%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055369231
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
101
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2012-05
Çeviren
Şebnem Arslan
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
Gamos

DüğünAşkın Dini Yoktur

35,00TL
22,75TL
%35
Satışta değil
9786055369231
479835
Düğün
Düğün Aşkın Dini Yoktur
22.75

"Bismillahirrahmanirrahim." Fısıltı, bir yılan gibi usulca kulağına ilişti. Uyanmasına neden oldu. Dudaklarına yapışan iki başka dudak, ağzından içeriye hava üflemeye başladı. Havanın üflenmesiyle makine yeniden çalışmaya başlamıştı. Öksürerek genzini tıkayan tozlarla -çamur değil- toprak tortularının hepsini dışarını attı. Gözlerini açtı. Hâlâ bulanık görünüyordu. Üzerine eğilmiş olan genç kız, "Allah'a şükürler olsun yaşıyorsunuz," dedi. "Hay senin Allah'ını..." adamın ağzından kaçırdığı ilk kelimeler oldu. Tükürdü. Midesi sanki zehirle doluydu. Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. "Özür dilerim," dedi. Özür dileyerek ağzından çıkan ilk kelimeleri telafi etmeye çalıştı. Genç kızın gözleri alevler saçıyordu. Toprağa gömülü havuç gibi, vücudunun tamamı yıkıntıların altında kalan adamın sadece başı görünüyordu. Her biri bir fincan kahveyi andıran, iri, kahverengi gözlü genç kız yirmili yaşlarındaydı. Başındaki türban saçlarıyla tüm boynunu örtüyordu. Parçalanmış valizler, içi dışına çıkmış uçak koltukları ile sıva ve taş parçalarıyla çevrelenmişlerdi.

  • Açıklama
    • "Bismillahirrahmanirrahim." Fısıltı, bir yılan gibi usulca kulağına ilişti. Uyanmasına neden oldu. Dudaklarına yapışan iki başka dudak, ağzından içeriye hava üflemeye başladı. Havanın üflenmesiyle makine yeniden çalışmaya başlamıştı. Öksürerek genzini tıkayan tozlarla -çamur değil- toprak tortularının hepsini dışarını attı. Gözlerini açtı. Hâlâ bulanık görünüyordu. Üzerine eğilmiş olan genç kız, "Allah'a şükürler olsun yaşıyorsunuz," dedi. "Hay senin Allah'ını..." adamın ağzından kaçırdığı ilk kelimeler oldu. Tükürdü. Midesi sanki zehirle doluydu. Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu. "Özür dilerim," dedi. Özür dileyerek ağzından çıkan ilk kelimeleri telafi etmeye çalıştı. Genç kızın gözleri alevler saçıyordu. Toprağa gömülü havuç gibi, vücudunun tamamı yıkıntıların altında kalan adamın sadece başı görünüyordu. Her biri bir fincan kahveyi andıran, iri, kahverengi gözlü genç kız yirmili yaşlarındaydı. Başındaki türban saçlarıyla tüm boynunu örtüyordu. Parçalanmış valizler, içi dışına çıkmış uçak koltukları ile sıva ve taş parçalarıyla çevrelenmişlerdi.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat