Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Anlaşmalarının İç Hukukta UygulanmasıABD, AB ve Türkiye Örnekleri
Hukukun birleştirilmesi düşüncesi ilk kez 1900 yılında Paris'te düzenlenen uluslararası karşılaştırmalı hukuk kongresinde gündeme gelse de, 20. yüzyılın başlarında yaşananlar, özellikle dünya savaşları, bu konuda yapılan çalışmaları yavaşlatmıştır. Ancak teknolojik gelişmeler, küreselleşme olgusu, ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin artması, ulusal şirketlerden çok uluslu şirketlere geçiş gibi faktörler, özellikle 1990'lı yıllardan sonra, uluslararası ticaret hukuku başta olmak üzere hukukun en azından bazı alanlarda ortak kurallar ve politikalar yaratılması gereksinimi doğurmuş ve bu alandaki çalışmalara hız verilmiştir. 15 Nisan 1994 tarihinde Marakeş'te imzalanan Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması ile Dünya Ticaret Örgütü'nün kurulması da bu yönde atılmış olan adımlardan birisidir.
Her ne kadar DTÖ ve DTÖ Anlaşmalarının ortak hukuka ulaşılmasındaki rolü tartışılmaz olsa da, diğer uluslararası anlaşmalar bakımından geçerli olan kimi açmazların, DTÖ Anlaşmaları bakımından da geçerli olduğu görülmektedir. Dr. Talat Kaya elinizde tutuğunuz bu başarılı eserinde işte bu açmazlardan biri olan Anlaşmaların üye ülke ulusal hukuklarındaki statüsünü ele almıştır. Uluslararası anlaşmalarda tüm hususlar, taraf devletlerin üzerinde uzla-şamaması, anlaşmanın imzalandığı sırada öngörülememesi gibi nedenlerle düzenlenmemektedir. DTÖ Anlaşmalarında da söz konusu statüye ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum üye ülkelerin uygulamaları konusunda farklılıklara yol açmaktadır. Bu noktada da öncelikle uyuşmazlıkların giderilebilmesi bakımından karşılaştırmalı hukuk disiplinine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu alandaki sorunu tespit edip, tez konusu olarak seçen Dr. Talat Kaya, yerli/yabancı literatürdeki kaynakları tüketip, bilinçli, amaçlı ve sistemli bir şekilde incelemiştir.
- Açıklama
Hukukun birleştirilmesi düşüncesi ilk kez 1900 yılında Paris'te düzenlenen uluslararası karşılaştırmalı hukuk kongresinde gündeme gelse de, 20. yüzyılın başlarında yaşananlar, özellikle dünya savaşları, bu konuda yapılan çalışmaları yavaşlatmıştır. Ancak teknolojik gelişmeler, küreselleşme olgusu, ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin artması, ulusal şirketlerden çok uluslu şirketlere geçiş gibi faktörler, özellikle 1990'lı yıllardan sonra, uluslararası ticaret hukuku başta olmak üzere hukukun en azından bazı alanlarda ortak kurallar ve politikalar yaratılması gereksinimi doğurmuş ve bu alandaki çalışmalara hız verilmiştir. 15 Nisan 1994 tarihinde Marakeş'te imzalanan Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması ile Dünya Ticaret Örgütü'nün kurulması da bu yönde atılmış olan adımlardan birisidir.
Her ne kadar DTÖ ve DTÖ Anlaşmalarının ortak hukuka ulaşılmasındaki rolü tartışılmaz olsa da, diğer uluslararası anlaşmalar bakımından geçerli olan kimi açmazların, DTÖ Anlaşmaları bakımından da geçerli olduğu görülmektedir. Dr. Talat Kaya elinizde tutuğunuz bu başarılı eserinde işte bu açmazlardan biri olan Anlaşmaların üye ülke ulusal hukuklarındaki statüsünü ele almıştır. Uluslararası anlaşmalarda tüm hususlar, taraf devletlerin üzerinde uzla-şamaması, anlaşmanın imzalandığı sırada öngörülememesi gibi nedenlerle düzenlenmemektedir. DTÖ Anlaşmalarında da söz konusu statüye ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durum üye ülkelerin uygulamaları konusunda farklılıklara yol açmaktadır. Bu noktada da öncelikle uyuşmazlıkların giderilebilmesi bakımından karşılaştırmalı hukuk disiplinine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu alandaki sorunu tespit edip, tez konusu olarak seçen Dr. Talat Kaya, yerli/yabancı literatürdeki kaynakları tüketip, bilinçli, amaçlı ve sistemli bir şekilde incelemiştir.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.