%30
Engelli İnsanın Hakları Hasan Kaya
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786059823036
Boyut
13.00x19.00
Sayfa Sayısı
184
Basım Yeri
İstanbul
Baskı
1
Basım Tarihi
2015-08
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Engelli İnsanın Hakları

Yazar: Hasan Kaya
Yayınevi : Liberte Yayınları
25,00TL
17,50TL
%30
Satışta değil
9786059823036
618134
Engelli İnsanın Hakları
Engelli İnsanın Hakları
17.50

Egemen “beyaz adam”ın dünyasında farklı renkte/dilde/dinde/bedende olmak, aynı zamanda; baskı, yok sayılma, dışlanma, ayrımcılık, ötekileştirilme gibi uygulamaların da temelidir. Asırlar öncesinden günümüze, milyonlarca insan renklerinden, dinlerinden, dillerinden, bedenlerinden dolayı katliamlara/ötekileştirilmelere maruz kalmışlardır.

İktidarı elinde tutan egemen güç, kendisi gibi olmayan, kendisi gibi düşünmeyen/yaşamayan herkese uygulamış olduğu bu muameleyi “oryantalist” bir bakış ile meşrulaştırmaya çalışmıştır. Bu uygulamalar, “beyaz adam”ın tarihine “kara” lekeler olarak geçmiştir.

Bugüne gelindiğinde milyonlarca insan; ırkından, dilinden, dininden, renginden farklı bir şekilde, fizikî görünümünden dolayı da yok sayılmakta, ayrımcılığa uğramakta, ötekileştirilmektedir. Elleri/kolları/bacakları olmayan, görmeyen, konuşamayan, duymayan, algılamakta zorlanan; “yeni dünyanın zencileri”; kimi kavramlarla ifade edildiği gibi “sakatlar”, “özürlüler”, “engelliler”dir.

Ayrımcılığa karşı olmak, aynı zamanda bir duruşu da beraberinde getirmektedir. Ayrımcı bakış açısı aslında bedenler üzerinden yürütülen bir iktidar savaşıdır. Diğerinin ötekileştirilmesi ırkçılık anlayışının farklı bir yansımasıdır. “İnsan hakları hareketinin belki de başlangıcı, insanın insanileştirilmesi, insanlaştırılmasıdır”. İnsan hakları için mücadele “herkesin farklı ve herkesin eşit olduğu”na inanmaktan geçer. Engelli bireylerin toplum içine çıkamadığı ve eşit yurttaşlar olamadığı yerlerde, liberal anlamda hak ve özgürlüklerden bahsetmek imkansız hale gelmektedir.

  • Açıklama
    • Egemen “beyaz adam”ın dünyasında farklı renkte/dilde/dinde/bedende olmak, aynı zamanda; baskı, yok sayılma, dışlanma, ayrımcılık, ötekileştirilme gibi uygulamaların da temelidir. Asırlar öncesinden günümüze, milyonlarca insan renklerinden, dinlerinden, dillerinden, bedenlerinden dolayı katliamlara/ötekileştirilmelere maruz kalmışlardır.

      İktidarı elinde tutan egemen güç, kendisi gibi olmayan, kendisi gibi düşünmeyen/yaşamayan herkese uygulamış olduğu bu muameleyi “oryantalist” bir bakış ile meşrulaştırmaya çalışmıştır. Bu uygulamalar, “beyaz adam”ın tarihine “kara” lekeler olarak geçmiştir.

      Bugüne gelindiğinde milyonlarca insan; ırkından, dilinden, dininden, renginden farklı bir şekilde, fizikî görünümünden dolayı da yok sayılmakta, ayrımcılığa uğramakta, ötekileştirilmektedir. Elleri/kolları/bacakları olmayan, görmeyen, konuşamayan, duymayan, algılamakta zorlanan; “yeni dünyanın zencileri”; kimi kavramlarla ifade edildiği gibi “sakatlar”, “özürlüler”, “engelliler”dir.

      Ayrımcılığa karşı olmak, aynı zamanda bir duruşu da beraberinde getirmektedir. Ayrımcı bakış açısı aslında bedenler üzerinden yürütülen bir iktidar savaşıdır. Diğerinin ötekileştirilmesi ırkçılık anlayışının farklı bir yansımasıdır. “İnsan hakları hareketinin belki de başlangıcı, insanın insanileştirilmesi, insanlaştırılmasıdır”. İnsan hakları için mücadele “herkesin farklı ve herkesin eşit olduğu”na inanmaktan geçer. Engelli bireylerin toplum içine çıkamadığı ve eşit yurttaşlar olamadığı yerlerde, liberal anlamda hak ve özgürlüklerden bahsetmek imkansız hale gelmektedir.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat