Düzenin Yeni Bekçileri
"Düzenin Yeni Bekçileri" bir medya eleştirisi. Serge Halimi, Fransa'da bir yıldan kısa bir sürede 100 bin satan ve medyanın suskunluk duvarını parçalayarak tartışmalara konu olan kitabında, deyim yerindeyse Fransız medyasının ipliğini pazara çıkarıyor.
Halimi'nin çalışması, Fransa'da yayınlananlar içinden seçilen gazete, haftalık dergi, radyo ve televizyonların haber ve kitap tanıtım programlarının, titiz bir şekilde incelenmesine dayanıyor. Halimi, "Kim, ne zaman, neyi, nasıl, nerede ve neden savundu?" sorusu ışığında belge taraması yaparak kendisini "karşı-iktidar" ilan eden medyanın, "paranın küstahlığını öven, halkı küçümseyen ve mülk sahiplerine hizmet eden bir fikrin bombardımanını" yaptığını ortaya çıkarıyor. Fransız medyasının "güzide" temsilcilerinin, gazete, televizyon ve radyolarda hazır ve nazır olan 30 kadar gazetecinin, hem birbirlerinin hem de hizmetinde oldukları sanayi ve finans çevrelerinin suçlarını nasıl örtbas ettiğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
Ragıp Duran'ın önsözü ise, tüm ülkeler için genelleştirilebilecek pek çok özelliğine rağmen yine de belli bir ülkedeki medyayı ele almış olan kitabın, Türkiyeli okuyucular tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.
- Açıklama
"Düzenin Yeni Bekçileri" bir medya eleştirisi. Serge Halimi, Fransa'da bir yıldan kısa bir sürede 100 bin satan ve medyanın suskunluk duvarını parçalayarak tartışmalara konu olan kitabında, deyim yerindeyse Fransız medyasının ipliğini pazara çıkarıyor.
Halimi'nin çalışması, Fransa'da yayınlananlar içinden seçilen gazete, haftalık dergi, radyo ve televizyonların haber ve kitap tanıtım programlarının, titiz bir şekilde incelenmesine dayanıyor. Halimi, "Kim, ne zaman, neyi, nasıl, nerede ve neden savundu?" sorusu ışığında belge taraması yaparak kendisini "karşı-iktidar" ilan eden medyanın, "paranın küstahlığını öven, halkı küçümseyen ve mülk sahiplerine hizmet eden bir fikrin bombardımanını" yaptığını ortaya çıkarıyor. Fransız medyasının "güzide" temsilcilerinin, gazete, televizyon ve radyolarda hazır ve nazır olan 30 kadar gazetecinin, hem birbirlerinin hem de hizmetinde oldukları sanayi ve finans çevrelerinin suçlarını nasıl örtbas ettiğini çarpıcı bir şekilde gösteriyor.
Ragıp Duran'ın önsözü ise, tüm ülkeler için genelleştirilebilecek pek çok özelliğine rağmen yine de belli bir ülkedeki medyayı ele almış olan kitabın, Türkiyeli okuyucular tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlıyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.