%25
Emin Özdemir Güncesi Hatice Aydoğdu
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786052382271
Boyut
14.00x21.50
Sayfa Sayısı
80
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2018-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Emin Özdemir GüncesiHayat: Açık Bir Yara

16,00TL
12,00TL
%25
Satışta değil
9786052382271
760047
Emin Özdemir Güncesi
Emin Özdemir Güncesi Hayat: Açık Bir Yara
12.00

Nasıl desem? Dertleşme mi, sohbet mi, sorgulama mı, anlatı mı, günce mi, son sözler mi, yeni bir başlangıç mı? Bunlardan hangisi bilmiyorum; belki de hepsi. Bunları bir yazı metnine dönüştürürken, dinlerken, soru sorarken aslında onun ölümüne, kederine, incinebilirliğine, geçip gitmekte olan yaşamına, hastalığına kimi zaman ortak oldum, kimi zaman katıldım, kimi zaman sustum.

O benimle konuşmak istediğinde, kendini iyi hissettiğinde bir araya geldik. Bazen uzun bir sessizliğin ardından söze girdi, bazen arada bir, bazen kısa aralıklarla konuştu. Bir süre sonra da yakıcı bir sessizliğe gömüldü. Artık gitmek istiyordu. O gitmek isterken ben “düğümlenmiş” sözcükleri açmakta, “zamansız” tümceler kurmakta zorlanıyordum. Kurduğum tümceler sanki cam kırıklarıydı…

Aslında kendi ölümünü yazdı. Peki, ölüm neydi? Maddi varlığın sona ermesi miydi? Sonsuzluğun, hiçliğin içine çekilmek miydi?

Geçip gitmekte olduğu dünyaya veda ederken, bu evrenden koparken gerçekliğin şiddeti karşısında yine sözcüklere sığındı Emin Özdemir. Tanrısı olan sözcüklere… Emin Özdemir kendi gerçekliğini öyküleştirdi, kurmacaya dönüştürdü.

  • Açıklama
    • Nasıl desem? Dertleşme mi, sohbet mi, sorgulama mı, anlatı mı, günce mi, son sözler mi, yeni bir başlangıç mı? Bunlardan hangisi bilmiyorum; belki de hepsi. Bunları bir yazı metnine dönüştürürken, dinlerken, soru sorarken aslında onun ölümüne, kederine, incinebilirliğine, geçip gitmekte olan yaşamına, hastalığına kimi zaman ortak oldum, kimi zaman katıldım, kimi zaman sustum.

      O benimle konuşmak istediğinde, kendini iyi hissettiğinde bir araya geldik. Bazen uzun bir sessizliğin ardından söze girdi, bazen arada bir, bazen kısa aralıklarla konuştu. Bir süre sonra da yakıcı bir sessizliğe gömüldü. Artık gitmek istiyordu. O gitmek isterken ben “düğümlenmiş” sözcükleri açmakta, “zamansız” tümceler kurmakta zorlanıyordum. Kurduğum tümceler sanki cam kırıklarıydı…

      Aslında kendi ölümünü yazdı. Peki, ölüm neydi? Maddi varlığın sona ermesi miydi? Sonsuzluğun, hiçliğin içine çekilmek miydi?

      Geçip gitmekte olduğu dünyaya veda ederken, bu evrenden koparken gerçekliğin şiddeti karşısında yine sözcüklere sığındı Emin Özdemir. Tanrısı olan sözcüklere… Emin Özdemir kendi gerçekliğini öyküleştirdi, kurmacaya dönüştürdü.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat