Amerika Birleşik Devletleri'nde Ulusal Güvenlik Danışmanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile birçok başkana dış siyaset konularında danışmanlık yapmış olan 1973 Nobel Barış ödülü sahibi efsanevi siyasetçi Herry Kissinger, Dünya Düzenrninde hem deneyimlerini hem de geçmiş ve geleceğeyönelik analizlerini aktarıyor.
Kissingera göre; dünya ısrarla düzen arayışında olsa da, neredeyse dört yüzyıl önce Almanya'nın Vestfalya bölgesinde öteki uygarlıkların çoğu katılmadan hatta haberleri bile olmadan gerçekleştirilen bir barış konferansında tasarlanan çalışmadan beri gerçek anlamda bir dünya düzeni hiç var olmadı. Tarihin büyük bölümü boyunca uygarlıklar kendi düzen kavramlarını tanımladı. Hepsi kendini dünyanın merkezi saydı ve ilkelerine evrensel geçerlilik affetti. Günümüzdeyse uluslararası sorunlar küresel boyutta yaşanıyor ve ülkeler dünyanın farklı bölgelerindeki politik olaylara neredeyse anında mü dahil oluyor. Buna rağmen, pek çok konuda önemli oyuncular arasında fikir birliği sağlanamıyor. Ve sonuçta gerilim giderek tırmanıyor.
Yaşanan kaos; kitle imha silahlarının yayılışıyla, devletlerin dağılmasıyla, çevre tahribatının etkileriyle, soykırıma varan uygulamaların ısrarla sürmesiyle ve çatışmaları insan anlayışının ötesine taşıma tehdidi oluşturan yeni teknolojilerin yaygınlaşmasıyla herkesi tehdit ediyor. Bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi iletmenin yeni yöntemleri, farklı bölgeleri daha önce eşine rastlanmamış ölçüde birleştirerek olayları küresel düzeyde sahneye yansıtıyor. Acaba geleceği hiçbir düzenin dizginleyemeyeceği güçlerin belirlediği bir dönemle mi karşı karşıyayız? Kissingerın derin tarihsel araştırmalarına ve bizzat yaşadıklarına dayanan Dünya Düzeni, okurları dünya tarihinin önemli olayları arasında bir keşfe çıkarıyor. Soğuk Savaş'ın sonunda Reagan'ın Sovyet Devlet Başkanı G orbaçevrle yürüttüğü gerili mli m üzakerelerle ilgili detaylardan ABD-Çin ilişkilerinin geleceğine; Irak ve Afganistan'da yaşanan çatışmalardan çıkan derslerden İran ile nükleer müzakerelere ilişkin analizlere, Batı'nın Arap Baharı'na tepkisinden Ukrayna nedeniyle Rusya'yla yaşanan gerilime kadar geniş bir yelpazedeki olaylara eşsiz bir bakış olanağı sunuyor.
Yaşadığımız dünyayı; kültür, din, gelir dağılımı, bilimsel ilerleme ve liderliğin geleceğimiz üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak isteyen herkes bu kitabı mutlaka okumalı....
- Açıklama
Amerika Birleşik Devletleri'nde Ulusal Güvenlik Danışmanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ile birçok başkana dış siyaset konularında danışmanlık yapmış olan 1973 Nobel Barış ödülü sahibi efsanevi siyasetçi Herry Kissinger, Dünya Düzenrninde hem deneyimlerini hem de geçmiş ve geleceğeyönelik analizlerini aktarıyor.
Kissingera göre; dünya ısrarla düzen arayışında olsa da, neredeyse dört yüzyıl önce Almanya'nın Vestfalya bölgesinde öteki uygarlıkların çoğu katılmadan hatta haberleri bile olmadan gerçekleştirilen bir barış konferansında tasarlanan çalışmadan beri gerçek anlamda bir dünya düzeni hiç var olmadı. Tarihin büyük bölümü boyunca uygarlıklar kendi düzen kavramlarını tanımladı. Hepsi kendini dünyanın merkezi saydı ve ilkelerine evrensel geçerlilik affetti. Günümüzdeyse uluslararası sorunlar küresel boyutta yaşanıyor ve ülkeler dünyanın farklı bölgelerindeki politik olaylara neredeyse anında mü dahil oluyor. Buna rağmen, pek çok konuda önemli oyuncular arasında fikir birliği sağlanamıyor. Ve sonuçta gerilim giderek tırmanıyor.
Yaşanan kaos; kitle imha silahlarının yayılışıyla, devletlerin dağılmasıyla, çevre tahribatının etkileriyle, soykırıma varan uygulamaların ısrarla sürmesiyle ve çatışmaları insan anlayışının ötesine taşıma tehdidi oluşturan yeni teknolojilerin yaygınlaşmasıyla herkesi tehdit ediyor. Bilgiye ulaşmanın ve bilgiyi iletmenin yeni yöntemleri, farklı bölgeleri daha önce eşine rastlanmamış ölçüde birleştirerek olayları küresel düzeyde sahneye yansıtıyor. Acaba geleceği hiçbir düzenin dizginleyemeyeceği güçlerin belirlediği bir dönemle mi karşı karşıyayız? Kissingerın derin tarihsel araştırmalarına ve bizzat yaşadıklarına dayanan Dünya Düzeni, okurları dünya tarihinin önemli olayları arasında bir keşfe çıkarıyor. Soğuk Savaş'ın sonunda Reagan'ın Sovyet Devlet Başkanı G orbaçevrle yürüttüğü gerili mli m üzakerelerle ilgili detaylardan ABD-Çin ilişkilerinin geleceğine; Irak ve Afganistan'da yaşanan çatışmalardan çıkan derslerden İran ile nükleer müzakerelere ilişkin analizlere, Batı'nın Arap Baharı'na tepkisinden Ukrayna nedeniyle Rusya'yla yaşanan gerilime kadar geniş bir yelpazedeki olaylara eşsiz bir bakış olanağı sunuyor.
Yaşadığımız dünyayı; kültür, din, gelir dağılımı, bilimsel ilerleme ve liderliğin geleceğimiz üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak isteyen herkes bu kitabı mutlaka okumalı....
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.