Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9789752551657
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
272
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2007-12
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Emperyalizmin Hedefinde Türkler ve Ermeniler
Yazar:
Naci Şahin
Yayınevi : IQ Kültür Sanat Yayıncılık
16,00TL
12,00TL
%25
Satışta değil
9789752551657
420781
https://www.kitapburada.com/kitap/emperyalizmin-hedefinde-turkler-ve-ermeniler
Emperyalizmin Hedefinde Türkler ve Ermeniler
12.00
"
Ermeniler, Anadolu coğrafyasında, Doğu Roma İmparatorluğu'nun egemen olduğu dönemde, Ortodoks kilisesinin etki ve baskısı altında İslam devleti ve onun yakın dönemdeki kolu Abbasiler ile temasa geçmiş vaziyette bulunmaktaydılar. Doğu Roma İmparatorluğu'nun egemen güçleri mezhep değiştirmeye zorladıkları Ermenileri, Gregoryan mezhebinden uzaklaştırarak, Ortodoks mezhebine yönlendirmek için kapsamlı ve etkili biçimde çalışmışlardır
"
" Amerika Birleşik Devletleri'nin, Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki faaliyetlerinin artarak devam ettiği ve ülkenin değişik yerlerine temsilcilikler açtıkları da gözlenmektedir. Bunların büyük bölümünün misyoner faaliyetleri çerçevesinde gelip yerleştikleri bilinmektedir. İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın bu bağlamda yaptıkları çalışmaların en önemlisi Gregoryan mezhebinden olan Ermenilerin Katolik ve Protestan mezhebine davet edilmesi ve bu yönde yoğun mesai sarf edilmesidir. İstanbul'da 1830'da Ermeni Katolik, 1847'de Ermeni Protestan kiliseleri kurulmuştur "
" XIX. Yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru bu yeni mezhepten daha güçlü bir mezhep olarak Protestan Ermeni cemaati göze çarpmaktadır. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı Ermenilerine ve diğer Hıristiyan toplumlara gösterdikleri bu ilginin gerisinde esas itibarıyla azınlıkları himaye görüntüsü altında Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahale edebilmek ve imparatorluğu parçalamak amacı yatmaktadır. XIX. Yüzyılda, Ermeniler arasındaki mezhep çatışmaları artmış bulunmaktaydı. Gregoryan Ermeniler, Ermeni nüfusun büyük bir kısmını kapsıyorlarsa da güçlü bir Katolik Ermeni cemaati de ortaya çıkmaya başlamış bulunmaktaydı.
" Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamaya başladığı dönemde bunu fırsat olarak gören ve stratejilerinin temel esası haline getiren Avrupalı devletler hemen her konuda Osmanlı İmparatorluğu'na müdahalede bulunmaktan çekinmemişlerdir. Ermeniler, Avrupalı devletler tarafından sürekli şekilde kullanılabilecek bir unsur olarak değerlendirilmişlerdir. Bu durum doğal olarak Türk-Ermeni ilişkilerinin bir anlamda bozulmasına yol açmış bulunmaktadır "
(Tanıtım bülteninden)
" Amerika Birleşik Devletleri'nin, Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki faaliyetlerinin artarak devam ettiği ve ülkenin değişik yerlerine temsilcilikler açtıkları da gözlenmektedir. Bunların büyük bölümünün misyoner faaliyetleri çerçevesinde gelip yerleştikleri bilinmektedir. İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın bu bağlamda yaptıkları çalışmaların en önemlisi Gregoryan mezhebinden olan Ermenilerin Katolik ve Protestan mezhebine davet edilmesi ve bu yönde yoğun mesai sarf edilmesidir. İstanbul'da 1830'da Ermeni Katolik, 1847'de Ermeni Protestan kiliseleri kurulmuştur "
" XIX. Yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru bu yeni mezhepten daha güçlü bir mezhep olarak Protestan Ermeni cemaati göze çarpmaktadır. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı Ermenilerine ve diğer Hıristiyan toplumlara gösterdikleri bu ilginin gerisinde esas itibarıyla azınlıkları himaye görüntüsü altında Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahale edebilmek ve imparatorluğu parçalamak amacı yatmaktadır. XIX. Yüzyılda, Ermeniler arasındaki mezhep çatışmaları artmış bulunmaktaydı. Gregoryan Ermeniler, Ermeni nüfusun büyük bir kısmını kapsıyorlarsa da güçlü bir Katolik Ermeni cemaati de ortaya çıkmaya başlamış bulunmaktaydı.
" Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamaya başladığı dönemde bunu fırsat olarak gören ve stratejilerinin temel esası haline getiren Avrupalı devletler hemen her konuda Osmanlı İmparatorluğu'na müdahalede bulunmaktan çekinmemişlerdir. Ermeniler, Avrupalı devletler tarafından sürekli şekilde kullanılabilecek bir unsur olarak değerlendirilmişlerdir. Bu durum doğal olarak Türk-Ermeni ilişkilerinin bir anlamda bozulmasına yol açmış bulunmaktadır "
(Tanıtım bülteninden)
- Açıklama
- " Ermeniler, Anadolu coğrafyasında, Doğu Roma İmparatorluğu'nun egemen olduğu dönemde, Ortodoks kilisesinin etki ve baskısı altında İslam devleti ve onun yakın dönemdeki kolu Abbasiler ile temasa geçmiş vaziyette bulunmaktaydılar. Doğu Roma İmparatorluğu'nun egemen güçleri mezhep değiştirmeye zorladıkları Ermenileri, Gregoryan mezhebinden uzaklaştırarak, Ortodoks mezhebine yönlendirmek için kapsamlı ve etkili biçimde çalışmışlardır "
" Amerika Birleşik Devletleri'nin, Osmanlı İmparatorluğu içerisindeki faaliyetlerinin artarak devam ettiği ve ülkenin değişik yerlerine temsilcilikler açtıkları da gözlenmektedir. Bunların büyük bölümünün misyoner faaliyetleri çerçevesinde gelip yerleştikleri bilinmektedir. İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri ve Fransa'nın bu bağlamda yaptıkları çalışmaların en önemlisi Gregoryan mezhebinden olan Ermenilerin Katolik ve Protestan mezhebine davet edilmesi ve bu yönde yoğun mesai sarf edilmesidir. İstanbul'da 1830'da Ermeni Katolik, 1847'de Ermeni Protestan kiliseleri kurulmuştur "
" XIX. Yüzyılın ilk yarısının sonlarına doğru bu yeni mezhepten daha güçlü bir mezhep olarak Protestan Ermeni cemaati göze çarpmaktadır. Rusya, İngiltere ve Fransa'nın Osmanlı Ermenilerine ve diğer Hıristiyan toplumlara gösterdikleri bu ilginin gerisinde esas itibarıyla azınlıkları himaye görüntüsü altında Osmanlı Devleti'nin içişlerine müdahale edebilmek ve imparatorluğu parçalamak amacı yatmaktadır. XIX. Yüzyılda, Ermeniler arasındaki mezhep çatışmaları artmış bulunmaktaydı. Gregoryan Ermeniler, Ermeni nüfusun büyük bir kısmını kapsıyorlarsa da güçlü bir Katolik Ermeni cemaati de ortaya çıkmaya başlamış bulunmaktaydı.
" Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflamaya başladığı dönemde bunu fırsat olarak gören ve stratejilerinin temel esası haline getiren Avrupalı devletler hemen her konuda Osmanlı İmparatorluğu'na müdahalede bulunmaktan çekinmemişlerdir. Ermeniler, Avrupalı devletler tarafından sürekli şekilde kullanılabilecek bir unsur olarak değerlendirilmişlerdir. Bu durum doğal olarak Türk-Ermeni ilişkilerinin bir anlamda bozulmasına yol açmış bulunmaktadır "
(Tanıtım bülteninden)
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.