Daha çok '60 kuşağının eleştirmeni olarak tanınan Eser Gürson, 1963'ün sonlarından 1967 yılına dek “edebiyatın sorunlarına derinlik kazandırmak“ kaygısıyla Evrim, Devinim 60, Alan '67 gibi dergilerin kuruluşlarında yazı kurullarında yer aldı, yazılar yazdı. Büyük çoğunluğunu bu zaman aralığında kaleme aldığı 23 yazısını, otuz yıldan fazla bir süre sonra, Edebiyattan Yana başlığı altında kitaplaştırıyor.
“Türk şiirinin en doğal, en çarpıcı imgecilerinden biri“ olarak nitelediği İsmet Özel'den, “Metafizikçi şiir geleneğinin son halkası“ dediği Sezai Karakoç'a şiir çözümlemeleriyle; Bilge Karasu'nun Troya'da Ölüm Vardı kitabındaki ruhçözümcü özelliklerin altını çizişiyle; Demir Özlü'nün Soluma'sındaki Sartre izlerini sürüşüyle; Birinci ve İkinci Yeni'nin karşılaştırılmasında geliştirdiği “doğal dil yalın tem / yapay dil - karmaşık tem “ formülüyle Eser Gürson, yetkin bir edebiyat arayışını seslendiriyor.
- Açıklama
Daha çok '60 kuşağının eleştirmeni olarak tanınan Eser Gürson, 1963'ün sonlarından 1967 yılına dek “edebiyatın sorunlarına derinlik kazandırmak“ kaygısıyla Evrim, Devinim 60, Alan '67 gibi dergilerin kuruluşlarında yazı kurullarında yer aldı, yazılar yazdı. Büyük çoğunluğunu bu zaman aralığında kaleme aldığı 23 yazısını, otuz yıldan fazla bir süre sonra, Edebiyattan Yana başlığı altında kitaplaştırıyor.
“Türk şiirinin en doğal, en çarpıcı imgecilerinden biri“ olarak nitelediği İsmet Özel'den, “Metafizikçi şiir geleneğinin son halkası“ dediği Sezai Karakoç'a şiir çözümlemeleriyle; Bilge Karasu'nun Troya'da Ölüm Vardı kitabındaki ruhçözümcü özelliklerin altını çizişiyle; Demir Özlü'nün Soluma'sındaki Sartre izlerini sürüşüyle; Birinci ve İkinci Yeni'nin karşılaştırılmasında geliştirdiği “doğal dil yalın tem / yapay dil - karmaşık tem “ formülüyle Eser Gürson, yetkin bir edebiyat arayışını seslendiriyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.