%20
Ermiş - Ermiş'in Bahçesi Halil Cibran
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786056986321
Boyut
13.50x21.00
Sayfa Sayısı
128
Basım Yeri
Bursa
Baskı
1
Basım Tarihi
2020-12
Çeviren
Deniz Özbatur
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe
Orijinal Adı
The Prophet By Le Jardın Du Prophete

Ermiş - Ermiş'in Bahçesi

Yazar: Halil Cibran
Yayınevi : Alis Yayınları
28,00TL
22,40TL
%20
Satışta değil
9786056986321
859994
Ermiş - Ermiş'in Bahçesi
Ermiş - Ermiş'in Bahçesi
22.40

“Ölümün gizemini öğrenmek istersiniz. Ama onu hayatın tam kalbinde aramadıktan sonra nasıl bulabilirsiniz ki? Geceleri gören baykuşlar, ışığın peçesini aralamadıkları sürece gündüzleri kördür. Eğer ölümün ruhuna ermek istiyorsanız, kalbinizi hayatın bedenine kocaman açın. Zira hayat ve ölüm birdir, tıpkı deniz ve nehrin bir olduğu gibi.”

Ermiş, yıllar sonra yurt edindiği kentten ayrıldı. Kendisinden halka hitap etmesi istendi. Kent halkı ona; aşktan evliliğe, suçtan cezaya, ölümden yaşama, güzellikten çirkinliğe değin pek çok konuda sorular yöneltti. Aldıkları cevap; kaklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu; hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği insanî bir yaşamdan ötesi değildi. “Konuşan ben miydim? Aynı zamanda bir dinleyici de olmadım mı ben?” Hazineler değerindeki bu öğütten sonra, “Şafak seni çiy tanesine dönüştürüp bahçelere yağdırana, beni de annesinin göğsündeki bir bebeğe dönüştürene dek birlikte olacağız.”

  • Açıklama
    • “Ölümün gizemini öğrenmek istersiniz. Ama onu hayatın tam kalbinde aramadıktan sonra nasıl bulabilirsiniz ki? Geceleri gören baykuşlar, ışığın peçesini aralamadıkları sürece gündüzleri kördür. Eğer ölümün ruhuna ermek istiyorsanız, kalbinizi hayatın bedenine kocaman açın. Zira hayat ve ölüm birdir, tıpkı deniz ve nehrin bir olduğu gibi.”

      Ermiş, yıllar sonra yurt edindiği kentten ayrıldı. Kendisinden halka hitap etmesi istendi. Kent halkı ona; aşktan evliliğe, suçtan cezaya, ölümden yaşama, güzellikten çirkinliğe değin pek çok konuda sorular yöneltti. Aldıkları cevap; kaklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu; hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği insanî bir yaşamdan ötesi değildi. “Konuşan ben miydim? Aynı zamanda bir dinleyici de olmadım mı ben?” Hazineler değerindeki bu öğütten sonra, “Şafak seni çiy tanesine dönüştürüp bahçelere yağdırana, beni de annesinin göğsündeki bir bebeğe dönüştürene dek birlikte olacağız.”

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat