Eko İKPandemi Sonrası Sürdürülebilir İnsan Kaynakları Yönetim Stratejileri
İnsan Kaynakları Yönetiminin Amacı Nedir?
İnsanların daha üretken ve mutlu olmalarını ne derece sağlayabiliyor? İnsan Kaynakları profesyonellerinin uyguladığı yöntemler işe yarıyor mu?
Bu sorular son zamanlarda sıkça dillendiriliyor. 2000'lerin başından beri derinleşen huzursuzluk, her 100 çalışandan 3,4'ünü temsil eden İK çalışanlarını da tehdit ediyor. Klasik işletme akımlarının ortaya çıktığı günlerden beri İK araştırmaları, çoğunlukla kişisel görüşlerden ve münferit deneyimlerin genelleştirilmiş hâlinden ibaretti. Bugün İK birimleri, bilimselliği tartışmalı hâle gelmiş bir yetenek avına indirgenmiş durumdadır. Sonuç olarak bir kişinin yeteneğine göre değerlendirilmesinin iş performansını gerçekten yükseltip yükseltmediği de artık cevaplanması gereken önemli bir sorudur.
İK profesyonellerinin öncelikli amacı insana ‘dokunabilmek' olmalıdır. İstatistiklere baktığımızda bu amaç ufukta bile görünmüyor. Yeni iş dünyasının ekosistemini iyice gözlemledikten sonra yöntemleri geliştirmenin ve Eko-İK (Ekolojik İK) modeline geçmenin tam zamanı!
Çalışanın ruhuna dokunmak artık işin bir parçası değil, temeli. Pandemi sonrası yeni bir yaşam kültürüne geçiş sürecinde amacımız İnsan Kaynakları Yönetimini bireyselleştirilmiş bir sanat hâline getirmek. Eko-İK bu doğrultuda bize, hızlı ve etkili bir yol sunuyor.
- Açıklama
İnsan Kaynakları Yönetiminin Amacı Nedir?
İnsanların daha üretken ve mutlu olmalarını ne derece sağlayabiliyor? İnsan Kaynakları profesyonellerinin uyguladığı yöntemler işe yarıyor mu?
Bu sorular son zamanlarda sıkça dillendiriliyor. 2000'lerin başından beri derinleşen huzursuzluk, her 100 çalışandan 3,4'ünü temsil eden İK çalışanlarını da tehdit ediyor. Klasik işletme akımlarının ortaya çıktığı günlerden beri İK araştırmaları, çoğunlukla kişisel görüşlerden ve münferit deneyimlerin genelleştirilmiş hâlinden ibaretti. Bugün İK birimleri, bilimselliği tartışmalı hâle gelmiş bir yetenek avına indirgenmiş durumdadır. Sonuç olarak bir kişinin yeteneğine göre değerlendirilmesinin iş performansını gerçekten yükseltip yükseltmediği de artık cevaplanması gereken önemli bir sorudur.
İK profesyonellerinin öncelikli amacı insana ‘dokunabilmek' olmalıdır. İstatistiklere baktığımızda bu amaç ufukta bile görünmüyor. Yeni iş dünyasının ekosistemini iyice gözlemledikten sonra yöntemleri geliştirmenin ve Eko-İK (Ekolojik İK) modeline geçmenin tam zamanı!
Çalışanın ruhuna dokunmak artık işin bir parçası değil, temeli. Pandemi sonrası yeni bir yaşam kültürüne geçiş sürecinde amacımız İnsan Kaynakları Yönetimini bireyselleştirilmiş bir sanat hâline getirmek. Eko-İK bu doğrultuda bize, hızlı ve etkili bir yol sunuyor.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.