%30
Edip Cansever'de Şairin Kanı %15 indirimli Veysel Çolak
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055717599
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
176
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Edip Cansever'de Şairin Kanı

Yazar: Veysel Çolak
Yayınevi : İkaros Yayınları
20,00TL
14,00TL
%30
Satışta değil
9786055717599
610348
Edip Cansever'de Şairin Kanı
Edip Cansever'de Şairin Kanı
14.00

“Edip Cansever, artık bir kültür kodu. Bu nedenle önermeler­den sıyrılarak değerlendirilemez mi? Ortalama görüşün, bir şa­irin arayışlarını, adı konmamış buluşlarını, dilsel kurgusunu, ideolojik bir suçun kanıtı olarak gündemde tutması; Edip Can­sever'in bir kültür kodu olmasını elbette engellemez. Edip Can­sever'i değerlendirmeye sıra geldiğinde, İkinci Yeni şiiri çembe­ri içerisinde bir ucundan sokulup bir başka noktadan çıkartılma­sı, ortalama görüşün yöntemiyle örtüşen, nesnellikten uzak, bir sekter tavırdır. Genel bir yaklaşım olduğu düşünülürse, bu tav­rın şairi boşluğa bırakmayı amaçladığı görülebilir.

Şimdi Edip Cansever'in şiir serüveninde İkinci Yeni dönemi diye bir bölüm ayırmak mekanik bir yaklaşım olur. Bu tutum, başlangıcında neyse ne de, sonrasında da köksüz olduğu yargı­sına vardırır kişiyi. Geleneksel bağlamda bu doğru olsa bile şa­irin kendi gövdesine saldığı kökleri görmezlikten gelmek, kuru­lan bir şiir fırtınasını kavrayamamak demektir. Bu da, şiirin Or­ta Çağ'daki deliler gemisine bindirilip sürgüne gönderilmesin­den başka bir şey değildir.

Bu çıkmazda beliren yanlışlığı aşmak, Edip Cansever'in ay­nasını ne zaman oluşturduğuna bakmakla gerçekleştirilebilir. Sanıyorum, bu gerçekleştirildiğinde ancak, Edip Cansever'in aynasında yansıyan şiir algılanabilecek, boyutları anlaşılabile­cektir. Yoksa Edip Cansever'le buluştuğu için sevinen Türk­çenin sevincini anlamak olanaksızlaşacaktır. Oysa kavranılma­sı gereken budur. Çünkü dönüştürücü olan budur.”

  • Açıklama
    • “Edip Cansever, artık bir kültür kodu. Bu nedenle önermeler­den sıyrılarak değerlendirilemez mi? Ortalama görüşün, bir şa­irin arayışlarını, adı konmamış buluşlarını, dilsel kurgusunu, ideolojik bir suçun kanıtı olarak gündemde tutması; Edip Can­sever'in bir kültür kodu olmasını elbette engellemez. Edip Can­sever'i değerlendirmeye sıra geldiğinde, İkinci Yeni şiiri çembe­ri içerisinde bir ucundan sokulup bir başka noktadan çıkartılma­sı, ortalama görüşün yöntemiyle örtüşen, nesnellikten uzak, bir sekter tavırdır. Genel bir yaklaşım olduğu düşünülürse, bu tav­rın şairi boşluğa bırakmayı amaçladığı görülebilir.

      Şimdi Edip Cansever'in şiir serüveninde İkinci Yeni dönemi diye bir bölüm ayırmak mekanik bir yaklaşım olur. Bu tutum, başlangıcında neyse ne de, sonrasında da köksüz olduğu yargı­sına vardırır kişiyi. Geleneksel bağlamda bu doğru olsa bile şa­irin kendi gövdesine saldığı kökleri görmezlikten gelmek, kuru­lan bir şiir fırtınasını kavrayamamak demektir. Bu da, şiirin Or­ta Çağ'daki deliler gemisine bindirilip sürgüne gönderilmesin­den başka bir şey değildir.

      Bu çıkmazda beliren yanlışlığı aşmak, Edip Cansever'in ay­nasını ne zaman oluşturduğuna bakmakla gerçekleştirilebilir. Sanıyorum, bu gerçekleştirildiğinde ancak, Edip Cansever'in aynasında yansıyan şiir algılanabilecek, boyutları anlaşılabile­cektir. Yoksa Edip Cansever'le buluştuğu için sevinen Türk­çenin sevincini anlamak olanaksızlaşacaktır. Oysa kavranılma­sı gereken budur. Çünkü dönüştürücü olan budur.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat