Eser Sözleşmesi ve İnşaat Hukuku
Ülkemizin sosyal ve teknoekonomik bünyesinde yer alan en önemli ve oylumlu etkinliklerden biri de inşaat bölümüdür. Bu bölümün sadece inşaat teknikleri, araç gereç ve hizmet olarak ele alınması doğru bir yaklaşım değildir. İnşaatın esasını bu unsurlar oluşturmakla birlikte, onun insan veya toplumum ihtiyaçları için meydana getirildiği unutulmamalıdır.
Burada eser kapsamı içerisinde inşaatın oluşturulmasında teknikler, araç gereç ve onu meydana getirenler ile eseri yaptıran arasında doğan ilişkiler göz önüne alınacak olursa, bu ilişkilerin bir düzen ve karşılıklı hakka saygı içerisinde yürütülmesi de kaçınılmaz olacaktır. Bu bağlamdaki ilişkiler borç hukuku anlamında genel ve özel yasalarda bir düzenlemeye tabi tutulmuştur.
Eser sözleşmesi olarak adlandırılan bu düzenlemede, teknik ile hukuk adeta iç içedir. O bakımdan eser sözleşmesi kapsamında doğan uyuşmazlıkların, inşaat kuralları ile buna ilişkin hukuk kurallarının birlikte göz önüne alınarak çözüme kavuşturulması zorunludur.
İnşaat etkinliğinin giderek gelişip genişlemesine karşın, ya inşaat kurallarının ya da hukuk kurallarının göz ardı edilmesi nedeniyle yargı önüne getirilen uyuşmazlıkların önemli bir kısmının eser sözleşmesi kapsamında inşaat işlerinden kaynaklandığı ve bu davaların uzun yıllar sürdüğü gözlemlenen bir husustur.
Bu tür uyuşmazlıklarla ilgili olarak kıymetli hukukçular tarafından önemli eserler verildiği ve Yargıtay tarafından yasal boşluklar da doldurulmak suretiyle yol gösterici kararlar oluşturulduğu gerçek bir olgudur. Bu çabaya küçük de olsa bir katkı sağlamak amacıyla kırk yıla yakın meslek uğraşının verdiği birikimin yanı sıra bugüne kadar yayımlanmış olan Yargıtay kararları tek tek taranmak suretiyle elde edilen donelerle bu kitap hazırlanmıştır.
Bu incelemeden özellikle genç hukukçularla teknik adamların ve kuruluş yöneticilerinin yararlanmaları amacıyla, konular uygulamaya ve somut örneklere dayalı olarak ele alınmış ve akademik açıklamalara daha az yer verilmiştir. Bu kapsamda konular basit bir anlatımla kaleme alındığı gibi uygulamadaki gerçek veya sanal konularla örneklendirilerek bunlar arasındaki bağlantının kaybedilememesi amacıyla bilerek yer yer tekrarlar da yapılmıştır.
- Açıklama
Ülkemizin sosyal ve teknoekonomik bünyesinde yer alan en önemli ve oylumlu etkinliklerden biri de inşaat bölümüdür. Bu bölümün sadece inşaat teknikleri, araç gereç ve hizmet olarak ele alınması doğru bir yaklaşım değildir. İnşaatın esasını bu unsurlar oluşturmakla birlikte, onun insan veya toplumum ihtiyaçları için meydana getirildiği unutulmamalıdır.
Burada eser kapsamı içerisinde inşaatın oluşturulmasında teknikler, araç gereç ve onu meydana getirenler ile eseri yaptıran arasında doğan ilişkiler göz önüne alınacak olursa, bu ilişkilerin bir düzen ve karşılıklı hakka saygı içerisinde yürütülmesi de kaçınılmaz olacaktır. Bu bağlamdaki ilişkiler borç hukuku anlamında genel ve özel yasalarda bir düzenlemeye tabi tutulmuştur.
Eser sözleşmesi olarak adlandırılan bu düzenlemede, teknik ile hukuk adeta iç içedir. O bakımdan eser sözleşmesi kapsamında doğan uyuşmazlıkların, inşaat kuralları ile buna ilişkin hukuk kurallarının birlikte göz önüne alınarak çözüme kavuşturulması zorunludur.
İnşaat etkinliğinin giderek gelişip genişlemesine karşın, ya inşaat kurallarının ya da hukuk kurallarının göz ardı edilmesi nedeniyle yargı önüne getirilen uyuşmazlıkların önemli bir kısmının eser sözleşmesi kapsamında inşaat işlerinden kaynaklandığı ve bu davaların uzun yıllar sürdüğü gözlemlenen bir husustur.
Bu tür uyuşmazlıklarla ilgili olarak kıymetli hukukçular tarafından önemli eserler verildiği ve Yargıtay tarafından yasal boşluklar da doldurulmak suretiyle yol gösterici kararlar oluşturulduğu gerçek bir olgudur. Bu çabaya küçük de olsa bir katkı sağlamak amacıyla kırk yıla yakın meslek uğraşının verdiği birikimin yanı sıra bugüne kadar yayımlanmış olan Yargıtay kararları tek tek taranmak suretiyle elde edilen donelerle bu kitap hazırlanmıştır.
Bu incelemeden özellikle genç hukukçularla teknik adamların ve kuruluş yöneticilerinin yararlanmaları amacıyla, konular uygulamaya ve somut örneklere dayalı olarak ele alınmış ve akademik açıklamalara daha az yer verilmiştir. Bu kapsamda konular basit bir anlatımla kaleme alındığı gibi uygulamadaki gerçek veya sanal konularla örneklendirilerek bunlar arasındaki bağlantının kaybedilememesi amacıyla bilerek yer yer tekrarlar da yapılmıştır.
- Yorumlar
- Yorum yazBu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.