kitapların hepsini okuyup bitirdikten sonra yeni kitaplar satın aimak istedi. Gerekli parayı ise küçük tarlalarından birkaçını satarak sağladı. Kasabadan satın alıp geldiği onlarca kitaptan sonra, daha da içine kapanık bir şekilde yaşamaya başladı ve hiç kimseyle konuşmaz oldu. Tek uğraşısı kitaplarıydı.
- Açıklama
Yıllar önce, on altıncı yüzyılda, Kesada adında İspanya'nın Manca şehrinde yaşayan bir soylu vardı. Ama ne yazık ki bu soylu kişi zengin değildi ve fazla bir malı mülkü de yoktu. Birkaç küçük tarlası ve birde şatoya benzer evi onun bütün servetini oluşturuyordu.
Kesada'nın dedelerinden kalan evi, bakımsızlıktan dolayı çok yıpranmıştı. Ara sıra da olsa yapılan onarımlarla ayakta kalabiliyordu. Kesada ise bunlara aldırmıyor, durumundan da hoşnut bir şekilde yaşıyordu.
Aym evde yaşadığı orta yaşlarındaki becerikli bir kadınla, getir götür işlerinde çalışan bir çocuk, Kesada'nın tüm isteklerini yerine getiriyordu. Yirmi yaşında bir genç kız olan yeğeni ise amcasının rahatı için elinden geleni yapmaya çalışıyordu.
Kesada'nın parada pulda gözü yoktu. Her gün önüne istediği yemekler geliyordu o da onun için yeterliydi. Onun tek ilgilendiği şey, bol bol şövalye öyküleri okumaktı. Sabah uyanır uyanmaz kitaplarından birini eline alır, gözlerini kitaptan ayırmadan okumasını sürdürürdü. Bazı zamanlar sabahladığı bile olmuştu kitaplarını okurken.
Elindeki kitapların hepsini okuyup bitirdikten sonra yeni kitaplar satın aimak istedi. Gerekli parayı ise küçük tarlalarından birkaçını satarak sağladı. Kasabadan satın alıp geldiği onlarca kitaptan sonra, daha da içine kapanık bir şekilde yaşamaya başladı ve hiç kimseyle konuşmaz oldu. Tek uğraşısı kitaplarıydı.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.