Eğitim Sosyolojisi
Eğitim sosyolojisi; eğitim ve öğretim eylemini, kurum, olgu, kuram, olay ve bunların uygulamalara yansıyan yanlarını inceleyen bir çalışma alanı olarak bilinir. Diğer bir anlatışla eğitim sosyolojisi, zaman içinde ortaya çıkan çeşitli eğitsel sorunları gerek uygulamalar, gerek yapılaşma, gerekse de işlevler açısından inceleyen, betimleyen ve yorumlayarak genellemelere ulaşmak isteyen bir bilim alanı olarak da tanımlanır. Bu temel özelliğinin yanında eğitim sosyolojisi; çocuğun, gencin hatta meslek mensubu bir yetişkinin topluma intibakını ve uyumunu sağlamaya yönelik seçenekleri üreten teknolojik bir uygulama olarak da tanınır. Bunlara ek olarak bu bilim ve bilgi alanı; yeni bir birey, istendik bir toplum yaratmak için geliştirilen bir kuram, pedagojik bir perspektif ve pedagojik bir paradigma oluşturmayı da amaçlar. Bu söylenenlerden çıkardığımız sonuçlara göre eğitim sosyolojisi çok yönlü bir disiplin ve çalışma alanı olarak ortaya çıkar. Bilimsel yön olarak araştırma, inceleme, çözümleme, yorumlama ve genelleme; teknolojik yön olarak uygulamalar için önerilerde bulunma ve düşünsel bağlamda ise gelecekle ilgili kuramsal anlamda tutum geliştirme eğitim sosyolojisinin önemsediği konulardan bazılarıdır. Kısaca eğitim sosyolojisi, eğitim ve öğretimin nasıl olduğu konusu ile beraber nasıl olması gerektiği üzerinde de durur. Bununla beraber, eğitim ve öğretimde parantez içinde göstermeden öte; nesnel bilim yöntemlerinin yanında öznel bir yönelim ve yaklaşım olarak yapma, kurma ve yeniden şekillendirme süreçleriyle de yakından ilgilenmek ister. Yapılan bu çalışmada elde edilen bulgulara göre eğitim sosyolojisi, bilimsel bağlamda araştırma ve incelemeler yapan, kuramsal anlamda önermeler ve genellemeler geliştiren, aynı zamanda teknolojik uygulamaları da ihmal etmeyen eğitim ve öğretim bilimlerinin/pedagojinin değerli bir alt disiplini biçiminde kendini gösterir. Eğitim sosyolojisini bu temel özelliğiyle görmek ve tanımını bu şekilde yapmak doğru bir yaklaşım olur. Doğal olarak bu tanım, bu çalışma alanının gerek özüne, gerekse de formuna önemli ölçüde uygundur.
- Açıklama
Eğitim sosyolojisi; eğitim ve öğretim eylemini, kurum, olgu, kuram, olay ve bunların uygulamalara yansıyan yanlarını inceleyen bir çalışma alanı olarak bilinir. Diğer bir anlatışla eğitim sosyolojisi, zaman içinde ortaya çıkan çeşitli eğitsel sorunları gerek uygulamalar, gerek yapılaşma, gerekse de işlevler açısından inceleyen, betimleyen ve yorumlayarak genellemelere ulaşmak isteyen bir bilim alanı olarak da tanımlanır. Bu temel özelliğinin yanında eğitim sosyolojisi; çocuğun, gencin hatta meslek mensubu bir yetişkinin topluma intibakını ve uyumunu sağlamaya yönelik seçenekleri üreten teknolojik bir uygulama olarak da tanınır. Bunlara ek olarak bu bilim ve bilgi alanı; yeni bir birey, istendik bir toplum yaratmak için geliştirilen bir kuram, pedagojik bir perspektif ve pedagojik bir paradigma oluşturmayı da amaçlar. Bu söylenenlerden çıkardığımız sonuçlara göre eğitim sosyolojisi çok yönlü bir disiplin ve çalışma alanı olarak ortaya çıkar. Bilimsel yön olarak araştırma, inceleme, çözümleme, yorumlama ve genelleme; teknolojik yön olarak uygulamalar için önerilerde bulunma ve düşünsel bağlamda ise gelecekle ilgili kuramsal anlamda tutum geliştirme eğitim sosyolojisinin önemsediği konulardan bazılarıdır. Kısaca eğitim sosyolojisi, eğitim ve öğretimin nasıl olduğu konusu ile beraber nasıl olması gerektiği üzerinde de durur. Bununla beraber, eğitim ve öğretimde parantez içinde göstermeden öte; nesnel bilim yöntemlerinin yanında öznel bir yönelim ve yaklaşım olarak yapma, kurma ve yeniden şekillendirme süreçleriyle de yakından ilgilenmek ister. Yapılan bu çalışmada elde edilen bulgulara göre eğitim sosyolojisi, bilimsel bağlamda araştırma ve incelemeler yapan, kuramsal anlamda önermeler ve genellemeler geliştiren, aynı zamanda teknolojik uygulamaları da ihmal etmeyen eğitim ve öğretim bilimlerinin/pedagojinin değerli bir alt disiplini biçiminde kendini gösterir. Eğitim sosyolojisini bu temel özelliğiyle görmek ve tanımını bu şekilde yapmak doğru bir yaklaşım olur. Doğal olarak bu tanım, bu çalışma alanının gerek özüne, gerekse de formuna önemli ölçüde uygundur.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.