%30
Eskimeyen Hikayeler Ahmet Coşkun
Teknik Bilgiler
Stok Kodu
9786055623104
Boyut
13.50x19.50
Sayfa Sayısı
168
Baskı
2
Basım Tarihi
2015-04
Kapak Türü
Ciltsiz
Kağıt Türü
2. Hamur
Dili
Türkçe

Eskimeyen Hikayeler

Yazar: Ahmet Coşkun
Yayınevi : Ensar Neşriyat
0,00TL
0,00TL
%30
Satışta değil
9786055623104
454917
Eskimeyen Hikayeler
Eskimeyen Hikayeler
0.00

Gülkurusu Bardağı Taşırmadı Yirmi kişilik bir cemaat vardı. Hepsi aynı kaynaktan feyiz alıyordu. Pek incelmiş pek zarifleşmiş bulunuyorlardır. Bunlar hep birlikte meclislerin üzerine titriyorlardı. "Bir yenisi gelir de acaba ahengimizi bozar mı? diye çok korkuyorlardı. Bunun için kendi huzurlu dünyalarında yaşayan bu yirmi kişinin hallerine imrenen nice kimseler, bunların aralarına katılmak için can atıyorlardı. Fakat bunlar, onları reddediyorlardı. Nihayet bir gün bir davetsiz misafir ansızın içeri giriverdi. Hiç kimse ona karşı kaba davranmaya cesaret edemedi. Ona, hadi geldiğin yere git, diyemediler. Ancak içinde bulundukları incelik ve nezakete uygun olarak birisi kalktı, bir bardağı lebaleb su ile doldurdu ve onu oturdukları odadaki masanın üzerine koydu. Bunun manası, bizim nisabımız tamamdır. Biz artık bir şahsı daha kabul edemeyeceğiz, demekti. Gelen şahıs o kişiler kadar inceldiğini göstermek için cebinden bir gül kurusu çıkardı, su dolu bardağın üzerine koydu ve gül kurusu bardağı taşırmadı. Yirmi kişi tebessüm ettiler ve sen böyle olduktan sonra kabulümüzsün anlamında başlarını salladılar.

  • Açıklama
    • Gülkurusu Bardağı Taşırmadı Yirmi kişilik bir cemaat vardı. Hepsi aynı kaynaktan feyiz alıyordu. Pek incelmiş pek zarifleşmiş bulunuyorlardır. Bunlar hep birlikte meclislerin üzerine titriyorlardı. "Bir yenisi gelir de acaba ahengimizi bozar mı? diye çok korkuyorlardı. Bunun için kendi huzurlu dünyalarında yaşayan bu yirmi kişinin hallerine imrenen nice kimseler, bunların aralarına katılmak için can atıyorlardı. Fakat bunlar, onları reddediyorlardı. Nihayet bir gün bir davetsiz misafir ansızın içeri giriverdi. Hiç kimse ona karşı kaba davranmaya cesaret edemedi. Ona, hadi geldiğin yere git, diyemediler. Ancak içinde bulundukları incelik ve nezakete uygun olarak birisi kalktı, bir bardağı lebaleb su ile doldurdu ve onu oturdukları odadaki masanın üzerine koydu. Bunun manası, bizim nisabımız tamamdır. Biz artık bir şahsı daha kabul edemeyeceğiz, demekti. Gelen şahıs o kişiler kadar inceldiğini göstermek için cebinden bir gül kurusu çıkardı, su dolu bardağın üzerine koydu ve gül kurusu bardağı taşırmadı. Yirmi kişi tebessüm ettiler ve sen böyle olduktan sonra kabulümüzsün anlamında başlarını salladılar.

  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitaba henüz kimse yorum yapmamıştır.
Kapat