%35
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789944106689
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
352
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2014-06
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Emanetimdeki Hayatlar ya da Acı Defteri

Yayınevi : Aya Kitap
45,00TL
29,25TL
%35
Satışta değil
9789944106689
552632
Emanetimdeki Hayatlar ya da  Acı Defteri
Emanetimdeki Hayatlar ya da Acı Defteri
29.25

İlk kitabı Hayat Apartımanı'yla 2013 Naim Tirali Öykü Ödülü kazanan Mehmet Fırat Pürselim'den öyküye göz kırpan melez bir roman…

Kalemi elime aldım. İlk sayfada, ‘Berna'nın Hikâyesi' yazıyordu. Başlığı karalamadan altına ‘Hüzün Yüklü Gözler'i ekledikten sonra yazmaya başladım. İlk başlarda sağalmak için yazdım, ama zamanla kendimden çok dokunduğum insanlar için yazdığımı anladım. Nasıl ki, kelebeğe dokunduğunda onun renginden, güzelliğinden, canından bir parça parmaklarında kalırsa, ben de dokunduğum insanlardan kalanları ve dokunanların alıp gittiklerini anlatmak istedim.

Kimsenin güzel bir hikâyesi yoktu. Herkes ölümlerden, yıkımlardan, acılardan bahsediyordu. Belki birileri de çıkıp, sonu vuslata eren bir aşk hikâyesi, yaldızlı bir başarı öyküsü ya da mutlu olduğu bir anısını anlatsaydı, canım şimdi bu balkonun demirinde asılı kalmazdı.

Onlar hikâyelerini emanet edip giderken sadece ben aynı kitabın içinde yaşamaya devam ettim. Birinin hikâyeleri anlatmak için geride kalması gerekiyordu, o ben oldum.

  • Açıklama
    • İlk kitabı Hayat Apartımanı'yla 2013 Naim Tirali Öykü Ödülü kazanan Mehmet Fırat Pürselim'den öyküye göz kırpan melez bir roman…

      Kalemi elime aldım. İlk sayfada, ‘Berna'nın Hikâyesi' yazıyordu. Başlığı karalamadan altına ‘Hüzün Yüklü Gözler'i ekledikten sonra yazmaya başladım. İlk başlarda sağalmak için yazdım, ama zamanla kendimden çok dokunduğum insanlar için yazdığımı anladım. Nasıl ki, kelebeğe dokunduğunda onun renginden, güzelliğinden, canından bir parça parmaklarında kalırsa, ben de dokunduğum insanlardan kalanları ve dokunanların alıp gittiklerini anlatmak istedim.

      Kimsenin güzel bir hikâyesi yoktu. Herkes ölümlerden, yıkımlardan, acılardan bahsediyordu. Belki birileri de çıkıp, sonu vuslata eren bir aşk hikâyesi, yaldızlı bir başarı öyküsü ya da mutlu olduğu bir anısını anlatsaydı, canım şimdi bu balkonun demirinde asılı kalmazdı.

      Onlar hikâyelerini emanet edip giderken sadece ben aynı kitabın içinde yaşamaya devam ettim. Birinin hikâyeleri anlatmak için geride kalması gerekiyordu, o ben oldum.

  • Yorumlar
Kapat